“Müziğin tınısı kişiden kişiye, kültürden kültüre değişebilir mi?”
Bilim insanları bu soruyla yola çıktı. ODTÜ Enformatik Enstitüsü Öğretim Üyesi Elif Sürer, “İçindeki Müzik” projesine yüksek lisans öğrencisi Elif Bozlak ile başladı.
Sürer, projenin bir sanat enstalasyonu olarak başladığını anlattı. Daha sonra, DNA’daki kromozomların gitar teli uzunluğuna ve ilgili notalara çevrildiğini, mutasyonların LED’ler ve müzikle gözlenebildiği bir araştırma projesine dönüştüğünü söyledi.
“bang. Art Prix Innovation’da sergilenen projemiz, 92 kişiden alınan verilerle Bologna’daki GOODTECHS 2018 akademik konferansında da sunuldu.”
“DNA’yı işitselleştirdik ve görselleştirdik”
Projeyi, İTÜ Uluslarası Müzik and Bilimler Sempozyumu’nda sunduklarını belirten Sürer, “Projemizde DNA’yı işitselleştirdik ve görselleştirdik diyebiliriz. Her insanı bir diğerinden ayıran özelliklerini müziğe ve bir yandan da ışık sinyallerine ve animasyonlara dönüştürdük” dedi.
Sürer, projelerinde insan DNA’sının melodisini ve görselini çıkarabilen bilgisayar programı geliştirdiklerini vurguladı.
“Her insana özgü özellikler taşıyan bir müzik”
ODTÜ Enformatik Enstitüsü Öğretim Üyesi Aybar Can Acar ise, insan DNA’sında insanların birbirlerinden farklı olmalarına neden olan kromozomların olduğunu hatırlattı. DNA’da tamamen kişiye ait mutasyonların bulunduğunu belirten Acar, şunları anlattı:
“Kromozomun tamamını tel gibi düşünürsek, bir saz ya da gitar teli olsun, bunu perdelere ayırdığımızı düşünelim. Sekanslama sonucunda bu perdelerde mutasyon olduğunda sırayla bu perdelere basarak kişiye özgü melodiyi çıkarmış oluyoruz.
Yazılımın yanında yaptığımız bir aletin üzerinde 1’den 22’ye kadar sayılar koyduk. Bu dinlenecek insanların her birinin kromozomundaki melodileri çalıyor ve bu melodinin hangi kromozomdan geldiğini gösteriyor. Böylece her insana özgü bir melodi ortaya çıkarmış olduk. İnsan DNA’sı gibi DNA’nın mutasyonlarından üretilmiş her insana özgü özellikler taşıyan bir müzik ortaya çıkmış oluyor. Böylece dünyada kimsede olmayan ve büyük ihtimalle de olmayacak bir müzik ortaya çıkarmış olduk.”
Amaçları, eğlenceli ve dikkat çekici yöntemlerle DNA’yı öğretmek
ODTÜ Enformatik Enstitüsü yüksek lisans öğrencisi Elif Bozlak, projelerinde 5 farklı kişinin DNA verilerini kullandıklarını anlattı.
Bireyler arasında farklılıklar ya da benzerlikleri ortaya koyan kromozomlardaki mutasyonları LED aracılığıyla görsele ve sonrasında da müziğe çevirdiklerini belirten Elif Bozlak, bununla ilgili bir de animasyon hazırladıklarını vurguladı.
Dünya genelinde kendi çalışmalarına benzer çalışmaların yapıldığından bahseden Elif Bozlak, “Ancak DNA mutasyonları kullanılarak kişiye özel bir müzik ve görsel çıkarılmasına daha önce rastlamadık. Bu çalışmamızın ilk olduğunu düşünüyoruz. Kromozomların boylarını ayrı ayrı gitar teline eşitleyerek frekans değerlerine çevirdik. Sonrasında bu frekans verilerinden üzerine farklı sesler ve görseller, animasyonlar oluşturduk” dedi.
DNA’daki mutasyonların hastalık anlamına gelmediğini, bunların kişiye özgü olduğunu söyleyen Bozlak, şöyle konuştu:
“Amacımız eğlenceli ve dikkat çekici yöntemlerle DNA’yı öğretmekti. Bunun için anket çalışmaları yaptık. İkiz insanlarda bile mutasyonların olduğunu bizim projemiz çok kolaylıkla öğrencilere gösterebiliyor. Bunun için öğretici bir çalışma oldu.”
Kaynak: AA