İsrail’de bu yıl biri 9 Nisan diğeri de 17 Eylül’de olmak üzere iki kez erken seçim yapıldı.
Binyamin Netanyahu’nun partisi Likud’un başını çektiği sağ blok ile Benny Gantz’ın liderliğindeki Mavi-Beyaz İttifakı’nın önderliğindeki sol blok, her iki seçimde de 120 sandalyeli Mecliste koalisyonu kurmak ve güven oyu almak için gerekli 61 milletvekili sayısına ulaşamadı.
Nisanda yapılan seçimlerin ardından Cumhurbaşkanı Reuven Rivlin, hükümeti kurma görevini Netanyahu’ya verdi. Netanyahu gerekli desteği bulamayınca Meclisten erken seçim kararı çıkarttırdı.
Eylülde yapılan seçimlerde Netanyahu’nun partisi kan kaybederek ikinci sıraya düştü. Buna rağmen Cumhurbaşkanı Rivlin, Meclise giren 3 sağ partinin desteğini alan Netanyahu’ya 25 Eylül’de hükümeti kurma görevini verdi.
Netanyahu, nisandaki seçimlerin ardından olduğu gibi yeterli çoğunluğu sağlayamadığı için koalisyon hükümetini kurmakta başarısız oldu.
Rivlin, 23 Ekim’de bu kez hükümeti kurma görevini Mavi-Beyaz’ın lideri Gantz’a verdi.
Gantz da Netanyahu gibi gerekli çoğunluğu sağlayamadığı için kendisine tanınan dört haftalık sürenin dolmasına saatler kala hükümeti kurma görevini Rivlin’e iade etti.
Dönüşümlü başbakanlık ve dindar partiler konusunda anlaşamadılar
Ülkede 17 Eylül’de yapılan seçimlerin ardından beklenti Netanyahu ve Gantz’ın birlik hükümeti kuracağı yönündeydi.
Seçimlerin ardından Netanyahu ve Gantz, birlik hükümeti kurmak için birçok kez bir araya geldi. İki lider, dönüşümlü başbakanlıkta görevi ilk yıl kimin yapacağı ve Ultra-Ortodoks Yahudileri temsil eden partilerin koalisyonda yer alıp almayacağı konusunda anlaşamadı. Bu nedenle görüşmelerde ilerleme sağlanamadı.
İsrail basınına göre, her iki lider de hükümetin ilk görev yılında başbakanlık görevinin kendisinde olması konusunda ısrar etti. Netanyahu ayrıca Ultra-Ortodosk Yahudilerin partileri Şas ve Birleşik Tevrat’ın olası koalisyonda yer almasında ısrar ederken, Gantz buna karşı çıktı.
Şimdi ne olacak?
Hem Netanyahu’nun hem de Gantz’ın kendilerine tanınan sürede koalisyonu kuramaması nedeniyle İsrail siyasetinde kartlar yeniden karıldı.
Cumhurbaşkanı Rivlin, Meclise koalisyonu kuracak çoğunluğu sağlayacak bir milletvekilinin ismi üzerinde anlaşılması için 21 gün süre tanıyacak.
Bu sürede de koalisyon hükümeti kurulamazsa ülkedeki seçmenler 1 yıl içinde üçüncü kez sandık başına gidecek.
Hem sağ hem de sol blokun gerekli çoğunluğa sahip olmaması nedeniyle tüm gözler koalisyon krizinde kilit role sahip eski Savunma Bakanı ve 8 milletvekiliyle Mecliste temsil edilen İsrail Evimi Partisi lideri Avigdor Liberman’da olacak.
Dün düzenlediği basın toplantısında birlik hükümeti kurulamaması nedeniyle Netanyahu ve Gantz’ı suçlayan Liberman, her iki lidere de destek vermeyeceğini açıkladı.
Liberman’ın Ultra-Ortodoks partilerin koalisyonda yer almasındaki ısrarı nedeniyle Netanyahu’ya, İsrail vatandaşı Filistinlileri temsil eden Ortak Arap Bloku’nun dışarıdan desteği olmadan yeterli hükümeti kuracak çoğunluğa ulaşamaması nedeniyle de Gantz’a destek vermekten kaçındığı belirtiliyor.
Netanyahu yine en güçlü aday
Meclise tanınan 21 günlük sürede milletvekillerinin hükümeti kurmak için yeni bir isim üzerinde anlaşmasının zor gözüktüğü, sağ partilerin desteğini alan Netanyahu’nun koalisyonu kurmaya en yakın aday olduğu ifade ediliyor.
