Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, eşi Sibel Tatar ile birlikte, Kıbrıs Türk Kültür Derneği (KTKD) İstanbul Şubesi tarafından 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı’nın 47. yıl dönümü nedeniyle İstanbul Arkeoloji Müzesi bahçesinde düzenlenen etkinliğe katıldı.
Cumhurbaşkanlığı’ndan yapılan açıklamaya göre etkinlikte konuşan Cumhurbaşkanı Tatar, Kıbrıs davasının milli bir dava olduğunu vurgulayarak, bu uğurda yaşamını yitirenlere Allah’tan rahmet dilerken, gazilere saygı ve şükranlarını sundu.
Kıbrıs Türklerinin katliama maruz kaldığını ve çok zorlu dönemlerden geçtiğini kaydeden Cumhurbaşkanı Tatar, “Pek çok kez soykırımdan geçtik. 1878 yılı Kıbrıs Türklerinin en acı yıllarından biridir. Çünkü 1571’de bir yıl süren savaş sonrasında Venediklilerden aldığımız Kıbrıs, 308 yıl bizlerin hakimiyetinde kaldıktan sonra İngilizler tarafından kiralanıp sonra da hukuksuz şekilde gasp edildi. Kıbrıs Türkleri yalnızlık içinde ama umutlarını kaybetmeden hep Toroslar’a baktı” diye konuştu. Cumhurbaşkanı Tatar, 1900’lü yılların başında 60 bin Kıbrıs Türkünün Türkiye’ye ve daha sonraları da 3’üncü ülkelere göç ettiğini ifade etti.
“ETNİK SOYKIRIMA MARUZ KALDIK”
Cumhurbaşkanı Tatar, fonksiyonel bir federasyon olan Kıbrıs Cumhuriyeti’nin, ENOSİS zihniyeti nedeniyle yaşamadığına vurgu yaparak, Kıbrıs Türklerinin etnik soykırıma maruz kaldığını belirtti. Cumhurbaşkanı Tatar, milli mücadele yıllarında ortaya büyük direniş koyanları yad etti.
“VERDİKLERİ SÖZLERİ TUTMADILAR VE HUKUKSUZLUĞUN EN BÜYÜĞÜNÜ YAPTILAR”
Cumhurbaşkanı Tatar, 1974’te Türk askerinin adaya çıkmasıyla iki devletli yapının temellerinin atıldığını ifade ederek, yıllarca sürdürülen ve başarısızlıkla sonuçlanan federasyon görüşmelerine değindi.
Söz konusu görüşmelerde nasıl bir ortaklık kurulacağı, Türk-Yunanistan dengesinin nasıl sağlanacağına ilişkin görüşmelerin sürdürüldüğünü anımsatan Cumhurbaşkanı Tatar, şunları kaydetti:
“Hiçbir zaman Kıbrıslı Rumlar, Kıbrıslı Türklerle adil bir paylaşım ve kalıcı bir çözüm için iyi niyetli olmadı. Çeşitli BM Genel Sekreterlerinin önünde müzakereler sürdürüldü. En sonunda da Annan Planı referandumunda bize ‘Evet deyin, dünyaya bağlanacaksınız’ dediler. Verdikleri sözleri tutmadılar ve hukuksuzluğun en büyüğünü yaptılar. Tek taraflı olarak Güney Kıbrıs’ı AB’ye aldılar. Kuruluş anlaşmaları açık ve nettir. Türkiye ve Yunanistan’ın üye olmadığı herhangi bir uluslararası kuruma ve kuruluşa Kıbrıs üye olamaz. Dolayısıyla Türkiye AB üyesi değildir, nasıl oluyor da Kıbrıs Yunanistan’ın da üye olduğu AB’ye giriyor.”
“MİLLİ ÇIKARLAR VE GELECEK İÇİN DOĞRU SİYASETİ TAKİP EDİYORUZ”
Cumhurbaşkanı Tatar, gelinen noktada büyük bir mücadele içinde olduklarını dile getirerek, Doğu Akdeniz’deki milli çıkarlar ve gelecek için doğru siyaseti takip ettiklerini vurguladı.
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Kıbrıs’tan bakılınca Türkiye’nin adanın güvenliği için çok önemli olduğunun altını çizerek, “Türkiyesiz biz var olamayız, güvenlik içinde yaşayamayız. Dolayısıyla anayasal, siyasal ve ekonomik bakımdan varlığımızı sürdürmemiz mümkün değildir. Türkiye’nin garantörlüğüne, teminatına ve gölgesine muhakkak ki çok ihtiyacımız var. Gelişen ve değeri yükselen Mavi Vatan, Türkiye ve Kıbrıs için çok önemlidir” dedi.
Etkinliğe Cumhurbaşkanı Tatar’ın eşi Sibel Tatar’ın yanı sıra İstanbul Valisi Ali Yerlikaya, 1. Ordu Komutanı Orgeneral Musa Avsever, KTKD İstanbul Şube Başkanı Zehra Bilge Eray, Kıbrıs gazileri ve davetliler katıldı.