- Advertisement -spot_img
Ana SayfaEkonomiİnternet reklamları Dijital Hizmet Vergisi'ne tabi olacak

İnternet reklamları Dijital Hizmet Vergisi’ne tabi olacak

- Advertisement -spot_img

TBMM Genel Kurulunda kabul edilen maddelere göre, dijital hizmet sağlayıcıları tarafından sunulan her türlü reklam hizmetleri Dijital Hizmet Vergisi’ne tabi olacak.

Sesli, görsel veya dijital herhangi bir içeriğin dijital ortamda satışı ile bu içeriklerin dijital ortamda dinlenmesine, izlenmesine, oynanmasına, elektronik cihazlara kaydedilmesine veya bu cihazlarda kullanılmasına yönelik dijital ortamda sunulan hizmetler ile kullanıcıların birbirleriyle etkileşime geçebilecekleri dijital ortamların sağlanması ve işletilmesi hizmetlerinden elde edilen hasılat da Dijital Hizmet Vergisi kapsamında yer alacak.

Bu hizmetlere yönelik dijital ortamda verilecek aracılık hizmetleri de aynı vergiye tabi olacak.

“Dijital ortam”, “dijital hizmet sağlayıcıları”, “hasılat elde edilmesi”, “hizmetin Türkiye’de sunulması”, “finansal muhasebe açısından konsolide grup” kavramlarını tanımlayan teklifle Dijital Hizmet Vergisi’nin mükellefi ile sorumluları da belirleniyor.

Dijital Hizmet Vergisi’nin mükellefi, dijital hizmet sağlayıcıları olacak. Bunların, Gelir Vergisi Kanunu ile Kurumlar Vergisi Kanunu bakımından tam mükellef olup olmaması, dar mükellefiyette söz konusu faaliyetleri Türkiye’de bulunan iş yeri veya daimi temsilcileri vasıtasıyla gerçekleştirip gerçekleştirmemesi Dijital Hizmet Vergisi mükellefiyetine tesir etmeyecek.

Mükellefin Türkiye içinde ikametgahının, iş yerinin, kanuni ve iş merkezlerinin bulunmaması halleri ile gerekli görülen diğer hallerde Hazine ve Maliye Bakanlığı, vergi alacağının emniyet altına alınması amacıyla vergiye tabi işlemlere taraf olanlar ile işleme ve ödemeye aracılık edenleri verginin ödenmesinden sorumlu tutabilecek.

Muafiyet ve istisnalar

Teklifle, Dijital Hizmet Vergisi’nden muaf olanlar ile bu vergiden istisna tutulan hizmetler de belirleniyor.

Buna göre, ilgili hesap döneminden önceki hesap döneminde, Dijital Hizmet Vergisi’ne tabi hizmetlere ilişkin Türkiye’den elde edilen hasılatı 20 milyon Türk lirasından veya dünya genelinde elde edilen hasılatı 750 milyon avrodan veya muadili yabancı para karşılığı Türk lirasından az olanlar Dijital Hizmet Vergisi’nden muaf olacak.

Mükellefin, finansal muhasebe açısından konsolide bir grubun üyesi olması halinde, bu hadlerin uygulanmasında grubun verginin konusuna giren hizmetlere ilişkin elde ettiği toplam hasılat dikkate alınacak.

İlgili hesap dönemi içinde bu hadlerin her ikisinin de aşılması halinde muafiyet sona erecek ve haddin aşıldığı vergilendirme dönemini takip eden dördüncü vergilendirme döneminden itibaren Dijital Hizmet Vergisi mükellefiyeti başlayacak. Söz konusu hadlerin aşılıp aşılmadığının tespitinde, hesap döneminin üçer aylık dönemlerinin sonu itibarıyla ilgili hesap dönemi içinde elde edilen kümülatif hasılat dikkate alınacak.

Arka arkaya iki hesap dönemi boyunca muafiyete ilişkin hadlerden herhangi birinin altında kalanların vergi muafiyeti, izleyen hesap döneminden itibaren tekrar başlayacak.

