- Advertisement -spot_img
Ana SayfaTürkiyeTersine göçü tercih edenler artıyor

Tersine göçü tercih edenler artıyor

- Advertisement -spot_img

İstanbul, nüfusu 15 milyonu aşan dev bir metropol. TÜİK’in (Türkiye İstatistik Kurumu) verilerine göre İstanbul’a 2015’te 453 bin kişi göç etti. Bu şehrin son 10 yıldaki göç rekoruydu. 2018 ise 595 bin kişiyle en çok göç verdiği yıl olarak kayıtlara geçti.

Günümüzde küçük şehirlerden büyük şehirlere göç tersine döndü. Bu nedenle İstanbul’dan göç edenlerle şehre gelenler arasındaki fark, 2018 yılında 210 bin kişi oldu.

2019 yılında da tersine göç devam ediyor. Bu yıl içinde İstanbul’a veda edenler arasında Şerafettin Demirdağ ve ailesi de var. Demirdağ ailesi, memleketleri olan Tokat’ın Erbaa ilçesine göç etti.

Köye dönüş projesi 

Evli ve iki çocuk babası olan Şerafettin Demirdağ güvenlik işiyle uğraşıyor.

20 yıl önce geldikleri İstanbul’dan memleketleri olan Erbaa’ya dönmelerindeki en önemli etkenlerin şehrin kalabalığı, keşmekeşliği ve pahalılığı olduğunu söylüyor.

Demirdağ ailesi, göç kararını birlikte verdi.

Bu hayati kararın ardından İstanbul Büyükşehir Belediyesine başvuru yapan Şerafettin Demirdağ ve ailesi, 8 yıldır yürütülen “Köye Dönüş Projesi” kapsamında yardım alarak, yeni hayatlarına doğru ilk adımlarını attı.

Kırmaktan korkulan hayaller, umutlar

Taşınma tarihlerinin belli olmasının ardından ilk olarak Erbaa’da şirin bir ev tuttu Demirdağ ailesi.

Daha sonra anılarını, hayallerini, umutlarını birlikte gazeteye sarıp, birlikte kolilediler.

20 yılın ardından memleketlerine dönecekleri için mutlu olduklarını söylüyordu aile bireyleri.

Yine de buruk bir mutluluk yaşadılar onca yıl biriktirdikleri güzel anılara, güzel insanlara, güzel dostluklara el sallayarak veda edecekleri için.

Kamyon İstanbul Bahçelievler’deki evlerinin önüne geldiğinde el birliği ile taşımaya başladılar eşyaları.

İstanbul her ne kadar zor bir yaşam sunduysa da Demirdağ ailesine, onlar güzel anılarını kırmamak için yavaş ve nazikçe yerleştirdiler kolilerini kamyonun içerisine.

Akrabalarıyla, komşularıyla, sevdikleriyle vedalaştı hepsi tek tek… Sevinçleri, hüzünleri yaşadıkları evlerinin kapısını son kez ailenin reisi Şerafettin Demirdağ kapattı tekrar geri dönmemek üzere.

İstanbul’a son bakış 

Hava kararırken Demirdağ ailesi soluğu Esenler Otogarı’nda aldı.

Kimileri onlar gibi gidiyordu 15 milyonluk metropolden, kimileri ise tam tersine geliyordu onların terk ettiği kalabalığa.

Otobüsün kalkmasını beklerken hem sevinç hem de hüzün görülebiliyordu hepsinin yüzlerinde.

Koltuklarına oturdular, önce birbirlerine sonra son kez İstanbul’a baktılar otobüsün penceresinden.

12 saatlik yolculukta zaman zaman uykuya, zaman zaman ise hayallere daldılar.

Gün doğumunun ardından ise dört kişilik Demirdağ ailesi gözlerini yeni hayatlarına merhaba dedikleri Tokat’ın Erbaa ilçesinde açtı.

Yüzlerdeki tebessüm

Akrabalarının evinde edilen kahvaltının ardından Tepeşehir’de bulunan yeni evlerinde aldılar soluğu.

Şerafettin Demirdağ ile eşi Aynur Demirdağ kol kola girdi giriş katta bulunan dairelerine.

Aynur Demirdağ odaları tek tek gezdi fakat en çok zamanı mutfakta geçirdi.

Yüzündeki tebessüm ise her şeyin istediği gibi gittiğinin kanıtı gibiydi.

İstanbul’dan yola çıkan kamyon öğleden sonra Demirdağ ailesinin yeni yuvasına ulaştı.

Kolilenen hayaller, umutlar ve mutluluklar yine el birliği ile kamyondan tek tek indirildi, dikkatlice yerleştirildi eve.

Artık yeni hayatlarına başlamak üzere Aynur Demirdağ temizliğe başlarken, Şerafettin Demirdağ iş görüşmesi yapmak üzere yola koyuldu.

Alım gücü farkı 

Son 5 yılda İstanbul’dan Tokat’a 80 bin 955 kişi göç etti.

Demirdağ ailesi de artık İstanbul’dan memleketlerime göç eden binlerce aileden bir tanesi.

Şerafettin Demirdağ yeni hayatları için umutlu.

İstanbul’da kazandığı paranın aynısı kazanacağını söylüyor fakat ekliyor; “Erbaa’daki alım gücüyle İstanbul’un alım gücü arasında dağlar kadar fark var”. 

