Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği Başkanı Dr. Özlem Gürkut, Havadis web TV’de yayınlanan Kovid-19 Özel Yayını’na katılarak KKTC’de virüs salgını yönetimini ve vakalara ilişkin çarpıcı açıklamalarda bulundu.
Dr. Özlem Gürkut, vaka sayısının artmamasının bir başarı olduğunu ancak bu başarıda temas izolasyonunu sağlayabilmek için hükümetin aldığı önlemlerin yanı sıra halkın çok büyük bir payı olduğunu belirtti.
Dr. Gürkut, insanların sonsuza kadar evlerinde oturamayacağını dolayısıyla bu süreçte sağlık sisteminin güçlendirilebilmesi ve hastanelerdeki gereken altyapı eksikliklerinin tamamlanması gerektiğini dile getirdi.
Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği Başkanı Dr. Özlem Gürkut, “Bu virüs hayatımızda var olacak. O yüzden insanların neden evde beklediğini, neyi beklediğini çok iyi bilmesi gerekiyor. Bunun kamuoyuna açıklanması lazım. Biz, aslında sağlık sisteminin sorunsuz işleyebilmesi için gerekli ihtiyaçların giderilmesini, dışarıya çıktığımızda hastalara gereken tedavi hizmetini verebilmek için olanakların sağlanmasını bekliyoruz. Yoksa sokağa çıkardık ve çok fazla enfekte olan insan olurdu. Ortaya çıkan vaka sayısı hastane kapasitelerimizi aşacak, canımız yanacaktı” dedi.
Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği Başkanı Dr. Gürkut: “10 Mart’ta ‘sokağa çıkmayacağız’ dediğimiz gibi bir gün gelecek tüm sektörleri birden açacağız diye bir şey yok. Uzun süre 9 Mart’taki yaşam olmayacak. Sağlık anlamında gerekli güvenlik önlemleri arttırılmış, sosyal mesafenin korunduğu bir yaşama döneceğiz” diye konuştu.
Dr. Özlem Gürkut, ancak Kovid-19 tedavisinde tam anlamı ile etkili bir ilaç, Kovid-19 aşısı bulunmadan kronik hastalıkları olan kişilerin eski yaşamlarına dönmemesi gerektiğini belirtti.
Dr. Gürkut, “Kovid–19 için üç durum bizi rahatlatacak aşı, ilaç ve toplumun yüzde 65’inin bu hastalığa bağışıklık kazanmış olmasıdır” dedi.
Sağlık Bakanlığı Koordinasyon Kurulu toplantısında bu konunun gündeme alındığını söyleyen Dr. Gürkut, “O toplantıda ben de vardım. Bize soruldu, biz de ‘her türlü sokağa çıkmamızı sağlayacak adımda tek bir ön çark olduğunu belirttik. Tedavide tam anlamı ile etkili olan ilaç, aşının bulunması ve hastanenin çok daha fazla hastaya tedavi verebilecek hale getirilmesi durumunda kontrollü şekilde bazı işletmelerin ve dairelerin yeniden hizmete açabileceğini belirttik” dedi.
Dr. Gürkut, toplantıda ayrıca sektörlerin yeniden hizmete açılması durumunda muhakkak çalışanların vardiyalara bölünmesi gerektiğini, vardiyalar değişse bile o vardiyadaki personellerin değişmemesi gerektiğini ve sosyal mesafe, hijyen kurallarına uyulması gerektiğini, ayrıca her iş gününün sonunda işyerinin dezenfekte olması gerektiğini belirttiklerini, ancak tüm bu kurallara uyulup gerekli koşullar sağlansa bile vaka sayısının artma riski olduğunu belirttiklerini kaydetti.
“En baştan beri aynı şeyi söylüyoruz herhangi bir sektörü açmak istiyorsanız hastaneyi tamam yapacaksınız. Sonra düzenlenmiş bir iş ve kamu yaşamına çıkacağız” diyen Dr. Özlem Gürkut, “Biz tüm bunların altını çize çize ifade ettik ancak onlar şu kısmını aldı; ‘İş yerlerinde gereken düzenlemeleri yapacağız’. Sözünü ettiğimiz bu değil sadece. Hastanelerimizde gerekli altyapı oluşturulmadan, sağlık sistemimiz daha fazla vakaya hizmet edebilecek noktaya getirilemeden sektörler hizmete açılabilir. İlaç stoğumuz, tıbbi malzemelerimiz, yoğun bakım yatak kapasitemiz, organizasyonumuz ve diğer her türlü altyapımız tamamsa açabilirsiniz diyoruz” şeklinde konuştu.
Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği Başkanı Dr. Özlem Gürkut, pandemi yönetimi konusunda da açıklamalarda bulunarak, bu noktada bir organizasyon dağınıklı olduğunu ifade etti.
