Ekonomi ve Enerji Bakanı Hasan Taçoy, UKÜ’de gerçekleştirilen “Bedensel Zararlardan Dolayı Hukuki Sorumluluk’ kongresinin açılışında konuştu.
Taçoy, Kıbrıs Türkü’nün kişisel hakları, hukuksal hakları, toprak bütünlüğü hakkı, deniz ve hava sahasından doğan hakları olduğunu vurgulayarak, uluslararası hukuk da düşünüldüğünde bu hakları kimsenin Kıbrıs Türkü’nün elinden alamayacağını ifade etti.
Bakan Taçoy, bu anlamda, Kıbrıs Türkü’nün geçmişten gelen ve uluslararası hukuksal düzenden kaynaklanan payının hesaplanmasının da ayrı bir önem taşıdığını ifade etti.
Taçoy, konuşmasında, 20 Temmuz Barış Harekatı ve Barış Pınarı Harekatı konusularındaki görüşünü de aktardı.
1974 yılında, Barış Harekatı’nda Kıbrıslı Türkler’in haklarının savunulmaya çalışıldığını kaydeden Taçoy, bunun dünya nezdinde değişik şekillerde yorumlandığını, Anavatan Türkiye’nin hakkı olan garantörlük hakkını kullanmasının bir suç olarak bazı ülkelerde dillendirildiğini, bir hakkın suça dönüştürülmesi konusunun tartışıldığını ve bugüne kadar gelindiğini anlattı.
Taçoy, Barış Pınarı Harekatı ile Barış Harekatı arasında büyük benzerlikler bulunduğunu, iki harekat arasındaki tek farkın ise birisinin uluslararası toplum tarafından desteklenmesi diğerinin desteklenmemesi olduğunu ifade etti.
Taçoy, uluslararası hukuk ve gelinecek noktanın, teknolojinin gelişmesi ile birlikte, insanoğlunun her şekilde eşit anlamda değerlendirilmesi noktasına varacak kadar ilerlemesi gerektiğini söyledi.
Taçoy, ülkede, sadece mahkeme salonlarında değil, diplomatik anlamda da hukuk ve hukukçuya ihtiyaç olduğunu da belirtti.
(BRT)