Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Dolmabahçe Ofisi’nde yabancı basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
Erdoğan, “120 saatlik bir ara verildiğini söylediniz. Bu sabah itibarıyla Suriye tarafından çatışma haberleri geldi, siz herhangi bir ihlal haberi aldınız mı? Bu çatışmaları nasıl yorumluyorsunuz?” sorusunu, “Bu sabah itibarıyla Milli Savunma Bakanımla da görüştüm. Şu anda her şey planlandığı gibi gidiyor. Herhangi bir sıkıntı söz konusu değil dediler. Şimdilik böyle bir şey söz konusu değil. Zaten olsa bunlar bana anında iletilir.” diye yanıtladı.
“ABD’nin YPG’yi çekilmeye ikna edeceğini söylediniz 120 saat içerisinde. Acaba 440 kilometre boyunca mı, yoksa belli alanlarda mı geri çekilecekler? Kobane’den de (Ayn-El Arab) Kamışlı’dan da mı çıkacaklar? Buralarda ne olacak? YPG’yi buradan çıkmaya ikna edemezlerse, kalmak isterlerse ne olacak?” sorusu üzerine Erdoğan, şunları kaydetti:
“Bizim görüşmemiz çok mevzi, lokal bir yer için değil. Bu görüşmemiz Ayn-El Arab’dan Irak sınıra kadar olan bölüm. Yani 440 kilometre, derinlik olarak da 32 kilometrelik bir bölge. Halbuki burada bildiğiniz gibi, aynı zamanda, örneğin Kamışlı’da, Rusya ve bunun yanında da rejimin askerleri de var. Biz onların da bu terör örgütlerinden rahatsız olduklarını biliyoruz. Buralar müşterek çalışmayla -ki salı günü Sayın Putin ile yapacağımız görüşmede de ayrıca bunları konuşacağız- çok kısa bir zamanda da bu terör örgütlerinden buralar temizlenecektir. İnancımız budur. Onun için de şu an itibariyle, bizim askerimiz ve Suriye Milli Ordusu ne yapmıyor, araziyi terk etmiyor.”
“Süreç devam ediyor”
“SDF Komutanı Mazlum, Kürt televizyonculara demiş ki: ‘SDF ateşkesi kabul eder.’ Sadece Tel Abyad ve Resulayn arasındaki bir alandan bahsediyorsak 120 kilometre. Halbuki siz 440 kilometreden bahsediyorsunuz? Bu görüşlerinde ısrarcı olurlarsa ne olacak? 120 saat sonra çatışma yeniden mi başlayacak? Onlar sadece bu alanda geçerli olacağına inanıyorlarsa ve böyle davranırlarsa?” sorusuna Erdoğan, “Bizim görüşmelerimiz 32 kilometre derinlik ve 440 kilometre uzunluğu kapsıyor. Güvenli bölge dediğimiz budur. Güvenli bölge dediğimiz, ifade ettiğiniz şekilde Ayn-El Arab ile Tel Abyad arası değildir. Şu anda Tel Abyad ile Resulayn arası temizlenmiş durumda. Bu bitmiş değil. Süreç devam ediyor şu anda. Bundan sonra da kararlı şekilde devam edecek.” diye yanıt verdi.
“Bölgeyi huzur bölgesi haline getirmenin hesabı içerisindeyiz”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu:
“Ayn-El Arab bir Kürt toprağı değil burası Araplara aitti, ismiyle müsemma. Fakat daha sonra teröristler Arapları, Arap nüfusu çıkardılar. Hatırlayın Obama döneminde de burada Kürtler bizim topraklarımıza geldiler ki bu rakam da 350 bin civarında. Şu anda bizde yerleşik konumdalar. Ayn-El Arab ile Tel Abyad arasında, burada sıkıntılı bir durum söz konusu. Tel Abyad ile Resulayn arası ise şu anda bu bölge kontrolümüzde. Fakat Resulayn ile aynı şekilde Irak sınırı, burada da yine mücadele devam ediyor. Kamışlı’da Rus askerleri var. Aynı zamanda rejimin askerleri değişik yerlerde var. Salı günü yapacağımız görüşmeler neticesinde Sayın Putin ile de bunları neticeye kavuşturacağımıza inanıyorum. Ve böylece ABD, Rusya, rejim ve bunun dışında belki koalisyon güçlerinin de dahliyle burada neticeye varır ve böylece bölgeyi huzur bölgesi haline getirmenin hesabı içerisindeyiz. Zira ayın sonunda Cenevre’ye çok daha hazırlıklı gidelim istiyoruz.”
