Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği Başkanı Dr. Özlem Gürkut, Havadis Web TV’deki “Kovid-19 Özel Yayını”na katılarak, virüs salgını ve ülkedeki sağlık sistemiyle ilgili son durumu paylaştı vatandaşa çağrı yaptı:
KKTC’de, ilk vakanın ortaya çıktığı günden itibaren, Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği olarak bilimsel kurul oluşturduklarını anlatan Dr. Gürküt, olası senaryolara karşı alınacak önlemlerle ilgili tavsiyelerini hazırladıklarını söyledi. Dr. Gürkut, “En önemlisi, 14 gün kuralı” dedi
Lefkoşa Dr. Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi’ndeki Ayaktan Tanı Merkezi’nin, Kovid-19 hastaları için bir karantina merkezi olacağını söyleyen Dr. Gürkut, “Dolayısıyla, hastaneye başka sebeplerden ötürü tedavi için gelmiş olanlara, virüsün bulaşma riski ortadan kaldırılmış olacak” dedi
Bilimsel verilere göre, virüs bulaşanların, yüzde 80’inin hastalığı hafif geçirdiğini ama taşıyıcı olmaları sebebiyle toplumdan izole edilmesi gerektiğini belirten Dr. Gürkut, “Hastaların 20’sinin, hastanede tedavi edilmesi gerekiyor. Bunların da sadece yüzde 5’i, yoğun bakım tedavisine ihtiyaç duyuyor
Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği Başkanı Dr. Özlem Gürkut, dün Havadis Web TV’de yayımlanan, ‘kovid-19 Özel Yayını’na katıldı.
Salgının ülkemizdeki seyri hakkında önemli uyarı ve açıklamalarda bulunan Dr. Gürkut, ülkedeki sağlık sistemi hakkında da bilgiler verdi.
Lefkoşa Dr. Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi’deki Ayaktan Tanı Merkezi’nin, yeni karantina binası olarak kullanılacağını söyleyen Dr. Gürkut, solunum cihazları ve test kitleri hakkında da kamuoyunu bilgilendirdi.
Lefkoşa Dr. Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi’ndeki Ayaktan Tanı Merkezi için bir karar üretildiğini söyleyen Dr. Gürkut, buranın Kovid-19 hastaları için bir karantina merkezi olacağını söyledi.
Dr. Gürkut, “Ayaktan Tanı Merkezi, hastane kampüsünün içinde olmasına rağmen, diğer tüm bölümler ve binalarla bağlantısı kesilmiş olarak hizmet verecek. Dolayısıyla, hastaneye başka sebeplerden ötürü tedavi için gelmiş olanlara, virüsün bulaşma riski ortadan kaldırılmış olacak” dedi.
Dr. Gürkut, merkezdeki tüm servislerin başka yerlere taşınması için çalışmaların başladığını kaydetti.
Sağlık Bakanlığı’nın, vakalarla ilgili açıklamaları kendisinin yaptığını söyleyen Dr. Gürkut, şu anda, Alman turist kafilesinden oluşan hastaların çoğunlukta olduğunu, geçtiğimiz gün aynı kafileden, 13 pozitif test sonucunun daha çıktığını hatırlattı.
İngiltere’den gelen 2 KKTC yurttaşının testlerinin de pozitif çıktığını anımsatan Dr. Gürkut, “Hepsi şu anda, Lefkoşa Dr. Burhan Nalbatoğlu Devlet Hastanesi’nin, Kovid-19 tedavilerinin yürütüldüğü karantina merkezinde. Genel durumları iyi” dedi.
Hastaların hepsinin, yurt dışı temaslı olduğunu kaydeden Dr. Gürkut, kendilerini endişelendiren şeyin, lokal bir temasla bulaşma olması halinde, bu kişilerin temasta olduğu herkesin tehlikede olacağı ihtimali olduğunu söyledi.
Dr. Gürkut, “Bu nedenle, 14 gün boyunca evde kalınması çok önemli” dedi.
Devlet Hastanesi’nin, 4 kişilik Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı ekibi ve 7 kişilik Göğüs Hastalıkları Uzmanı ekibinin, toplam 11 hekimin iş başında olduğunu belirten Dr. Gürkut, sağlık örgütleri ve Lefkoşa Dr. Burhan Nalbantoğlu Başhekimliği işbirliğinde, ikinci aşamada hasta sayısının artması durumunda, göreve gelecek hekimlerin eğitimi ve iş planlarının yapılmasıyla ilgilendiklerini söyledi.
Hekimler olarak her zaman görevlerinin başında olduklarını ifade eden Dr. Gürkut, “Ama hastalarımıza, çok acil olmadığı müddetçe, hastanelere gelmemeleri konusunda çağrıda bulunuyorum” dedi.
Dr. Gürkut, şu anda, 100 tane solunum cihazı satın alınmaya çalışıldığını, ayrıca, Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği olarak, tıp dünyasından son ulaşan bilgiler ışığında, Kovid-19 taşıyıcısı olan kişilerin tespit edilerek, toplumdan izole edilmesinin başarı sağlayacağını bildiklerini söyledi.
“Bu nedenle, test kiti sayısında artış olması amacıyla, bir çağrı yaptık” diyen Dr. Gürkut, birçok sendikanın ve meslek örgütünün bu çağrıya olumlu yanıt verdiğini kaydetti.
