Terör örgütü DEAŞ’ın elebaşı Ebubekir el-Bağdadi, dün gece ABD’nin düzenlediği bir operasyonla ölü ele geçirildi. Peki, uzun bir dönemdir işlediği suçlarla dünyanın en fazla aranan teröristleri arasında yer alan Bağdadi kim?
Samarra doğumlu
Asıl ismi İbrahim Avvad İbrahim el-Bedri olan Ebubekir el-Bağdadi, 1971 yılında Irak’ın başkenti Bağdat’ın kuzeyindeki Samarra kentinde doğdu.
Küçük yaşlardan itibaren dini eğitim alan Bağdadi, Bağdat Üniversitesinde İslami çalışmalar alanında lisans eğitimi gördü. Lisans eğitiminin akabinde ise Saddam Hüseyin Üniversitesinde yine aynı alanda yüksek lisans ve doktora eğitimini tamamladı.
Daha sonraki yıllarda dünyanın adını sıkça duyacağı Bağdadi’nin bu dönemde Irak’ın devrik lideri Saddam Hüseyin’in istihbarat teşkilatı ile yakın ilişki içerisinde olduğu iddiası gündemdeki yerini hep korudu.
2 eşi ve 6 çocuğu ile Bağdadi, 2004 yılına kadar zamanını Bağdat’ın Topci mahallesinde geçirdi. Bu dönemde camide çocuklara kuran eğitimi veren Bağdadi’nin, caminin futbol takımında da oynadığı biliniyor.
Bağdadi, yüksek öğrenimi sırasında şiddet yanlısı aşırılıkçıların cazibesine kapıldı, 2000’li yılların başında ise cihadi selefiliği benimsedi.
Silahlı eylemler
ABD’nin 2003 yılında Irak’ı işgal etmesiyle beraber Bağdadi de silahlı eylemlere yöneldi. Ehli Sünnet ve el-Cemaat Ordusu örgütünün kurulmasına yardımcı oldu. Ancak 2004’ün şubat ayında Felluce kentinde yakalandı ve 10 ay kalacağı “Buka” karargahına gönderildi.
İşte, Bağdadi’nin aşırı fikirlerinin filizlenmesinin ve çevresinin de burada oluştuğu aktarılıyor. Hapishanede toplu namaz kıldırdığı, dini dersler verdiği ve cuma hutbesi okuduğu biliniyor.
Bir hapishane arkadaşının anlattığına göre, “Bağdadi az konuşan biriydi. Ancak o dönem Saddam Hüseyin yanlıları ve cihatçıların bir karışımı olan hapishanede, bu iki rakip grup arasında hareket etme kabiliyeti konusunda oldukça yetenekliydi”.
Bağdadi, hapishanede sıkı dostluklar kurdu ve 2004’ün aralık ayında serbest bırakıldıktan sonra da bu dostlarıyla iletişimini sürdürdü.
Hapishaneden sonra El-Kaide
Bağdadi hapishaneden çıktıktan sonra, o dönem El-Kaide’nin Irak sözcülüğünü yapan Ürdünlü Musab ez-Zerkavi kendisine Şam’a gitmesini tavsiye etti ancak daha sonra Zerkavi bir saldırıda öldürüldü.
Öte yandan o dönemde Irak’ta önemli bir başka gelişme yaşanıyordu. 2006 yılında Irak El-Kaidesi liderlerinden Ebu Eyyüb el-Masri, örgütün Irak ayağını feshetti ve “İslam Devleti Örgütü”nü kurdu. Bu örgüt, El-Kaide’nin Irak şubesi olarak varlığını sürdürdü.
Ebubekir el-Bağdadi de bu örgütte yerini aldı.
Bağdadi’nin öne çıkması
Bağdadi’nin dini bilgisi ve başkalarını etkileyen söylemleri, örgüte katılan yabancılar ve Iraklılar arasında gücünün artmasını sağladı.
Örgütte kısa süre içerisinde “Şeriat Komitesi Bakanlığı”na, ardından da o dönem örgütün liderliğini yapan Ebu Ömer el-Bağdadi’ye tavsiye veren 11 üyeli Şura Konseyine üye olarak atandı.
2010 yılına gelindiğinde, örgütün lideri bir saldırıda öldürüldü ve Bağdadi, Şura Konseyi tarafından yeni lider olarak belirlendi.
Bağdadi ilk olarak ABD Özel Kuvvetlerinin büyük darbe vurduğu örgütü yeniden yapılandırmaya başladı. 2011’de Suriye’de başlayan huzursuzluk ise örgüt için fırsattı. Bundan yararlanan Bağdadi, Suriye’deki adamlarından birinden gizlice örgütün Suriye ayağını kurmasını istedi.
Irak ve Şam İslam Devleti: DEAŞ
Ancak Bağdadi ile Suriye’de Beşşar Esed’e karşı mücadeleyi önceleyen örgütler arasında ayrışma yaşandı. Esed’in gitmesini öncelik olarak benimsemeyen Bağdadi, elinde bulundurduğu acımasız güçle kendine ait bir devlet kurmak için çalışmaya başladı.
2013 yılının baharında, örgütün ismini “Irak Şam İslam Devleti” olarak değiştirdi.
Başlangıç ve bitiş
2014’ün haziran ayında terör örgütü DEAŞ, Irak’ın en büyük ikinci kenti olan Musul’u ele geçirdi. Kısa bir süre sonra örgütün sözcüsü, “İslam Devleti” adını aldıklarını ve “hilafeti ilan ettiklerini” duyurdu.
Bu açıklamadan günler sonra Bağdadi, Musul’da vaaz verdiği bir cuma hutbesinde kendini halife ilan etti. Örgütü kısa sürede, Irak ve Şam’da geniş toprak parçaları ele geçirdi.
Ancak bu uzun süre devam etmedi. Terör örgütü hem Irak hem de Suriye’de şiddetli bir silahlı çatışmayla karşı karşıya kaldı. 2017’nin aralık ayında Irak Silahlı Kuvvetleri, ülkenin her bölgesinde kontrolü sağladığını açıkladı.
Aynı durum Suriye için de geçerliydi. Terör örgütü tutunmaya çalıştığı bütün bölgelerden sökülerek atıldı.
Sık sık öldürüldüğü iddası ortaya atılan terör örgütünün lideri Bağdadi ise, zaman zaman yayımladığı ses kaydı ya da video görüntüleri ile ortaya çıkıyordu.
Kanlı örgüt DEAŞ’ın “mirası”
Terör örgütü DEAŞ, Irak ve Suriye’de yüzlerce kilometreyi bulan toprak parçası ve buralarda bulunan onlarca kenti ele geçirdi.
Irak ve Suriye’de terör örgütünün işgali altında bulunan kentlerden, köylerden yüz binlerce insan göç etmek zorunda kaldı.
Kaçmayı, göç etmeyi başaramayanlar ise ya öldürüldü ya da zorla örgütün saflarına katılmak durumunda bırakıldı.
Örgüt, kentlerde toplu katliamlar gerçekleştirdi. Öyle ki, Irak ve Suriye’de yüzlerce toplu mezar bulundu. Yeni toplu mezarları arama çalışmaları hala devam ediyor.
DEAŞ, tarihi binlerce yıl öncesine kadar giden kentleri de hedef aldı. Kentlerde bulunan tarihi eserler, türbeler yıkıldı. Örgüt sistematik şekilde şehirlerin tarihi dokularını paramparça etti.
Kaynak: Al Jazeera, Alkhaleejonline, TRT Haber