Cumhurbaşkanı, bu hadleri verginin konusuna giren hizmet türlerine göre ayrı ayrı veya birlikte sıfıra kadar indirmeye veya üç katına kadar artırmaya yetkili olacak.

Hazine ve Maliye Bakanlığı, muafiyetin tespiti ve uygulanması amacıyla bildirim ve belgelendirme yükümlülüğü getirmeye ve düzenlemenin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye yetkili olacak. Bu kapsamda bildirim ve belgelendirme yükümlülüklerini tam ve zamanında doğru olarak yerine getirmeyenlere, yükümlülüklerini yerine getirmeleri için 30 gün ek süre verilecek. Verilen ek süre içerisinde, bildirim ve belgelendirme yükümlülüklerini tam ve zamanında doğru olarak yerine getirmeyenler muafiyetten yararlanamayacak.

Düzenlemeyle Dijital Hizmet Vergisi’nden istisna tutulan hizmetler de belirleniyor.

Telgraf ve Telefon Kanunu’nun ulusal çapta kamuya açık mobil elektronik haberleşme hizmetleri üzerinden Hazine payı ödenen hizmetler, Bankacılık Kanunu kapsamındaki bazı hizmetler, Araştırma, Geliştirme ve Tasarım Faaliyetlerinin Desteklenmesi Hakkında Kanunun, Ar-Ge merkezlerinde Ar-Ge faaliyetleri sonucunda oluşturulan ürünlerin satışı ile münhasıran bu ürünler üzerinden sunulan hizmetlerden elde edilen hasılat Dijital Hizmet Vergisi’nden istisna olacak ve bu hizmetlerden elde edilen hasılat muafiyete ilişkin hadlerin tespitinde dikkate alınmayacak.

Dijital Hizmet Vergisi’ne ilişkin istisna ve muafiyetler ancak bu kanuna hüküm eklenmek veya bu kanunda değişiklik yapılmak suretiyle düzenlenecek. Diğer kanunlarda yer alan istisna veya muafiyet hükümleri bu vergi bakımından geçersiz olacak.  

Dijital Hizmet Vergisi oranı yüzde 7,5 olacak

Dijital Hizmet Vergisi’nin matrahı, ilgili vergilendirme döneminde verginin konusuna giren hizmetler nedeniyle elde edilen hasılat olacak. Hasılatın döviz ile hesaplanması halinde döviz, hasılatın elde edildiği tarihte geçerli olan Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası döviz alış kuru üzerinden Türk parasına çevrilecek.

Verginin matrahından gider, maliyet ve vergi adı altında indirim yapılmayacak. Dijital Hizmet Vergisi, fatura ve fatura yerine geçen belgelerde ayrıca gösterilmeyecek. Dijital Hizmet Vergisi oranı yüzde 7,5 olacak. Dijital Hizmet Vergisi, matraha oranın uygulanması suretiyle hesaplanacak ve bu şekilde hesaplanan vergiden herhangi bir indirim yapılmayacak.

Cumhurbaşkanı bu oranı, hizmet türleri itibarıyla ayrı ayrı veya birlikte yüzde 1’e kadar indirmeye, iki katına kadar artırmaya yetkili olacak.

Vergilendirme dönemi

Düzenlemeyle Dijital Hizmet Vergisi’nin vergilendirme dönemi, verginin beyanı, tarhı, ödenmesi gibi uygulamalarda düzenleniyor.

Buna göre, Dijital Hizmet Vergisi’nde vergilendirme dönemi, takvim yılının birer aylık dönemleri olacak ancak Hazine ve Maliye Bakanlığı, hizmet türlerine ve mükelleflerin faaliyet hacimlerine göre birer aylık vergilendirme dönemi yerine üçer aylık vergilendirme dönemi tespit etmeye yetkili kılınıyor.

Dijital Hizmet Vergisi, mükellefin beyanı üzerine tarh olunacak.

Mükellefler ve vergi kesintisi yapmakla sorumlu tutulanlar, dijital hizmet vergisi beyannamelerini, vergilendirme dönemini takip eden ayın sonuna kadar ilgili vergi dairesine vermekle yükümlü olacak.