İstanbul’da trafikten ve yoğunluktan kaybettiği zamanı burada ailesine ve sevdiklerine ayıracağını da ekliyor.

Sigarayı da bırakarak hayatında tamamen yeni bir sayfa açmak istediğini söyleyen Şerafettin Demirdağ, artık hem maddi hem de manevi anlamda daha huzurlu olduğunu belirtiyor.

Sadece evini değil yaşam tarzını da değiştirenler

Tersine göç, 1950’li yıllarda sadece kırsaldan kentlere göç eden ailelerin tekrar memleketlerine dönüşüyle başlayan bir eylem iken yıllar geçtikçe gerekçeler çeşitlendi.

Büyükşehirlerde doğup büyüyen kişilerin de kırsala taşınmalarıyla tersine göç eden kişi sayısı git gide arttı.

Uzmanlara göre, kalkınmanın ülke geneline yayılarak, Anadolu şehirlerinin de hızla gelişmesi, tersine göçü artıran etkenler arasında.

Göç eden kişilerin birbirinden çok farklı sebepleri var. Kimi ekonomik kimi sağlık nedeniyle göç ediyor, kimileri de yaşam tarzını değiştirmek için göçü bir çözüm olarak görüyor. ‘Yaşam tarzı’ göçü de ekonomik nedenlerden ziyade hayatlarını değiştirmek isteyenlerin başvurduğu bir yol.

Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şebnem Akçapar, konuyla ilgili şunları söylüyor:

“Şehirdeki yaşamdan sıkılmış, alternatif yaşam biçimlerini arayan insanlar da var. Bunlar yine yüksek eğitimli yüksek vasıflı insanlar. Ya anne babalarının köyüne geri dönüyorlar ya da tamamen farklı bir alternatif yaşam biçimi yaratmak için kırsala gidiyorlar.”

Galata’daki pastaneden Bilecik’teki köye

İstanbul Nişantaşı’nda doğup büyüyen Elif Sarıkaya 6 yıl önce İstanbul’dan Bilecik’e taşındı. Şehirde geçirdiği son dönemde Galata’da pastane işleten Sarıkaya, İstanbul’dan taşınırken sadece evini değil, hobilerini alışkanlıklarını ve uğraşlarını da değiştirdi. Şimdilerde uzun yıllar yaşadığı şehirden uzakta doğayla iç içe tarımla ve hayvancılıkla uğraşarak bambaşka bir hayat yaşıyor ve ekliyor:

“Şehirdeyken mutlu bir insandım, bezdim ve kaçtım durumu yok. Öyle bir süreç sonucu oldu bu. Ama şimdi gitsem duramam diyebilirim.”

Doğduğu topraklara kesin dönüş

Tersine göç eden kişilerin bazıları önce bir süre ikili yaşam denilen aşamadan geçiyor. Tıpkı Malatya’ya göç etmiş ve gübre işiyle uğraşan Erol Avşaroğlu gibi.

Avşaroğlu 2 yılını İstanbul-Malatya arasında mekik dokuyarak, bir düzen kurmaya çalışarak geçirdi.

2 sene sonunda kesin dönüş yaparak memleketi Malatya’ya taşındı. Şimdi ailesiyle birlikte Malatya’da yaşayan Avşaroğlu tarımla ilgileniyor ve solucan gübresi üretiyor. Avşaroğlu’na bu kararını sorduğumuzda ise verdiği en doğru kararın doğduğu topraklara dönmek olduğunu söylüyor.

Erol Avşaroğlu gibi birçok insan bulunuyor.

İstanbul Üniversitesi Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yusuf Adıgüzel de bu süreci şöyle anlatıyor:

“Emeklilik sonrası, yaşlılık sonrası tekrar memlekete dönmek ya da hayatın önemli bir kısmını İstanbul gibi büyükşehirde bir kısmını da kendi şehrinde geçirme gibi ikili yaşamlar olabiliyor. Zamanla bu tersine göçe de dönüşebiliyor.”

Göçün tersine döndüğü yıl: 2015

TÜİK verilerine baktığımızda özellikle İstanbul’un 2015 yılına kadar her dönem göç alan bir il olduğunu görüyoruz. 2000’li yıllardan sonra giden ve gelen kişilerin arasındaki fark kapanmaya başlıyor ve ilk defa 2015 yılında İstanbul’dan gidenlerin sayısı gelenleri geçiyor.

2014-2015 dönemi gelen kişi sayısı: 453 bin 407, giden kişi: 402 bin 864.

2015-2016 dönemi gelen kişi sayısı: 369 bin 582, giden kişi: 440 bin 889.

2016-2017 dönemi gelen kişi sayısı: 416 bin 587, giden kişi: 422 bin 559.

2017-2018 döneminde giden kişi bakımından ve gelen giden arasındaki fark bakımında rekor sayıya ulaşıldı.

İstanbul’a gelen kişi sayısı 385.482 iken, şehirden giden kişi sayısı 595.803 oldu.


 

- Advertisement -spot_img
- Advertisement -spot_img
Stay Connected
16,985BeğenenlerBeğen
2,458TakipçilerTakip Et
61,453AboneAbone Ol
Must Read
- Advertisement -spot_img
Related News
- Advertisement -spot_img

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz