Havadis Spor, yıllardır kaos halinde faaliyetsiz bulunan Milli Olimpiyat Komitesi’nin güncel durumunu araştırdı: KKTC MOK da “korona”zede
AHMET ÖZSOY
Ülkemizdeki Milli Olimpiyat Komitesi, spor kamuoyunun bildiği üzere yıllardır tam bir çıkmaz sokak durumunda. Üye yapısı, genel kurul oluşumu ve yaşanan sorunlar derken bir olimpiyat komitesi daha kuruldu ve kavgalar, çatışmalar doruğa çıkmıştı. Geçen zaman, kaybolan yıllar, icraatsız kalan olimpiyat komitesi ve federasyonlardan kopan bir yapı..
Günümüzde iyi olan tek şey 2 olimpiyat komitesinden tek olimpiyat komitesine yeniden dönülmüş olması. Ancak o var olan 1 olimpiyat komitemiz ise şu anda tescilsiz. Federasyonlar da üyesi değil ayrıca henüz. Tüzüğünde federasyonlar doğal üyesidir ifadesi olsa da üyelik şartlarını yerine getirmiş değiller.
KKTC Milli Olimpiyat Komitesi’nde mevcut başkan Dursun Koç ile röportaj gerçekleştirdik ve komitenin güncel durumunu sorduk.
KKTC MOK Başkanı Dursun Koç komitenin yapısı hakkında şöyle konuştu:
“Dünyada siyasetten arındırılmış tam bağımsız kuruluştur olimpiyat komiteleri. Tüzük gereği ve Uluslararası Olimpiyat Komitesi (IOC) gereği geçmişte bu yapıda tuttuk biz de KKTC MOK’u. 1984 yılında Ahmet Sami Topcan zamanında kuruldu ve günümüze geldi. Daha sonra ikinci kurulan komite oldu o şu anda mahkeme kararı ile kapatıldı. Şimdiki komitemiz Beden Eğitimi ve Spor Yasası 18inci maddesine göre mevcudiyetine devam ediyor ve bu yasa kapsamında devamlılığı herhangi bir süre ile sınırlandırılamaz.
Tüzüğümüz Dernekler Birlikler Yasasına göredir bizde. Biz daha farklı yapıdayız diyoruz. IOC kurallarını Türkçeleştirip sunduk. Anlatıyoruz olimpiyat komitelerini. Belli noktalara geldik. Son dönemde bizi anlayanlar çıktı ortaya. Başbakanla randevu aldık, heyet olarak derdimizi anlattık. Dosya sunduk.
Siyasetin etkisi altında neden bırakılmaması gerektiğini anlattık. İran’da siyasi erk MOK başkanını değişmeye kalktı, IOC müdahale etti ve buna izin vermedi. IOC, İran’a, sizi ihraç ederiz dedi.”
KKTC MOK tüzüğünün yeni dernekler birlikler yasasına göre güncellenip güncellenmemesi konusunda da Dursun Koç ilginç yorumlarda bulundu ve Beden Eğitimi ve Spor Yasası ile Dernekler Birlikler Yasası arasında çelişki olduğunu ifade etti. Koç şöyle konuştu:
“Tüzüğümüz değiştirdik. Tüm spor federasyonlar gibi bizden de istediler bunu ve yaptık. 6-7 ülkenin ve Türkiye’nin MOK tüzüklerini inceleyip bize uygun hale uyarladık. Spor Dairesine sunduk. Dairenin onayını aldık, Savcılığa gönderdiler. Savcılık bize “MOK’un özerkliğini kaldırın” görüşü verdi.
Bizde işte tam bunu anlatmaya çalışıyoruz. MOK baştan sona özerk yapıda olmalı. Bu yasa altında özerkliği düşmesi gibi bir şey gündeme bile gelmemeli. Savcılıktaki yetkililerle 4 kez görüştüm. Takıldıkları nokta “MOK’un özerkliğinin değişmesi” oldu. Bunu değiştiremeyiz. BESY 18.maddede KKTC MOK’un neden özerk olması gerektiği yazıyor. Ancak Dernekler Birlikler Yasası, KKTC MOK’un özerkliğinin düşmesi gerektiğini yazıyor. İki yasa arasında çelişki var. Savcılık, Spor Dairesi’nden yazılı açıklama istedi. Spor Dairesi ile görüşmeler yaptık ve bu yazının verileceği bildirildi. Savcılık ile en son 6 Mart günü görüşmemiz olmuştu. Savcılık tüzük tescilimiz için Kaymakamlığa yazı yazacaktı, sonra salgın çıktı ve takip edemedik.”
