Yerel basında yer alan haberlere göre, Pakistan kontrolündeki Azad Cammu ve Keşmir’den, tarihi Cammu ve Keşmir’i ikiye ayıran Kontrol Hattı’na doğru hareket etmek isteyen binlerce göstericiye polis izin vermedi.
Cammu Keşmir Kurtuluş Cephesi (JKLF) tarafından Cuma günü başlatılan “Özgürlük Yürüyüşü” adlı protesto yürüyüşünde, göstericiler sınıra 8 kilometre kala emniyet mensupları tarafından durduruldu.
Sınırın diğer tarafına geçmek isteyen JKLF’in lideri Abdul Hameed Butt, kendilerine uygulanan abluka kaldırılana kadar oturma eylemi yapacaklarını açıkladı.
Polis yetkilileri tarafından yapılan açıklamada, yapılan müdahalenin Hindistan tarafından yapılacak olası bir düşmanca harekete geçit vermemek için gerçekleştirildiği ifade edildi.
Pakistan Başbakanı İmran Han ise Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, göstericileri Kontrol Hattı’nı geçmemeleri konusunda uyardı.
Hindistan tarafının olası provokasyonuna dikkati çeken Han, Kontrol Hattı’nın geçilmesi halinde Hindistan tarafının saldırı düzenleyebileceğini ve bunu Cammu Keşmir’deki insanlar üzerinde baskıyı arttırmak için kullanabileceğini belirtti.
Öte yandan, Cemaati İslami Partisi’nin de (JI) Pakistan’ın doğusundaki Lahor kentinde de Hindistan karşıtı gösteriler düzenlendi.
Cammu Keşmir’in özel statüsünün kaldırılması
Hindistan, anayasanın yarım asırdan uzun süredir Cammu Keşmir’e ayrıcalık tanıyan 370’inci maddesini 5 Ağustos’ta iptal ederek, bölgenin özel statülü yapısını ortadan kaldırmış, Cammu Keşmir’i iki birlik toprağına ayırmıştı.
Yeni Delhi yönetiminin bu kararının ardından bölgede Hint güvenlik güçleri, Cammu Keşmir’de asayiş operasyonlarını ve sivil halk üzerindeki baskıları yoğunlaştırmış, iletişim hatlarını kesmiş, aralarında eyaletin eski başbakanlarından Faruk Abdullah, Ömer Abdullah ve Mehbuba Müfti’nin de bulunduğu bölgedeki yerel partilerin yöneticileri ve üyeleri gözaltına alınmıştı.
İngiltere’den bağımsızlığın kazanıldığı 1947’den bu yana Cammu Keşmir, kendi yasalarını çıkarabilen ayrıcalıklı konumdaydı. Bu özel statü, yabancıların bölgeye yerleşmesine ve mülk edinmesine izin vermeyen vatandaşlık yasasını da içeriyordu.
Milliyetçilerin liderliğindeki Hindistan hükümetini eleştirenler, 370. maddenin iptaliyle Müslüman çoğunluğun bulunduğu bölgenin demografik yapısının bozulmasının amaçlandığını savunuyor.
Kaynak: AA