İsrail, son yıllarda Başbakan Binyamin Netanyahu hakkındaki “yolsuzluk, rüşvet ve görevi kötüye kullanma” suçlamalarına sahne oluyor.
Muhalif partiler, Netanyahu’yu bu suçlamalarla sıkıştırmaya çalışırken, yargı sistemi de harekete geçti. Ancak ülkede üst üste yapılan seçimler, yargının Netanyahu kararını sürekli ertelenmesine neden oldu.
Ülke hükümet kurulamaması nedeniyle 3’üncü defa seçime gitme ihtimaliyle karşı karşıyayken, İsrail Başsavcısı Avichai Mandelblit, 3 ayrı yolsuzluk dosyası nedeniyle Başbakan Netanyahu hakkında dava açmaya karar verdiğini açıkladı.
İsrail iç siyasetinde son yıllarda keskin bir Netanhayu etkisi olduğu göz önünde bulundurulursa, Başsavcı’nın kararının ne kadar önemli olduğu anlaşılabilir.
Peki, bundan sonra neler olacak? İsrail siyaseti nereye evriliyor? Netanyahu’nun yolu hapishaneye düşer mi?
Sorularımızı İsrail uzmanı, Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Öğretim Görevlisi ve Akdeniz Politikaları Araştırma Merkezi (APAM) Müdür Yardımcısı Ceyhun Çiçekçi’ye sorduk.
İşte, 6 soruda İsrail’de yaşananlar..
İsrail Başsavcısı Mandelblit daha önce seçimlere etki etmemek için Netanyahu hakkkındaki iddianameyi hazırlamayı ertelemişti. Şimdi ne değişti?
“Netanyahu’nun siyasi kariyeri, uzun yıllardır bir biçimde dengede tutabildiği koalisyonlara liderlik etmesinden ibaretti. Bugün gelinen noktada Netanyahu, iki seçimdir koalisyon oluşturacak bir ikna yeteneğinden yoksun görünüyor. Bir diğer ifadeyle, bugün artık başbakanlık koltuğundan görece uzak bir pozisyonda kalmış görünüyor. Yargı erkinin bu hamlesi de siyasi havanın koklanarak yapıldığı izlenimi veriyor.”
“Birileri diplomatik bir takım hamleleri devreye sokmak istiyor olabilir”
Netanyahu’nun bu davalar sonucunda, Eski Başbakan Ehud Olmert gibi ceza alıp, hapse girebilir mi? Netanyahu’nun kendisi böyle bir ihtimali göz önünde bulunduruyor mu?
“Bu elbette güçlü bir ihtimal. Olmert, Kudüs Belediye Başkanlığı döneminde gerçekleşen bir takım usulsüzlükler sebebiyle ceza almıştı. Netanyahu ise ceza alırsa bunu görevi esnasında gerçekleşen kimi eylemlerden dolayı alacak. Burada da Netanyahu’nun salt şahsi değil, ailesiyle birlikte topun ağzında olduğunu hatırlamalıyız.
Dava sürecinin siyasi açıdan böylesi bir kaotik atmosfere denk düşürülmesi, siyasi bir takım çıktılar elde edebilmek için yapıldığına delalet ediyor. Ceza alması durumunda denilebilir ki ‘birileri’ Netanyahu’nun son dönem kurguladığı politikalardan memnun değil. Bu ‘birileri’, hem İsrail’de güçlü bir desteğe sahip olmalı hem de İsrail’i politik olarak görmek istediği noktadan uzakta buluyor olmalı. Özellikle de İran’a yönelik son dönemde yumuşayan Körfez kaynaklı söyleme dikkat çekmek gerekiyor.
İran’ın şeytanlaştırılmasından herhangi bir somut çıktı elde edilemediğine kanaat getiren ‘birileri’, 2013-2015 sürecindeki gibi diplomatik bir takım hamleleri devreye sokmak istiyor olabilir. Bunu da ‘İran takıntısı’ olmayan birileriyle yapmak istiyor olabilirler. “
“Dava, seçmenin sağa güvenini zedeleyecektir”
Hükümet kurma çalışmalarında hem Gantz hem de Netanyahu başarısız oldu. Şimdi söz Knesset’te. Sizce Başsavcı’nın bu hamlesi, muhtemel bir erken seçime nasıl etki eder?
