Libya’da kalıcı ateşkes ve siyasi çözüm için diplomatik çabalar sürüyor. Bugün, Almanya’nın başkenti Berlin’de düzenlenecek Libya Konferansı’nda, Libya’da barış ve istikrarın tesisi için atılması gereken adımlar hakkında görüş alışverişinde bulunulacak.
Ankara-Berlin hattında hareketli dakikalar
Konferans öncesinde, Ankara-Berlin hattında hareketli dakikalar yaşandı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Almanya Başbakanı Angela Merkel ile telefonda görüştü. Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın da Berlin’de temaslarda bulundu.
Konferans öncesinde heyetler Berlin’de Başbakanlık binasında görüşerek taslak metin üzerinde çalıştı. Son hali verilen metin, konferansta liderlerin önünde olacak. Son müzakerenin ardından metne imza atılacak.
Alman basınında, Libya Konferansı’nın düzenlenebilecek aşamaya gelmesinde Almanya Başbakanı Merkel’in yanı sıra Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in de çabaları olduğu yorumları yapıldı.
Konferansa kimler katılıyor?
Konferansa Türkiye’den Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı Putin, İngiltere Başbakanı Boris Johnson, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi, AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, İtalya Başbakanı Giuseppe Conte, Kongo Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Felix Tshisekedi, Cezayir Cumhurbaşkanı Abdulmecid Tebbun, BM’nin Libya Temsilcisi Ghassan Salame ile Afrika Birliği ve Arap Ligi temsilcileri katılıyor.
Türkiye, İtalya ve Cezayir UMH’yi destekliyor
BM nezdindeki meşru Ulusal Mutabakat Hükümeti (UMH) Başbakanı Fayiz es-Serrac ve Libya’nın doğusundaki gayrimeşru güçlerin lideri Halife Hafter de konferans için Berlin’de bulunuyor.
BM tarafından tanınan UMH’yi başta Türkiye olmak üzere İtalya ve Cezayir, Hafter’i ise Fransa, BAE, Mısır destekliyor.
Rusya’nın da Hafter üzerinde çok ciddi etkisi olduğu biliniyor.
Türkiye, “Libya’da Kalıcı Barış” hedefi ile masaya oturacak
İletişim Başkanlığından yapılan açıklamada, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın zirveye katılmak üzere Berlin’i ziyaret edeceği belirtildi.
Açıklamada, Türkiye’nin, Libya’da, 2259 sayılı BMGK Kararı temelinde uluslararası meşruiyete sahip Ulusal Mutabakat Hükümeti’ne yönelik saldırıların durdurulması, kalıcı ateşkesin tesis edilmesi ve BM himayesinde Libyalıların sahiplendiği kalıcı bir siyasi çözüme ulaşılması amacıyla yürütülen çabaları başından bu yana desteklediği vurgulandı.
Türkiye’nin bu doğrultuda her seviyede yoğun diplomatik girişimlerde bulunduğu, Berlin Süreci’ne de yapıcı bir tutumla aktif katkı sağladığının belirtildiği açıklamada, “Zirvede, Libya’da önümüzdeki dönemde barış ve istikrarın süratle tesisi amacıyla atılması gereken adımlar hakkında görüş alışverişinde bulunulması ve bu yönde somut kararlar alınması öngörülmektedir.” ifadelerine yer verildi.
Serrac ile Hafter arasında uzlaşı aranacak
Konferansta öncelik, sahada silahların susması, ateşkesin devamının sağlanabilmesi için yapılar oluşturulması.
Birleşmiş Milletler tarafından tanınan hükümetin başındaki Fayiz Es Serrac ile darbeci Hafter arasında bu kapsamda uzlaşı aranacak ve yeni bir yönetim anlayışı için yol haritası belirlenmeye çalışılacak.
Erdoğan: Libya’da barışa giden yol Türkiye’den geçiyor
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, zirve öncesi Batı medyasının önemli yayın organlarından Politico için bir makale kaleme aldı.
Erdoğan, Libya meselesini “Libya’da barışa giden yol Türkiye’den geçiyor” başlıklı makalede değerlendirdi.
Libya’nın yaklaşık 10 yıldır kanlı bir iç savaşın pençesinde bulunduğu değerlendirmesinde bulunan Erdoğan, uluslararası toplumun, şimdiye kadar sorumluluklarını yerine getirmediğini vurgulayarak şiddeti sonlandırıp, barış ve istikrarı tesis etmediğini dile getirdi.
“AB, kayda değer bir aktör olduğunu göstermeli”
Erdoğan, “Tarih bize sırtlarını diplomasiye dönüp, uluslararası toplumla alay edenleri ödüllendirmenin ancak daha büyük sorunlara sebebiyet vereceğini öğretiyor.” diyerek, “Libya’da yaşanan son gelişmeler, bazı Avrupalı liderlerin bu dersleri hala almadığını düşündürüyor.” tespitini yaptı.
Erdoğan, Avrupa Birliği’nin dünyaya, uluslararası arenada kayda değer bir aktör olduğunu göstermek zorunda olduğunu vurgulayarak, “Berlin’de düzenlenecek barış konferansı bu hedefe doğru atılmış çok önemli bir adımdır. Öte yandan Avrupalı liderlerin daha az konuşup, daha çok somut adım atmalarını bekliyoruz.” dedi.
Tarafların talepleri neler?
UMH cephesi Hafter’i destekleyen ülkelere hitaben silah desteğinin durdurulmasını, Libya’nın meşru hükümetinin tanınmasını, Libya’nın enerji kaynaklarının tek sahibi Libya halkının olduğu ve yabancı ülkelere verilmemesini ve Hafter milislerinin meşru hükümete karşı illegal bir savaşın neticesinde ele geçirilen topraklardan çekilmesini istiyor.
Hafter tarafının talepleri ise UMH kontrolünde olan Libya Merkez Bankasının yönetimine Hafter güçlerinin dahil edilmesi ateşkes anlaşması durumunda UMH’ye bağlı milislerin silahsızlandırılması, Hafter’e bağlı silahlı milislerin Trablus’da konuşlandırılması ve muhtemel bir siyasi çözümün sonucunda Hafter’in silah gücüyle sağladığı toprak kazanımları ile direkt orantılı olarak siyasi güç elde etmesi olarak öne çıkıyor.
Kaynak: TRT Haber/AA