Hong Kong Adalet Bakanlığı, Yasama Konseyi’ne sunulmadan önce Hong Kong Baş Yöneticisi Carrie Lam’ın yazılı kabulünü gerektiren yasa tasarısını onayladı.
Tasarı, yasa dışı toplanma cezasını 3 yıldan 6 aya, isyan suçunun da 10’dan 3 yıla düşürmeyi öngörüyor.
Milletvekillerinin bu adımı, Hong Kong’da 24 Kasım’da yapılan belediye meclis üyeliği seçiminde demokrasi yanlılarının 18 seçim bölgesinin 17’sinde ipi göğüslemesinin ardından geldi.
Hong Kong Baş Yöneticisi Lam, yaptığı açıklamada, Hong Kong bölgesinin insan hak ve özgürlüklerinin yasalar tarafından korunduğunun altını çizerek “Aslında, Hong Kongluların hangi özgürlüklerinin kısıtlandığını sormak istiyorum. Basın özgürlüğümüz var, mitinglere ve yürüyüşlere katılma özgürlüğümüz var. Dini özgürlüğümüz var. Birçok yönden yüksek bir özgürlüğe sahibiz.” diye konuştu.
Resmi verilere göre, Hong Kong’da hazirandan bu yana 5 bin 800 kişi gözaltına alındı.
Protestolarda şiddet dalgası
Hong Kong’da, haziranda, şüphelilerin Çin’e iadesi yasa tasarısına karşı başlayan demokrasi yanlısı protestolarda, son haftalarda protestocular ile polis arasındaki şiddet olayları artmıştı.
Tasarı, 23 Ekim’de resmen geri çekilmesine rağmen protestocular, “demokratik reform” talepleriyle eylemleri sürdürme kararı almıştı.
Göstericiler, tasarının geri çekilmesiyle protestoların “ayaklanma” olarak adlandırılmasına son verilmesini, polis şiddetinin soruşturulması için bağımsız komisyon kurulmasını, tutuklanan protestoculara af çıkarılmasını ve kentte siyasi reform sürecinin yeniden başlatılmasını içeren 5 talep öne sürüyor.
Hong Kong’un statüsü
Hong Kong, 1898’de imzalanan “kira sözleşmesi” ile uzun yıllar İngiltere hakimiyetinde kaldıktan sonra 1997’de Çin’e devredilmişti.
Hong Kong, Çin’e bağlı olmasına rağmen kendine ait para birimi, dil, hukuk sistemi ve kimlik kullanıyor. Özerk yapılı bölgenin sadece savunma ve dış politika gibi konularda Pekin’e bağlı olduğu bu yönetim modeli, “bir ülke, iki sistem” olarak adlandırılıyor.
Demokrasi savunucuları, başta Hong Kong’da adayların Pekin yönetimince belirlendiği seçim modeli olmak üzere, bölgedeki mevcut Çin kaynaklı pratiklerin söz konusu “bir ülke, iki sistem” ilkesine aykırı olduğu görüşünü savunuyor.
Kaynak: AA