Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Geçitkale-Boğaziçi saldırılarının 54. yıl dönümü dolayısıyla yaptığı açıklamada; Geçitkale-Boğaziçi’nde hayatını kaybeden aziz şehitleri rahmet ve minnetle anarken, şehitlerin asla unutulmadığını ve unutulmayacağını belirtti.
Cumhurbaşkanı Tatar’ın açıklaması şöyle:
“Rum-Yunan ikilisinin Enosis hedefli olarak başlattığı 23 Aralık Kanlı Noel saldırılarında halkımız katliamdan geçirilirken, Türk bölgeleri de ağır bir kuşatma altına alınmıştı. Bu bölgelerin başında da Geçitkale-Boğaziçi bölgesi geliyordu. Tüm saldırılara rağmen, Türk Mukavemet Teşkilatı öncülüğünde yürütülen Türk direnişini kıramayan Rum-Yunan ikilisi, 15 Kasım 1967 tarihinde Geçitkale-Boğaziçi bölgesini hedef aldı. Amaç, bu bölgedeki Türk direnişini kırmak ve diğer Türk bölgelerini yok etmekti.
Yunan askerleri tarafından desteklenen Rum saldırıları, 15 Kasım 1967 tarihinde başladı. Bu büyük saldırıya karşı direnen mücahitlerimiz ile bölge halkı 24 şehit verdi. Yaşlı insanlarımız, üzerlerine benzin dökülerek yakıldı, Esir alınan insanlarımız kurşuna dizildi. Bunları unutmamız mümkün değildir. Anavatan Türkiye’nin müdahaleyi içeren ültimatomu karşısında Rum-Yunan saldırıları dururken, EOKA terör örgütü lideri Grivas ile bir tümen Yunan askeri Kıbrıs’tan çekilmek zorunda kaldı.
15 Kasım 1967, mücadele tarihimizde de önemli bir dönüm noktasıdır. Geçici Kıbrıs Türk Yönetimi kurulurken, bunun hemen sonrasında da 1968 yılında Beyrut’ta Kıbrıs konusuyla ilgili müzakereler başlayacaktı. Rum-Yunan ikilisinin yeni hedefi ise silah ve saldırılarla yok edemedikleri Türk direnişini, zamana oynayarak müzakere masalarında yok etmekti. Ama bunu da başaramadılar.
Rum tarafının, federal temele dayalı bir anlaşma istemesinin ana nedeni ise Türkiye’nin garantörlüğünü kaldırmak ve Türk askerini Kıbrıs’tan uzaklaştırmak; halkımızı, Rum devletine dönüşen Kıbrıs Cumhuriyeti’ne yama yapmaktır. Bu nedenle uzun yıllar devam eden müzakere süreçlerinden, Rum tarafının olumsuz ve uzlaşmaz tutumu sonucunda bir anlaşmaya ulaşılamadı. Özellikle Annan Planı referandumu ve Crans Montana görüşmelerinde yaşananlar, Kıbrıs’ta federal temele dayalı bir anlaşmaya ulaşmanın mümkün olmadığını gözler önüne sererken, Kıbrıs’ın ve bölgenin yararına olacak, tek gerçekçi çözüm yolu olarak egemen eşit iki devletin varlığına dayalı çözüm önerisi, tarafımdan gündeme getirilmiş ve bu öneri Anavatan Türkiye tarafından da desteklenmiştir. Kıbrıs’ta adil, kalıcı ve sürdürülebilir bir anlaşmadan yana olup Rum tarafına da diyalog çağrılarında bulunmaya devam ediyoruz.
Ama şu çok iyi bilinmelidir ki; Anavatan Türkiye’nin etkin ve fiili garantörlüğü ile Türk askerinden asla vazgeçmeyeceğiz,1974 öncesinin karanlık günlerine geri dönmeyeceğiz, Rum’un azınlığı olmayacağız. Aziz şehitlerimiz, rahat uyuyun. Kan ve canla bize emanet ettiklerinizi asla ayaklar altında çiğnetmeyeceğiz.
Sizi unutmadık, unutmayacağız. Ruhunuz şad olsun.”