Koç, Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi ile 1,5 yıl önce görüşmeler yaptığını ve KKTC’li sporcuların Kosova modeli gibi IOC bayrağı altında yurt dışında yarışmaları yönünde anlaşma yaptıklarını söyledi. TC MOK başkanının bu yardımı yaptığını ancak KKTC’deki otoriteyi aşamadıklarını söyledi. İşte Dursun Koç’un bu yöndeki açıklamaları:
“TC MOK Başkanı Uğur Erdener IOC 2.Başkanıdır aynı zamanda. Onlarla İstanbul Olimpiyat Evi’nde heyetler arası görüşme yaptık ve bize bir model sundu. Uğur hoca bize, birlikte mücadeleye girelim formül üretelim dedi ve Kosova modelini sundu. Bize benzer yapıdaydı Kosova da.
Stratejileri; Dünya otoritelerinin göz ardı edemeyeceği, ferdi sporlarda daha kolay temsiliyet açılımıydı. Takım sporları daha zordu. Sayın Erdener biz başarılı sporcuları eğitelim, kamplara götürelim, katkı koyalım, size yardım yapabiliriz dedi. Başarılı sporcular yetiştirip IOC bayrağı altında yarıştıralım sonra Kosova gibi kendi bayrakları altında yarıştırmak için uğraşalım önerisi yaptı. “Benden taraf bütün imkanlarımı size açalım” dedi.
Bu süreç 1,5 yıl önce yaşandı. Spor Dairesine geldik anlattık. Türkiye’deki görüşme raporlarımızı da Cumhurbaşkanı ve Başbakana ayrıca Spor Dairesi Müdürlüğüne ilettik. O dönemi Başbakanı sayın Özgürgün bize MOK’u yeniden dizayn edip, başkanını kendileri atayacaklarını söylediler dediler. IOC bunu mümkün kılmaz dedik ama anlatamadık. O zamandan günümüze kadar boşa zaman geçirmiş olduk.
O dönem KOP sürecine karşı çıktık diye sıkıntı yaşadık. Amacımız ülke sporunu kalkındırmaktır. Gelin paydaşlar bir araya gelelim dedik. Biz de hedefimizi aktaralım, sorunu çözelim dedik olmadı.
KKTC MOK’un üye yapısı ve genel kurul süreci hakkında da Dursun Koç sorularımızı yanıtladı.
“Dünyada tüm ülkelerdeki MOK üye yapısında Federasyonlar dışından bireysel üyeleri de içinde barındırır. Bu üyeler geçmişte Devlette, katkısı olanlar, önemli spor başarıları olanlar, Uluslararası şampiyonalarda ülkesini temsil eden insanlardır.
Federasyonların kabul görmeyip bireysel üyelerin onayı ile genel kurullar yapılabiliyor. Ancak federasyonlarla ayni masada oturamazsak bir anlamı yoktur. Federasyonlar Beden Eğitimi ve Spor Yasası’na göre MOK’a üye olmak zorundadır. Bu yasada var yani. Komiteye karşı federasyonların karşı bir duruşu oldu ne yazık ki. İnşallah aşacağız.
Tüzük süreci bittikten sonra genel kurul olacak. Önce yapılması gereken mali genel kurul var. Sonra takvim konacak seçimli genel kurul koyacağız. Üyelik işlemlerini yerine getiren bireysel üyeler ile yükümlülüklerini yerine getiren federasyonlarla genel kurulu toplayacağız. Federasyonlar doğal üyedir ama üyelik aidatlarını yatırmaları gerek. Geriye dönük çok yükümlülük olmasın diye biz bir karar alıp başka bir çözüm üretilebilir bunu değerlendireceğiz. Federasyonların üyelik aidatı yıllık, asgari ücretin yüzde 30u kadardır.
Toplam üye sayısı 65 rakamı ile sınırlı idi. Biz yeni tüzükte bu rakamı kaldırdık. Türkiye’de ve dünyada üye sayısı sınırlaması yokken biz neden sınırlama getirelim. Başvuru yapıp kriterlere uyan insanların önünü kesmemek için kaldırdık bu sınırı. Hizmet etmek isteyen insanlar varsa dilekçe verip araştırır ve üye yapılır uygunsa.”
Bizim gerçekten verebileceğimiz çok şeyimiz varken, zamanın heba olmasına üzüldüğümü ifade etmek isterim. Çok şey katacak enerjimiz vardı. Enerjimizi boşa harcadık. Zaman kaybı oldu.
Komitenin çok sessiz ilerlemesine olan üzüntümü taşıyorum sürekli. Bundan sonraki süreçte de bayrak değişimi olacaksa seve seve bunu yaparım. Yapının başında ömrümün sonuna kadar kalma düşüncem yoktur.
Sorun ne ise oturup çözelim. Sorunları çözme becerisini ortaya koyan yapıda komiteyi ilerletelim istiyorum.”