Dijital Hizmet Vergisi, mükellef veya vergi sorumlusu olan gerçek veya tüzel kişi adına tarh olunurken, adi ortaklıklarda, verginin ödenmesinden müteselsilsen sorumlu olmak üzere, ortaklardan herhangi biri adına tarhiyat yapılacak. Beyanname vermek mecburiyetinde olan mükellefler ile vergi kesmekle sorumlu tutulanlar, bir vergilendirme dönemine ait Dijital Hizmet Vergisi’ni beyanname verme süresi içinde ödeyecek.

Dijital Hizmet Vergisi mükelleflerince ödenen dijital hizmet vergisi, bu mükellefler tarafından gelir ve kurumlar vergisine esas safi kazancın tespitinde gider olarak indirilebilecek.

Hazine ve Maliye Bakanlığı, dijital hizmet vergisi beyannamesinin ve eklerinin şekil ve muhtevasını belirlemeye, faaliyetin gereğini göz önünde tutarak mükellefin müracaatı üzerine veya resen tarh yerini tayin etmeye, mükellef veya vergi sorumlularına sadece vergiye tabi hizmetlerin sunulduğu dönemler için beyanname verdirmeye, verginin beyan ve ödeme zamanı ile tahsiline ilişkin usul ve esasları belirlemeye, bildirim ve belgelendirme yükümlülüğü getirmeye ve buna ilişkin usul ve esasları belirlemeye yetkili olacak.

Vergi güvenliği

Vergi Usul Kanunu kapsamına giren vergilere ilişkin beyanname verme ve ödeme yükümlülüklerini süresinde yerine getirmeyen bu kanun kapsamındaki dijital hizmet sağlayıcılarına veya Türkiye’deki yetkili temsilcisine, yükümlülüklerin yerine getirilmesi için Dijital Hizmet Vergisi’ni tarha yetkili vergi dairesi tarafından internet sayfalarındaki iletişim araçları, alan adı, IP adresi ve benzeri kaynaklarla elde edilen bilgiler kullanılarak Vergi Usul Kanunu’nda sayılan tebligat yöntemleri, elektronik posta veya diğer tüm iletişim araçları ile ihtarda bulunulabilecek ve bu durum Gelir İdaresi Başkanlığının internet sitesinde ilan edilecek.

İlandan itibaren 30 gün içinde bu yükümlülüklerin yerine getirilmemesi halinde, dijital hizmet sağlayıcılarının sunmuş oldukları hizmetlere erişimin, bu yükümlülükler yerine getirilinceye kadar engellenmesine Hazine ve Maliye Bakanlığınca karar verilecek ve bu karar erişim sağlayıcılarına bildirilmek üzere Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumuna gönderilecek. Engelleme kararlarının gereği bildirimden itibaren 24 saat içinde erişim sağlayıcıları tarafından yerine getirilecek. Usul ve esaslar, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığının görüşü alınarak Hazine ve Maliye Bakanlığınca belirlenecek.

Düzenlemeyle kambiyo muamelelerine ilişkin banka ve sigorta muameleleri vergisinin oranı binde birden, binde ikiye çıkarılıyor. Cumhurbaşkanı, kambiyo muamelelerinde on katına, vergiye tabi diğer muamelelerde ise kanuni seviyesine kadar artırmaya yetkili olacak.

Konaklama Vergisi

Teklifle, “Konaklama Vergisi” adı altında yeni bir ihdas edilecek.

Buna göre, otel, motel, tatil köyü, pansiyon, apart otel, misafirhane, kamping, dağ evi, yayla evi gibi konaklama tesislerinde verilen geceleme hizmeti ile bu hizmetle birlikte satılmak suretiyle konaklama tesisi bünyesinde sunulan yeme, içme, aktivite, eğlence hizmetleri ile havuz, spor, termal ve benzeri alanların kullanımı gibi hizmetler Konaklama Vergisi’ne tabi olacak.

Geceleme hizmetinin, sağlıklı yaşam tesisleri, eğlence merkezleri gibi tesislerin bünyesinde sunulması, vergilendirmeye etki etmeyecek.

