Savunma Sanayii Başkanlığının 2020 yılı değerlendirmesinde en dikkat çeken başlıklardan biri de 105 mm Havadan Taşınabilir Hafif Çekili Obüs Sistemi’nin (Boran) önümüzdeki dönemde envantere alınacağı oldu.
Yüksek ve sarp arazilerde dahi kullanılabilecek
Savunma Politikası Analisti Turan Oğuz, bu adımın sahaya nasıl yansıyacağını TRT Haber için değerlendirdi. Boran obüslerinin askeri araçların arkasında çekili olarak da götürülebildiğine işaret eden Oğuz, yeni dönemde Boran’ların envanterdeki bazı uçar unsurlarla gerekli her yere taşınabileceğini anlattı.
Türkiye’nin elinde bunun için S-70 Sikorsky ve CH-47 Chinook helikopterlerinin de olduğunu belirten Oğuz, “Boran’ı S-70’ler ile dahili, CH-47’lerle hem dahili hem de harici olarak taşımak mümkün. Bu ne anlama geliyor? Sistemi yüksek ve sarp yerlere dahi kolayca indirip, hızlı bir şekilde atışa hazır hale getirebilmenizin önünü açıyor” dedi.
Komandoların uzun süredir beklediği bir kabiliyetti
Dağlık bölgelere bu tür ateş destek unsurlarının çıkarılması ve etkin kullanılmasının oldukça zor olduğuna dikkat çeken Oğuz, şöyle devam etti:
“Bu yıl envantere gireceği haliyle Boran’ı terörle mücadelenin olduğu hemen her yere götürmek mümkün olacak. Tek ihtiyacınız olan şey, helikopterin sistemi bırakabileceği yeterli büyüklükte bir alan. Başta komando ve piyadeler olmak üzere sahadaki askerlerin uzun süredir beklediği bir kabiliyetti. Burada bir noktanın altını çizmekte fayda var. Boran çok hızlı bir şekilde kullanıma hazır olan ve kendi ateş sistemleriyle otomatik olarak son derece başarılı atışlar yapabilen bir sistem.”
SİHA atışlarından çok daha ekonomik bir yol
Türkiye’nin mevcut durumda; sarp arazilerdeki kritik noktaları SİHA’lar ile vurduğunu kaydeden Turan Oğuz, “Boran ile bu tür atışları çok daha ucuza yapabilme imkanı da doğuyor. SİHA’dan atılan bir mühimmatın bedelinden çok daha düşük bir bedelle başarılı operasyonlar icra etmenizin önü açılıyor. İşin böyle de bir ekonomik boyutu var” ifadesini kullandı.
Boran’ın stratejik bir silah olmadığını ancak yukarıdaki taktik avantajları nedeniyle sahada olumlu bir çarpan etkisi oluşturacağına vurgu yapan Oğuz, sözlerini şöyle tamamladı:
“Azami menzili 17 kilometre olan bir atış vasıtasından bahsediyoruz. Burada amaç çok uzağı vurmak değil. Zaten çok daha uzak mesafeler için TSK elindeki diğer seçenekleri kullanır. Yüksek yerlerde bunu kullanabilmek önemli. Sarp bir arazide vurulacak noktaları belirleyen askeri unsurlar için de 17 kilometre gayet yeterli.
Daha önce bu tür noktaları havanlar ile de vurmaya çalışıyorduk. Boran, havanların yetişemediği yerlere de erişebilecek bir yapıda. Askerimizin ihtiyaç duyduğu, kimi noktalarda eksikliğini hissettiği bir güçtü. 2020 yılında envantere girmesiyle Mehmetçik bir eksiğini daha kapatmış olacak. Boran’ın kendi atış kontrol sisteminin olması da büyük avantaj. Bu özellikle hedefleri daha hassas vurmak mümkün.”