“Siz ABD’nin bütün gücünü çekmesini ister misin Suriye’den? Kobane (Ay-El Arab) dahil diğer tüm bölgelerden çekildiler mi? Sizin kuvvetleriniz için zorluk yarattı mı bu?” sorusuna Erdoğan, şu karşılığı verdi:
“Şu anda tabii daha henüz terör örgütleri çıkmış değil. 120 saati bunun için belirledik. Fakat çıktıktan sonra bizim yine burada ABD’nin güçleriyle birlikte yapacağımız çok şeyler olduğuna inanıyorum. Başta zaten metinde de olduğu gibi… İkinci maddede Türkiye ve ABD, Kuzey Doğu Suriye başta olmak üzere sahadaki gelişmelerin ortak çıkarlar temelinde daha yakın eşgüdüm gerektirdiğini kabul ettiler. Bu bizim müşterek çalışmamızın bir ifadesidir. Türkiye ve Amerika ‘Hepimiz birimiz, birimiz hepimiz için’ anlayışıyla NATO toprakları ve haklarını tüm tehditlere karşı koruma taahhütlerini muhafaza eder. Bir diğer adım daha var; bunlar bizim müşterek düşündüklerimiz, yapacaklarımız. Her iki ülke insan hayatı, insan hakları ve dini ve etnik toplumların korunmasına yönelik taahhütleri de yineler. Türkiye ve ABD, Suriye’nin kuzeydoğusu’nda DEAŞ’la mücadele faaliyetlerinin devamında kararlıdır. Önceden DEAŞ kontrolünde olan alanlarda yaşayıp yerinden edilen şahıslarla alıkoyma merkezleri hususlarında uygun şekilde gerçekleştirilecek eş güdümü de içerir. Bir başka birlikteliğimiz Türkiye ve ABD terörle mücadele harekatlarının yalnızca terör unsurları ile bu unsurlara ait barınak, sığınak, mevzi, silah, araç ve gereci hedef alması gerektiği üzerine mutabık kalır. Her iki ülke Suriye’nin siyasi birliği ile toprak bütünlüğüne ve Suriye İtilafının BM Güvenlik Konseyi’nin 2254 kararına uygun şekilde sonlandırmayı hedefleyen, BM öncülüğündeki siyasi sürece bağımlılıklarını yineler. Burada önemli bir madde daha var 10. madde. Güvenli bölge evvelemirde TSK kontrolünde olacak. Her iki taraf güvenli bölgenin uygulanmasında eş güdümü artıracaktır. Eş güdümle bu çalışmayı devam ettireceğiz.”
Recep Tayyip Erdoğan, 120 saat içinde söz konusu bölgenin terör örgütlerinden temizlenmesinden bahsedildiğine işaret ederek, “Zaten dün akşamdan itibaren de tamamıyla bu terör örgütlerinin lider kadrolarıyla anında hemen iletişimi kurdular. Temenni ediyorum ki 120 saat içerisinde bu işi tamamlamış olalım.” dedi.
“Biz böyle sürekli hayat boyu bu terör örgütleriyle uğraşacak halimiz yok. Suriye’de de rejim bu terör örgütleriyle mücadelesini verecek.” diyen Erdoğan, “Biz ‘Terör örgütüyle savaşıyoruz’ da demedik, mücadele veriyoruz dedik. Niye? Savaş kavramı o kadar ucuz kavram değil. Savaş kavramı devletler arasında söz konusudur. Terör örgütüyle mücadele verirsiniz.” ifadesini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “(Terör örgütü) Bunlara sessiz kalmış olsaydık, müdahale etmemiş olsaydık bunlar daha da ileri doğru gidebilirdi.” şeklinde konuştu.
Terörle mücadele konusunda Erdoğan, “Biz uluslararası camiadan da beklediğimiz olumlu cevabı alamayınca kendi göbeğimizi kendimiz kestik.” dedi.
Erdoğan, “Ben bir terörist başının ne söylediğiyle ilgilenmem. Ben, millet ne söyler ona bakarım. Suriye’de de Suriye halkı ne söyler, ona bakarım.” ifadesini kullandı.
Kaynak: AA