Vergiyi doğuran olay, bu hizmetlerin sunulmasıyla meydana gelecek.

Konaklama Vergisi’nin matrahı, verginin konusuna giren hizmetler karşılığında, Katma Değer Vergisi hariç her ne suretle olursa olsun alınan veya bu hizmetler için borçlanılan para, mal ve diğer suretlerde sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaat, hizmet ve değerler toplamı olacak.

Konaklama Vergisi geceleme hizmeti bedeli üzerinden yüzde 2 oranında alınacak. Cumhurbaşkanı, bu oranı bir katına kadar artırmaya, yarısına kadar indirmeye, bu sınırlar içinde farklı oranlar tespit etmeye yetkili olacak.

Konaklama Vergisi, konaklama tesislerince düzenlenen fatura ve benzeri belgelerde ayrıca gösterilecek. Bu vergiden herhangi bir ad altında indirim yapılamayacak. Konaklama Vergisi, Katma Değer Vergisi matrahına dahil edilmeyecek.

Ayrıca öğrenci yurtları, pansiyonları ve kamplarında öğrencilere verilen hizmetler, karşılıklı olmak kaydıyla yabancı devletlerin Türkiye’deki diplomatik temsilcilikleri, konsoloslukları ve bunların diplomatik haklara sahip mensupları ile uluslararası anlaşmalar gereğince vergi muafiyeti tanınan uluslararası kuruluşlar ve mensuplarına verilen hizmetler Konaklama Vergisi’nden müstesna olacak.

Konaklama Vergisi’nde vergilendirme dönemi, faaliyet gösterilen takvim yılının birer aylık dönemleri olacak. Her bir vergilendirme dönemine ait Konaklama Vergisi, vergilendirme dönemini takip eden ayın 26. günü akşamına kadar Katma Değer Vergisi yönünden bağlı olunan vergi dairesine beyan edilecek ve aynı süre içinde ödenecek.

Hakemlere vergi

Eser sahiplerine tanınan serbest meslek kazançlarında istisna tutarı 500 bin lirayla sınırlı tutulacak.

Spor hakemlerine ödenen ücretlerin gelir vergisinden istisna tutulmasına ilişkin düzenleme, basketbol ve voleybol dallarının en üst liglerinde görev alanlar hariç, amatör spor yarışmalarını yöneten hakemlerle sınırlandırılıyor.

Düzenlemeye göre, faaliyetleri kısmen veya tamamen binek otomobillerinin kiralanması veya çeşitli şekillerde işletilmesi olanların bu amaçla kullandıkları hariç olmak üzere, kiralama yoluyla edinilen binek otomobillerinin her birine ilişkin aylık kira bedelinin 5 bin 500 liraya kadarlık kısmı ile binek otomobillerinin iktisabına ilişkin özel tüketim vergisi ve Katma Değer Vergisi toplamının en fazla 115 bin liraya kadarlık kısmı gider olarak dikkate alınabilecek.

Faaliyetleri kısmen veya tamamen binek otomobillerinin kiralanması veya çeşitli şekillerde işletilmesi olanların bu amaçla kullandıkları hariç olmak üzere, özel tüketim vergisi ve katma değer vergisi hariç ilk iktisap bedeli 135 bin lirayı, söz konusu vergilerin maliyet bedeline eklendiği veya binek otomobilin ikinci el olarak iktisap edildiği hallerde, amortismana tabi tutarı 250 bin lirayı aşan binek otomobillerinin her birine ilişkin ayrılan amortismanın en fazla bu tutarlara isabet eden kısmı, gider yazılabilecek. Bu hükmün uygulanmasında binek otomobilin iktisap edildiği tarihte yürürlükte olan tutar dikkate alınacak.

Gelir vergisi tarifesine yeni dilim eklenerek üst dilim yüzde 35’ten yüzde 40’a çıkarılacak. Böylece 500 bin lira ve üzerinde kazanç elde edenler yüzde 40 oranında gelir vergisi verecek.

TBMM Genel Kurulda, Dijital Hizmet Vergisi ile Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapan Kanun Teklifi’nin ilk 29 maddesini içeren birinci bölümü kabul edildi.