Netanyahu’nun hükümeti kurabilmesi için ya Liberman’ı ya da Gantz’ı ikna etmesi gerekiyor. Her ne kadar Mavi-Beyaz liderlerinin koalisyonu kurmak için girişimlerine devam edeceğini dile getirse de uzmanlar, mevcut tabloda Gantz liderliğinde koalisyon hükümetinin kurulması ihtimalinin oldukça zor olduğu görüşünde birleşiyor.
Erken seçim ihtimali ağır basıyor
Ultra-Ortodoks partilerin koalisyonda yer almasındaki ısrarında devam etmesi nedeniyle Liberman’ın, dönüşümlü başbakanlıkta koltuğa ilk kimin oturacağı pazarlığı nedeniyle de Gantz’ın, Netanyahu ile koalisyon hükümetini kurmasının düşük bir ihtimal olduğu dile getiriliyor.
Bu nedenle ülkedeki seçmenlerin 1 yıl içinde 3.kez sandık başına gitmesi bekleniyor.
Meclisin hükümeti kurmakta başarısız olması halinde erken seçimlerin en geç Mart 2020’de yapılması gerekiyor.
Hem yerel basın hem de kamuoyunun beklentisi, ülkenin yeniden erken seçime gideceği yönünde.
Netanyahu ve Gantz, birlik hükümetinin kurulamaması nedeniyle birbirlerini suçlarken, ülkeyi üçüncü kez seçime götüren lider imajı çizmemek için adeta propaganda savaşı veriyor.
Gantz’ın koalisyon hükümetini kuramadığını dün akşam Cumhurbaşkanı Rivlin’e bildirmesinden saatler sonra İsrail basınında “3. erken seçim ne zaman?” başlıklı haberlerin yer alması da bu beklentiyi doğruluyor.
Trump yönetimi Netanyahu’nun elini güçlendirdi
ABD Başkanı Donald Trump ve Beyaz Saray yönetimi, yaklaşık 3 yıldır deyim yerindeyse Netanyahu’ya hizmet ediyor.
Trump, İsrail’de 9 Nisan’da yapılan erken seçimler öncesi Beyaz Saray’da ağırladığı Netanyahu’nun hazır bulunduğu basın toplantısında, işgal altındaki Suriye toprağı Golan Tepeleri’nin İsrail’e ilhakını tanıyan kararı imzalamıştı.
Eylüldeki seçimlere birkaç gün kala da Netanyahu’yu telefonla arayan Trump, ABD ile İsrail arasında Karşılıklı Savunma Anlaşması’nı gündeme getirmişti.
Trump yönetimi, son olarak bu hafta başında ABD’nin işgal altındaki Batı Şeria’da yer alan Yahudi yerleşim birimlerini yasa dışı görmediğini duyurdu.
İsrail’de yeniden erken seçim olursa özellikle ABD’nin yasa dışı Yahudi yerleşim birimlerine ilişkin görüşünü değiştirmesi, Netanyahu’nun kampanya sürecince oldukça işine yarayacağı kaydediliyor.
ABD’nin kararı öncesi yapılan anketler göre 3. kez sandığa gidilse de Meclisteki mevcut tabloda pek fazla değişiklik öngörülmüyordu.
Trump’ın kararı sonrası tüm dünyada olduğu gibi İsral’de de giderek artan sağ seçmenlerin Netanyahu’ya olan desteğini artırabileceği, bu nedenle İsrail Başbakanı’nın olası erken seçimde güçlenerek çıkabileceği yorumları yapılıyor.
Kilit roldeki Liberman’ın, ülkeyi üçüncü kez erken seçime götüren adam damgası yiyeceği ve bu nedenle oylarında düşüş yaşayacağı tahmin ediliyor.
İsrail Başsavcısının kararı dengeleri alt üst edebilir
Bu arada İsrail Başsavcısı Avichai Mandelblit, hakkında yolsuzluk, rüşvet ve görevi kötüye kullanma suçlamalarının yer aldığı 3 ayrı dosyası bulunan Netanyahu’ya dava açıp açmayacağı kararı da siyaset sahnesindeki dengeleri değiştirebilir.
Başsavcı Mandelblit, Netanyahu hakkında dava açılmasına karar verse dahi yargılama sürecin oldukça uzun olacağı kaydediliyor.
Mevcut yasalar gereği hakkında dava açılmış olsa bile başbakan görevine sürdürebilir. Ancak Başsavcının dava açması durumunda Netanyahu üzerindeki baskının artacağı yorumları yapılıyor.
İsrail basını Mandelblit’in Netanyahu hakkındaki kararını bu ayın sonunda açıklayacağını yazıyor.
Kaynak: AA