“Zaten yargının bu hamlesi, yukarıda da belirttiğim gibi tam bir siyasal zamanlama şaheseri. Hükümetin kurulamadığını gözlemledikleri anda Netanyahu hakkındaki iddianameyi aktive ettiler. Kuşkusuz ki bu hamle, Netanyahu’nun bu davadan ceza alabilme ihtimalinin kuvvetli olmasına da mukabil, Likud ve merkez sağa yönelik seçmen güvenini zedeleyecektir. Olası bir erken seçimde, Likud’un başında her kim olursa olsun oy kaybı yaşayacağını öngörmek mümkün.”
Netanyahu, Başsavcı’nın kararını “darbe” olarak nitelendirdi. Sağ cenahta kurduğu ittifak ile birlikte düşünüldüğünde Netanyahu’nun seçenekleri neler? Zira hala başbakan.
“Başsavcı, siyasal istikrarsızlığı hesaba katarak bu hamleyi yaptığına göre Netanyahu’nun fazla bir seçeneği olmadığının da farkında. Netanyahu açısından söz konusu davayı bir ‘darbe’ olarak addedebilmek için erken seçime gitmek ve mümkünse seçmenin vicdanıyla test olmak makul bir opsiyon olarak duruyor. Böylesi bir hamle ve olası güçlü bir geri dönüş, yargısal süreci de derinden etkileyebilir ve tıkayabilir. “
“Orta Doğu’da artan Rus etkisi, Liberman’ı işaret ediyor”
İsrail siyasetinde bu davanın bir dönüm noktası teşkil edeceğini düşünüyor musunuz? Uzun bir süredir başbakanlık koltuğunda oturan Netanyahu’nun politikadan uzaklaşma ihtimali de düşünülürse?
“Netanyahu, siyasi bir profil olarak İsrail siyasetindeki varlığını güçlü popülizmine borçlu. Ayrıca ekonomideki neoliberal dönüşümün de önemli mimarlarından birisi. Güvenlikçi diskuru ve bölgesel bir hegemonyanın inşasına giden süreci hazırlaması hasebiyle, elbette ki önemli bir lider. Lakin artık Ortadoğu’da ‘patron çıldırdı’ ve dükkanı bir başkasına devretti. Yeni patron Ruslar ve onlarla daha iyi geçinecek birilerinin siyasette ön plana çıkması gerekiyor. Bu da İsrail özelinde bakılırsa kuşkusuz Lieberman’a işaret ediyor.”
“ABD, İsrail’deki siyasi istikrarsızlıktan rahatsız”
Son olarak, ABD Başkanı Trump’ta azil soruşturması nedeniyle zor günler geçiriyor. İki lider arasındaki yakınlık, benzer sayılabilecek davalar ile daha da artar mı? Trump ya da ABD’nin tepkisi ne olur?
“Trump yönetimi bu süreçte Netanyahu’ya dolaylı yollardan oldukça güçlü bir destek sunmuş görünüyor zaten. En güncel gelişme olarak, hukuk dışı yerleşim yerlerinin artık Ortadoğu barışı açısından mevzu bahis olmayacağını anlatan bir söylem Beyaz Saray’ın son hediyesi olarak görülebilir. Bundan önce de türlü jestlerle Netanyahu’nun pozisyonunu konsolide etmesine yardımcı olmuşlardı. Fakat nihayetinde ABD’nin Netanyahu’ya değil, bölgeyi dizayn ederken kullanacağı istikrarlı bir devlete ihtiyacı var. Bugün de Amerikan siyasetini rahatsız eden gelişme Netanyahu’nun siyasi ikbalinden ziyade İsrail’deki siyasal istikrarsızlık. Mümkün olan en kısa sürede kurulacak bir koalisyon, Amerikan yönetimini tatmin edecektir.”
Kaynak: TRT Haber