Kabul edilen maddelere göre, ticari kazanç ve serbest meslek kazancının tespitinde, binek otomobillere ilişkin gider kısıtlamaları getirilecek.

Özel Tüketim Vergisi ve Katma Değer Vergisi hariç ilk iktisap bedeli 135 bin lirayı aşan otomobiller için ayrılan amortismanın en fazla bu tutara isabet eden kısmı gider yazılabilecek.

Vergilerin maliyet bedeline eklendiği veya binek otomobilin ikinci el olarak iktisap edildiği hallerde de amortismana tabi tutarı 250 bin lirayı aşan binek otomobilin en fazla bu tutara isabet eden kısmı gider olarak baz alınabilecek.

Bu hükmün uygulanmasında binek otomobilin iktisap edildiği tarihte yürürlükte olan tutar dikkate alınacak.

Binek otomobillerine ilişkin giderlerin en fazla yüzde 70’i ve kiralama yoluyla edinilen binek otomobillerin her birine ilişkin aylık kira bedelinin 5 bin 500 liraya kadarlık kısmıyla binek otomobillerin iktisabında ödenen Özel Tüketim Vergisi ve Katma Değer Vergisi toplamının en fazla 115 bin liraya kadarlık kısmı gider olarak dikkate alınabilecek.

Beyannameli mükellefiyetin artırılması, yüksek gelir gruplarından daha fazla vergi alınması amacıyla düzenleme yapılacak.

Bu kapsamda tevkif suretiyle vergilendirilen ücret tutarları ve bu tutarlar üzerinden tevkif edilen vergilerin, yıllık beyanname sayesinde matrah ve sair unsurlarının kontrolünün sağlanması amaçlanıyor. Böylece tek veya birden fazla işverenden tevkif suretiyle vergilendirilmiş ücret geliri elde eden mükelleflerin, bu gelirleri toplamının, 500 bin lirayı aşması halinde ücret gelirlerini yıllık beyanname ile beyan etmesi esası getirilecek.

Gelir vergisi tarifesine yeni dilim

Teklifle, gelir vergisi tarifesine yeni dilim eklenerek üst dilim yüzde 35’ten yüzde 40’a çıkarılacak. Böylece 500 bin lira ve üzerinde kazanç elde edenler yüzde 40 oranında gelir vergisi verecek.

Mevcut tarifenin ilk 4 dilimi korunmak suretiyle 500 bin liraya kadar gelir elde eden grupların vergi yüklerinde herhangi bir değişiklik yapılmayacak.

Yabancı para cinsinde ihraç edilen menkul kıymetlerden sağlanan getiriler ile döviz cinsinden açılmış hesaplardan elde edilen gelirler üzerinden yapılacak vergi kesintisi nispetlerini ayrı ayrı veya birlikte bir katına kadar artırma veya kanuni oranına kadar indirme konusunda Cumhurbaşkanına yetki verilecek.

Lig usulüne tabi spor dallarında en üst liglerde faaliyette bulunan sporculara uygulanan gelir vergisi kesinti oranı, yüzde 15’ten yüzde 20’ye çıkarılacak.

Mevcutta sözleşmesi bulunan sporcular için bu sözleşmenin bitimine kadar gelir vergisi kesintisi yüzde 15 olarak uygulanacak. 31 Ekim 2019 tarihi itibarıyla yapılan sözleşmelerde kesinti yüzde 20 olarak uygulanacak.

Sporculara yönelik ücret ve ücret sayılan ödemelerden yapılacak gelir vergisi kesinti oranlarının uygulanma süresi 31 Aralık 2019’dan 31 Aralık 2023’e uzatılacak.

Sporcuların ücret gelirleri toplamı 500 bin lirayı aşması halinde bu gelirler yıllık beyannameyle bildirilecek. Bu durumda kesilen vergilerin, hesaplanan gelir vergisinden mahsup edilebilmesi için işverence vergi dairesine ödenmiş olması şartı getirilecek.