Dr. Gürkut, “Toplumsal dayanışma güzel ve örnek bir şey ama Sağlık Bakanlığının ülkede tüm imkanları seferber etmiş olması lazımdır. Bir pandemi yönetiyorsak esas kılavuzluk etmesi gereken ve tüm bu sektörlere rehberlik yapacak olan Sağlık Bakanlığıdır. 1300’e yakın hekim vardır. Özel ve kamu hastanelerimiz Sağlık Bakanlığının sorumluluğundadır. Bu kapasiteyi doğru organize ederek yönetimi doğru olarak yapmalıdır. Gerekli altyapıyı oluşturmalıdır. Esas görev burada Sağlık Bakanlığı ve hükümettedir. Bu anlamda bir bütçe oluşturmaları ve doğru değerlendirmeleri gerekmektedir” diye konuştu.
Dr. Gürkut, şunları söyledi: “Sayın Bakan pandemi hastanesinden bahsettiğinde sadece 200 yatağa yakın bir projeden söz etmişti. Biz de kendisine bunun tek başına yeterli olmayacağını belirttik. Belki bu kişilerin tomografiye, diyalize, ameliyata da ihtiyacı olacağını izah etmiştik.
Bu pandemi hastanesi olarak yapılacak binada anjiyo tomografi ve ameliyathane olacağı da belirtildi. Tabiî ki yapılsın ama daha fazla hastaneye ihtiyacımız var. Kışın yine bulaşıcı hastalıklarla mücadele edeceğiz. Gerçekçi olmak lazım.
Biz sistemimizi hem Kovid-19 hastaları için tam donanımlı şekilde kurmalıyız hem de Kovid-19 hastaları dışında hastalarımıza da hizmet verebilmeliyiz. Şuan da oknları mağdur ediyoruz. Evinde şuanda ileri yaşta olan, kronik hastalıkları olan ve evinde ölen kişiler var. Onların TÜMÜNE Kovid-19 testi yapıldı ve testleri negatif çıktı. Ama siz steril bir hastane bırakmadınız.
Bir steril hastane bir de pandemi hastanesi oluşturmalıydık. Halkı da bu doğrultuda bilgilendirmeliydik. Hastaları üçe bölüp tedavi edemeyiz. Hekim örgütleri olarak, halka düzenli olarak ve şeffaf bilgilerin aktarılması gerektiğini belirttiklerini ancak bu dönemde yönetimsel bir dağınıklık söz konusu olduğunu ifade etti. Dr. Gürkut, “Birçok komite, kurullar kuruldu. Halbuki ilgili sektörleri bir araya getirecek organizasyonu yapmak lazımdı. Birbirlerine rehberlik edecekleri bir oluşum gerçekleştirmeleri ve Sağlık Bakanlığının organizasyonunu yapması lazımdır.
Evet herkes iyi niyetlidir ama yönetimsel sorun var kimin görevinin ne olduğunu tanımlayamadığımız bir süreçteyiz” dedi.
Dr. Özlem Gürkut, Kovid-19 nedeni ile ülkede bugüne kadar yoğun bakımda tedavi edilen hasta sayısının 5 olduğunu, belirterek, bu hastalardan 1’inin tedavisinin serviste devam ettiğini, 4 hastanın ise hayatını kaybettiğini açıkladı.
Dr. Gürkut, yoğun bakımda Kovid-19 tedavisi gören ve hayatını kaybeden 4 hastanın ise virüs dışında kronik rahatsızlıkları olduğunu belirtti. Alsancak’ta tespit edilen ve yoğun bakımda tedavi gördüğü sırada hayatını kaybeden son vakanın ise diğer hayatını kaybeden hastalara göre genç olduğunu ancak onun da hastaneye yatırıldığında kan şekerinin ve tansiyonun yüksek olduğunu ve vakanın diyabetik olduğunu belirtti.
Kovid-19 vakalarına ilişkin bir istatistik oluşturulmasının önemine de dikkat çeken Dr. Gürkut, “Önümüzü daha rahat görebilmek için kendi vakalarımız içinde hangi müdahale ile hangilerinde başarılı olduk istatistiki verilerini oluşturmak gerekir” dedi.
Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği Başkanı Dr. Özlem Gürkut, maske kullanımına ilişkin de önemli açıklamalarda bulundu. Dr. Gürkut şunları kaydetti: “Zorunlu olarak sokağa çıkacaksak maske takmalıyız. Ama bu maskeleri kullandıktan sonra da lütfen doğru şekilde çöp kurularına atalım. Yine marketlerde kasiyerlerin eldivenle çalıştığını görüyorum ama aynı eldiveni takıp akşama kadar çalışması çok riskli bir durumdur. Yüzümüze eldivenle de dokunursak virüsü bulaştırabilirsiniz. Kasalarında dezenfektan bulundursunlar, her müşteriden sonra ellerini dezenfekte etsinler. Ellerini dezenfekte etmeden yüzlerine gözlerine kesinlikle dokunmasınlar. Bir de halktan ricam lütfen maske ve eldivenlerimizi çıkarma ve takma kurallarına hakim olalım. Maske ve eldivenlerimizi çıkardıktan sonra usulüne uygun şekilde çöp kutularına atalım. Korunacağız diye riskimizi arttırmayalım.”