Dr. Gürkut, hızla bağış yapılmaya başlandığını dile getirerek, toplanan parayla, Kovid-19 testlerinin yapılması için gereken malzemelerin alınacağını söyledi.
Dünya Sağlık Örgütü’nün, olası vaka tanımını yaptığını, bu tanıma uyan herkese tüm dünyada test yapıldığını kaydeden Dr. Gürkut, bu nedenle test kiti stokunun arttırılması için alım emri verildiğini belirtti.
Hali hazırda, ülkemizde testlerin yapıldığını ve bir sıkıntı yaşanmadığını ifade eden Dr. Gürkut, çok sayıda test yapmanın faydasını da şu şekilde dile getirdi: Özellikle hiçbir hastalığı olmayan ve bağışıklığı güçlü olan genç bireylerde, Kovid-19 hastalığı süreci, hafif tabloyla geçiyor. Ama bu, onların toplumda rahatça dolaşacakları anlamına gelmiyor. Çünkü bu taşıyıcıların, hasta ve yaşlılarla temas etmesi halinde, ölüm yaşanması riskini arttırıyorlar. Bu yüzden belirti olan herkese test yapılması büyük önem taşıyor.
Virüsü taşıdığı şüphesi olan ve karantinada tutulan Alman turist kafilesinin dışında, bir şüpheli grup daha olduğunu belirten Dr. Gürkut, bunlarında, geçtiğimiz güne kadar yurt dışından gelen ve evde karantinaya alınanlar olduğunu dile getirdi.
Bu kişilerin 14gün boyunca karantina kurallarına uymaları gerektiğini söyleyen Dr. Gürkut, bu kişilerin evlerinin denetlenmediği şeklinde bazı duyumlara aldığını kaydetti.
Dr. Gürkut, “Eğer böyle bir şey vara, lütfen ev karantinasında olan bu kişiler, kesinlikle odalarından çıkmasınlar, diğer aile bireyleriyle temas etmesinler, ortak alanlarda da maskelerini muhakkak taksınlar” dedi.
KKTC’de, ilk vakanın ortaya çıktığı günden itibaren, Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği olarak, ilk bilimsel kurulu oluşturduklarını söyleyen Dr. Gürkut, bütün olası senaryolara karşı, gerek sınırlarda, gerek okullarda ve toplu faaliyetlerde alınacak önlemler konusunda, tavsiyelerini oluşturduklarını belirtti.
Hazırladıkları raporu, Bakanlar Kurulu ve Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’ya da ilettiklerini söyleyen Dr. Gürkut, sokağa çıkma yasağı getirilmesi konusundaki görüşlerini de dile getirdi.
Dr. Gürkut, “14 günlük bir kuluçka döneminin olması sebebiyle, virüsü almış olan kişilerin, ilk belirtileri gösterebilmesi 14. günü dahi bulabiliyor. Bu nedenle, bu süre zarfında, halkın dışarıda birbirine temasının azaltılması, olası virüs kapmış olan insanların virüsü yaymasını engellemek için önemliydi. Biz bunu ilk günden itibaren söyledik. Sokağa çıkma, minimuma indirilsin dedik” dedi.
Başbakan Ersin Tatar’la, geçtiğimiz gün, sokağa çıkmanın kısıtlanması konusunu tekrar görüştüklerini ifade eden Dr. Gürkut, bu kısıtlamanın adının, illa ki ‘Sokağa çıkma yasağı’ olarak konulmasının şart olmadığını dile getirdi.
Dr.Gürkut, “İnsanların sokakta birbirlerinin temas halinde dolaşma ihtimalini kesinlikle azaltmamız lazım” dedi.
KKTC’de yeterli solunum cihazı olup olmadığı konunsa da değinen Dr.Gürkut, Kovid-19 virüsüne hiç birimizin bağışık olmadığını hatırlatarak, virüsü alan kişinin, muhakkak, hafif ya da ağır semptomlarla bu enfeksiyonu geçireceğini kaydetti.
Bilimsel verilere göre, virüs bulaşanların, yüzde 80’inin, hastalığı hafif geçirdiğini söyleyen Dr. Gürkut, bu kişilerin, taşıyıcı olmaları sebebiyle toplumdan izole edilmesi gerektiğini belirtti.
Dr. Gürkut, “Kalan yüzde 20’lik hasta ise, hastanede tedavi edilmesi gereken hasta grubu. Ancak bunların sadece yüzde 5’i, yoğun bakım tedavisine ihtiyaç duyan hastalar. Yoğun bakımda tedavi edilenlerin de küçük bir yüzdesi solunum cihazına ihtiyaç duyuyor. Dolayısıyla, virüsün bulaşma sayısını ne kadar az tutarsak, solunum cihazına ihtiyaç duyacak kişi sayımızda o denli az olacaktır” dedi.
Dolaşmama ve dışarı çıkmama prensibinin öneminin burada devreye girdiğini söyleyen Dr. Gürkut, kitlesel hasta görülmemesinin ve ülke kapasitesini aşan miktarda hasta olmamasının, yoğun bakım ihtiyacının azaltacağını belirtti.