Teklifle 2019 yılı ücret gelirlerine, bu yıla ilişkin 2020’de verilecek gelir vergisi beyannameleri dahil, yapılan değişiklik öncesi mevcut tarife uygulanacak. 1 Ocak 2020’den itibaren elde edilen ücret gelirleri ise yeni tarifenin Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre 2019 yılı için belirlenen yeniden değerleme oranında artırılmış haliyle uygulanacak.

Sahte belgeyle mücadele

Teklifle sahte belge düzenleme ve kullanma fiilleriyle etkin şekilde mücadele edilmesi, vergiye uyum seviyesinin yükseltilmesi ve kayıt dışı ekonomiyle mücadelenin etkinliğinin artırılması amacıyla düzenleme yapılacak.

Mükellefiyet süresi, aktif ve öz sermaye büyüklüğü, ödenen vergi tutarı, çalışan sayısı, vergisel yükümlülüklerin yerine getirilip getirilmediği gibi hususlar dikkate alınarak, mükelleflerin vergisel uyum seviyelerine yönelik Hazine ve Maliye Bakanlığınca yapılan analiz ve değerlendirme çalışmaları sonucunda sahte belge düzenleme riskinin yüksek olduğu tespit edilen mükellefler, vergi incelemesine sevk edilecek ve bunlar nezdinde yoklama yapılacak.

Yoklamanın ardından Hazine ve Maliye Bakanlığınca belirlenen esaslar çerçevesinde vergi dairesinin mükellefin sahte belge düzenleme riskinin yüksek olduğuna ilişkin görüşü ve ilgisine göre vergi dairesi başkanı veya defterdarın onayıyla mükellefiyet kaydı terkin edilecek ve bu durum mükellefe tebliğ edilecek.

Vergi Usul Kanunu kapsamında “izaha davet edilenler”in izahta bulunma süreleri, beyanname verme ve ödeme süreleri 15 günden 30 güne çıkarılacak. Ayrıca kullanılan sahte veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge tutarı, bir takvim yılında 100 bin lirayı geçmeyen veya bu tutarı geçse bile ilgili yıldaki toplam mal ve hizmet alışlarının yüzde 5’ini aşmayan mükelleflere ziyaı uğratılan vergi üzerinden yüzde 20 oranında vergi ziyaı cezası kesilecek.

Vergi cezalarında indirim

Teklifle Vergi Usul Kanunu’nun, vergi cezalarında indirimi düzenleyen maddesinde değişiklik yapılacak. Vergi ziyaı cezalarında ilk kez işlenip işlenmediğine bakılmaksızın indirim oranı yüzde 50 olarak belirlenecek. Düzenlemeye göre uzlaşmanın vaki olması halinde ödenecek vergi ziyaı cezası için yüzde 25 indirimden yararlanılmasına imkan sağlanacak.

Düzenlemeyle idareyle mükelleflerin vergiler ve cezalarla ilgili her aşamada anlaşabilmesi, vergi ihtilaflarının süratle çözümlenebilmesi ve yargı mercilerinin iş yüklerinin azaltılması amacıyla Vergi Usul Kanunu’nda “Kanun yolundan vazgeçme” başlığıyla yeniden düzenleme yapılacak.

Bu kapsamda, yargılama aşamasında mükelleflerin istinaf veya temyiz yolundan vazgeçmeleri halinde verilen karara göre, dava konusu edilen verginin veya cezanın bir kısmı ya da tamamından vazgeçilmesi ve idarece de ihtilafların sürdürülmemesi yönünde düzenleme yapılıyor. Bu şekilde tahakkuk eden vergi ve cezaların, vadesi geçirilmeksizin gecikme faiziyle ödenmesi halinde ayrıca indirim yapılacak.

Vergi Usul Kanunu kapsamında sahte veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge kullanma fiilinin işlenmiş olabileceğine dair hakkında ön tespite ilişkin yazı tebliğ edilen mükelleflerin, süresinde beyanname vermeleri durumunda kesilen yüzde 20 oranındaki vergi ziyaı cezası, uzlaşma kapsamı dışında tutulacak.

