BBC’de yer alan habere göre, şirketin eski çalışanı Amerikalı kalite kontrol mühendisi John Barnett, BBC’ye yaptığı açıklamada, 787 Dreamliner’larda kabin basıncının aniden düşmesi halinde yolcu koltuklarının üzerinde bulunan oksijen maskelerini otomatik açan sistemlerin büyük bölümünde üretim hatası olduğunu ileri sürdü.
Boeing’de 32 yıl görev yapan Barnett, 2016’da şirketin Güney Kaliforniya’daki fabrikasında çalışırken, 787 Dreamliner’lar üzerine yaptığı kalite kontrol testlerinde, acil durum oksijen sistemlerinin yüzde 25’nin doğru çalışmadığını, oksijen maskelerinin doğru zamanda çıkmadığını tespit ettiğini belirtti.
Barnett, söz konusu sistemlerdeki üretim hatasını anlamak üzere daha ileri testler yapmayı talep ettiğini ancak bu talebinin Boeing yöneticileri tarafından engellendiğini vurguladı.
Bunun üzere 2017’de ABD Federal Havacılık Komisyonuna (FAA) şikayette bulunduğunu belirten Barnett, kurumun çözüm için adım atmadığını ileri sürdü.
“Büyük bir sorun çıkması an meselesi”
Uçaklardaki oksijen sistemlerinin yolcu güvenliği için büyük önem taşıdığına dikkati çeken Barnett, kabin basıncındaki ani düşüşlerde oksijen maskesine ulaşamayan bir yolcunun, 35 bin feet yükseklikte (yaklaşık 10 bin 600 metre) 1 dakika, 40 bin feet yükseklikte (yaklaşık 12 bin metre) ise 20 saniyede bilincini kaybedeceğinin altını çizdi.
Barnett, uçakların güvenliğinden endişe ettiğini belirterek “Deneyimime ve uçak kazalarının tarihine baktığımda, 787’de büyük bir sorun çıkmasının an meselesi olduğunu düşünüyorum. Umarım yanılırım.” diye konuştu.
Boeing’den yanıt: Yalnızca testleri geçen donanımlar uçakta kalabilir
Öte yandan Boeing, Barnett’in iddialarıyla ilgili yaptığı açıklamada, söz konusu üretim hatasının 2017’de fark edildiği, acil durum oksijen sistemlerinde bazı oksijen tüplerinin tedarikçiden kaynaklanan üretim hatası nedeniyle çalışmadığının anlaşıldığı, ardından söz konusu kusurlu parçaların değiştirildiği belirtildi.
Açıklamada, “Uçaklarımızdaki tüm yolcu oksijen sistemleri, teslimattan önce doğru çalıştığı görülene dek testlerden geçirilir. Yalnızca testleri geçen donanımlar uçakta kalabilir. Sistem ayrıca uçak hizmete girdikten sonra düzenli bakımlar sırasında da test edilir.” ifadesi kullanıldı.
Boeing 737 Max 8 krizi
Boeing, geçen yıl “737 Max 8” tipi yolcu uçaklarının uçuş kontrol sistemindeki üretim hatasının yol açtığı uçak kazaları nedeniyle eleştiri oklarının hedefi olmuştu.
Endonezya’da Lion Hava Yollarına ait “JT 610” sefer sayılı Boeing 737 Max 8 tipi uçak, 29 Ekim 2018’de, Cakarta’dan Sumatra Adası’ndaki Pangkal Pinang şehrine gitmek üzere havalandıktan kısa süre sonra denize çakılmıştı. 189 kişinin yaşamını yitirdiği kaza, bu tip uçakların ilk kazası olarak tarihe geçmişti.
Etiyopya Hava Yollarına ait Boeing 737 Max 8 tipi yolcu uçağı da 10 Mart’ta Addis Ababa’dan Kenya’nın başkenti Nairobi’ye gitmek için havalandıktan kısa süre sonra düşmüş, uçaktaki 157 kişi hayatını kaybetmişti.
Etiyopya’daki kazanın ardından Türkiye, Çin, Etiyopya, İngiltere, Almanya, Fransa, Hollanda, Avusturya’nın da aralarında bulunduğu birçok ülke, “Boeing 737 Max” tipi uçakların operasyonlarını geçici olarak durdurmuş ve hava sahalarını bu uçuşlara kapatmıştı.
Her iki kazada da 737 Max tipi uçaklarda, hücum açısı sensörleri arasındaki veri uyuşmazlığının, “Manevra Karakteristiği Takviye Sistemi” (MCAS) adı verilen kontrol sisteminin otomatik devreye sokmasını etkilediği belirtilmişti.
Kaynak: AA