Görüşmelerden

HDP Şırnak Milletvekili Hüseyin Kaçmaz, Türkiye’de demokrasi ve hukukun yerlerde, işsizliğin had safhada, eğitim ve sağlığın bitmiş durumda olduğunu savunarak, “Ülkede kriz var, memnuniyetsizlik var ve artık iktidar politika üretemiyor, çözüm üretemiyor ve bu sebeple Kürt düşmanlığı üzerinden de bugün Rojava’da bir savaş politikası devam ediyor.” ifadesini kullandı.

Kaçmaz’ın konuşmasına tepki gösteren AK Parti Grup Başkanı Naci Bostancı, bir strateji çerçevesinde “Kürt düşmanlığı” sözünün sürekli tekrar edildiğini ve buradan bir kriz çıkartılarak derinleştirilmek istendiğini söyledi.

Bunu doğru bir tavır olarak görmediğini dile getiren Bostancı, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Çünkü herhangi bir toplumsal kesimin adını zikrederek, öyle olmadığı halde, kendilerine karşı husumet güdüldüğü, düşmanlık edildiği şeklindeki dilin tekrar edilmesi, esasen nefret suçu kapsamına girecek bir durumdur. Yürüttükleri siyaset itibarıyla nefret suçlarına karşı mesafeli olduklarını ifade edenlerin, esasen insanları birbirlerine karşı getirebilecek böylesi dillerden kaçınması, diğer türden stratejilerden daha kıymetlidir diye düşünüyorum çünkü Türkiye Cumhuriyeti’nin ve burada siyasi heyetlerin genel olarak bulunduğu pozisyon teröre karşı olmaktır.

Kürt düşmanlığına ilişkin eğer bir arayış içinde olacaksak gerçekten de bize yakın tarihin de söylediği, olayların da söylediği PKK’nın oynadığı roldür, PKK’nın şiddet marifetiyle insanları birbiri aleyhine kışkırtma stratejisidir. Aynı zamanda Suriye’de, Suriye’nin kuzeyinde bir özerk bölge oluşturmak için kendisine itaat etmeyen Kürtleri sürgün eden siyasal yaklaşımdır.”

MHP Grup Başkanvekili Muhammed Levent Bülbül ise “Kürt düşmanlığı” ifadesinin sistematik bir kara propaganda faaliyeti olduğunu belirterek, “Çünkü bunun tarihsel ve sosyolojik anlamda herhangi bir gerçekliği söz konusu değildir.” dedi.

Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin tarih boyunca Kürt kökenli vatandaşlara bu memleketin, milletin kurucu unsuru olarak baktığını, kendilerinin de öyle baktıklarını belirterek, “Yüce Meclis çatısı altında kendilerine, Kürt kökenli kardeşlerimize reva görülen bu ifadeleri asla ve asla kabul edemeyiz. İfade edildiği üzere asıl haksızlık, kötülük, zulüm, bizzat ‘haklarını güdüyoruz ve takipçisiyiz’ dedikleri yapıların ve onların kınamadıkları terör örgütünün kundakta Kürt kökenli ailelerin evlatlarına, bebeklerine kurşun sıkıldığı ahvalde onlara karşı çıt ses çıkaramamaktır Kürt düşmanlığı.” ifadesini kullandı.

HDP Grup Başkanvekili Hakkı Saruhan Oluç, Türkiye’de sistematik bir hukuksuzluğun yaşandığını, kendilerinin de bunu dile getirdikğini savundu. Oluç, “31 Mart seçimlerinde kazanmış olduğumuz 65 belediyenin 24’üne kayyum atanmış vaziyette, belki önümüzdeki birkaç gün içinde yenileri de atanacak. Esas itibarıyla biz bu hukuksuzluğu, bu demokrasisizliği konuşuyoruz.” dedi.

Teklifin, birinci bölümünün kabul edilmesinin ardından ikinci bölüm üzerindeki görüşmelere geçildi. 

Kaynak: AA

- Advertisement -spot_img
- Advertisement -spot_img
Stay Connected
16,985BeğenenlerBeğen
2,458TakipçilerTakip Et
61,453AboneAbone Ol
Must Read
- Advertisement -spot_img
Related News
- Advertisement -spot_img

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz