Cumhurbaşkanlığı seçiminin ertelenmesi gündemiyle olağanüstü toplanan Genel Kurulda söz alan siyasiler, birlik, beraberlik mesajı verdi, zor günlerin üstesinden ancak bu şekilde gelinebileceğine dikkat çekti.
Açıklamalarda, böyle bir dönemde Cumhurbaşkanlığı seçiminin ertelenmesinin gereklilik olduğu vurgulandı.
Meclis Başkanı Teberrüken Uluçay, Cumhuriyet Meclisi’nin özellikle ekonomik konularda hükümete yardımcı olmak için Maliye Bakanlığı ile istişare ederek bir dizi çalışma yapılmasını gündeme alacağını açıkladı.
Başbakan Ersin Tatar, Meclis kürsüsünden halka bir kez daha çağrı yaparak, “Evinizde kalın” dedi.
Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Kudret Özersay, bu dönemde siyaset yapılmasını eleştirerek, “Siyaset bitmiştir, siyaset bitmelidir. Hele de böyle bir dönemde birlik beraberlik içinde olamazsak yönetecek halk temsil edecek devlet bulamayacağız” şeklinde konuştu.
Ana Muhalefet Cumhuriyetçi Türk Partisi Genel Başkanı Tufan Erhürman, “Olağanüstü hal seçimin ertelenmesini düzenlemiyor. Bu durum olağandışı bir durumdur. Anayasanın bütün öngörülerinin ötesinde bir durumla karşı karşıyayız” dedi.
TDP Genel Başkanı Cemal Özyiğit, “Burada Cumhurbaşkanı’nın görevini uzatmayı değil, seçimi ertelemeyi konuşuyoruz. Seçim uzarsa görev oradaki kişiyle devam eder. Bunun başka türlüsü olmaz” şeklinde konuştu.
YDP Genel Başkanı Erhan Arıklı ise “Cumhurbaşkanı’nın Kıbrıs konusunda meclis tarafından yetkilendirilmesi metinde yer almadığı için karara onay vermemiz mümkün değil” açıklamasında bulunarak, neden ret oyu kullanacaklarını anlattı.
DP adına söz alan kürüye eldiven ve maskesi ile çıkan, konuşurken de maskesini çıkarmayan Serdar Denktaş, “İnşallah 6 ay sonra seçim yapabilecek bir ortamı buluruz. çok şüphem var. bulamazsak yeniden süre uzatma ile karşı karşıya kalabileceğiz” dedi.
Hukuk, Siyasi İşler ve Dışilişkiler Komitesi Başkanı Oğuzhan Hasipoğlu ise açıklamasında, “Meclis çalışmaya devam etmeli. bu zor süreci hep birlikte atlatabiliriz. meclis çalışmaktan kaçınmamalı, yürütmeye, bakanlar kurulu’na yardımcı olmalı” ifadelerine yer verdi.
Konuşmaların ardından Cumhurbaşkanlığı seçimi, 41 evet, YDP’nin 2 hayır oyu ile oy çokluğu ile 11 Ekim’e ertelendi.
Meclisin bir sonraki birleşiminin 30 Mart Pazartesi saat 10.00’da olacağı açıklandı.
Hukuk, Siyasi İşler ve Dışilişkiler Komitesi Başkanı Oğuzhan Hasipoğlu, karara ilişkin oylama ve konuşmalara geçilmeden önce raporu okudu.
Cumhurbaşkanlığı seçiminin ertelenmesini görüştüklerini, çalışmaları tamamladıklarını belirten, Hasipoğlu, olağanüstü koşulların devam edeceği öngörüsüyle seçimlerin 11 Ekim 2020’e ertelendiğini söyledi.
Hasipoğlu, ikinci tura kalınması halinde seçimin 18 Ekim 2020’de olacağını kaydederek, Cumhurbaşkanı yeniden seçilinceye kadar Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın görevine devam edeceğini kaydetti.
Oğuzhan Hasipoğlu, “Bu, olağanüstü durumdan, zorunluluk halinden dolayı aldığımız bir karardır. Kimsenin bu aşamada cumhurbaşkanlığı seçimini düşünecek durumu, ruh hali yoktur. Toplum olarak belirli sınırlar içinde yaşamımız, hayatımızı idame ettirmek zorundayız. Bakanlar Kurulu’nun aldığı kararları takip etmek zorundayız” dedi.
Seçimin ertelenmesi konusunda fikir birliği olduğunu da belirten Hasipoğlu, mevcut Cumhurbaşkanı’nın görevde kalıp kalmaması konusunda Başsavcı’nın “makamın boş kalmaması” yönünde görüş beyan ettiğini belirtti.
Hasipoğlu, “Bu zorunluluk hali kararıdır. Bu karar hukuken çok tartışılabilir ama şu aşamada ne seçimi ne de yasallığı düşünecek durumda değiliz” dedi.
Meclis Başkanı’ndan bir de talepte bulunan Hasipoğlu, Meclis’te koronavirüsle ilgili gerek sağlık gerekse ekonomik konularda özel bir komite oluşturulmasını istedi.
Hasipoğlu, “Meclis çalışmaya devam etmeli. Bu zor süreci hep birlikte atlatabiliriz. Meclis çalışmaktan kaçınmamalı, yürütmeye, Bakanlar Kurulu’na yardımcı olmalı” şeklinde konuştu.
YDP Genel Başkanı Erhan Arıklı, cumhurbaşkanlığı seçiminin ertelenmesiyle ilgili yapılan toplantılara işaret etti, Cumhurbaşkanı’nın görevine devam edip etmemesi konusunda parti içinde birtakım tartışmaları olduğunu ve bunun konuşulmasını istediklerini söyledi.
Cumhurbaşkanlığı’nda gerçekleştirdikleri toplantıya işaret eden Arıklı, Cumhurbaşkanı Akıncı’ya göreve devam etmesinde kendileri açısından bir sakınca olmadığını ilettiklerini de belirtti.
2 konunun kendileri için hassas olduğunu belirten Arıklı, bunlardan birinin örtülü ödenek konusunu olduğunu, bunu Anayasa mahkemesine de götürdüklerini söyledi.
Erhan Arıklı, Akıncı’nın görev süresinin Anayasa zorlanarak uzatıldığını belirterek, örtülü ödenek konusunda hassasiyet gösterilmesini istediklerini belirtti.
Arıklı, bu uzatılan süre içerisinde Akıncı’nın Kıbrıs konusunda herhangi bir açılım yapmamasını rica ettiklerini dile getirdi.
Ellerine dün akşam geçen metinde bu konuda herhangi bir cümle olmadığını gördüklerini, hukukçularla yaptıkları görüşmeden sonra ‘Sayın Akıncı, Kıbrıs konusunda herhangi bir çalışma yapacaksa Meclis’in onayından sonra bunu yapmalı” ifadesinin metne eklenmesini talep ettiklerini söyledi.
Arıklı, “Arkadaşlar buna şiddetle karşı çıkıyor. Neden olmaz? Bu, bizim için olmazsa olmaz. Sayın Cumhurbaşkanı’nın bu konuda sicilinde bir takım sıkıntılar var. Sayın Akıncı, ne Berlin’e giderken de dönüşte Meclis’e bilgi vermedi. Yarın ne olacağını bilmiyoruz. Sayın Cumhurbaşkanı, muhtarlara bile bilgi verdi, bize vermedi” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı’nın Kıbrıs konusunda müzakere etme yetisi olup olmadığını soran Arıklı, “Böyle bir yetki yok. Teamülen kullanılan bir yetki. Bu yetkiyi Meclis versin dedik, bunun kime ne zararı var?…” diye sordu.
Seçimlerin ertelenmesine ve Cumhurbaşkanlığı görevine devam etmesine karşı olmadıklarını belirten Arıklı, “Cumhurbaşkanı’nın Kıbrıs konusunda Meclis tarafından yetkilendirilmesi metinde yer almadığı için karara onay vermemiz mümkün değil” şeklinde konuştu.
Genel Kurul’da eldiven ve maske ile gelen DP milletvekili Serdar Denktaş, kürsüye de böyle çıktı. Denktaş, konuşmasını maskesini çıkarmadan yaptı.
Erteleme kararının alınması gereken bir karar olduğunu kaydeden Denktaş, “Oy birliği ile alınması arzumuzdu” dedi.
Denktaş, dünyanın virüsün engellenmesinin yanı sıra işin ekonomik boyutunun da değerlendirildiğini söyleyerek, seçimin 1 yıl ertelenmesini gündeme getirdiğini ancak mutabakatın 6 ay olduğunu belirtti.
Denktaş, “Ekonomik olarak toparlanmamız için bir yıl bile yeterli olmayacak. Araya seçim de gireceği için atılması gereken adımlar ötelenebilecek. O da olumsuz etki yapacak…. ama görelim….Seçimi bir yıl sonraya almamız, her şey düzgün gitmesi, Türkiye’nin piyasa için ayırmış olduğu 100 milyarın 5 milyarını buraya aktarmış olması halinde durum daha hafif geçirilebilirdi” değerlendirmesinde bulundu.
Denktaş, seçimin artık ülke gündeminde olmadığını kaydederek, adayların müracaata gönülleri kalmadığını, Yüksek Seçim Kurulu’nun yeterli elemanları toplamasının da zor olduğunu, vatandaşın da bu şartlarda sandığa gidip oy kullanamayacağını söyledi.
Denktaş, “Karar doğru, oyumuz olumlu” dedi.
Denktaş, “Meclis’in Kıbrıs konusunda Cumhurbaşkanını yetkilendirmesi burada ilk kez gündeme gelmiyor. Kurucu Cumhurbaşkanı’nın görevde olduğu sürede yine ‘Meclis görevlendirsin’ konusu gündeme gelmişti. Şiddetle reddetmiştik. Aradan yıllar geçti. Sayın Akıncı için benzer görüş dile getirildi. Yine reddettik. Şimdi fırsat bu fırsat bu konu yeniden gündeme getirildi. Bu beni çok üzdü. Halkın direk olarak yetki verdiği bir kişiyi biz vekiller olarak kısıtlayamayız. Halk iradesine saygı göstermek zorundayız” şeklinde konuştu.
Kıbrıs konusuna değinen Denktaş, “İçinden geçtiğimiz ortam Kıbrıs konusunun gündeme gelebileceği bir ortam mı? Dünyayı sarmış bir kriz ortamında…zannediyorsak ki dünyanın merkeziyiz, en önemli sorunuyuz ve bizden başka çözülecek sorun yok…ne deyim? Böyle bir şey yok… İnşallah 6 ay sonra seçim yapabilecek bir ortamı buluruz. Çok şüphem var. Bulamazsak yeniden süre uzatma ile karşı karşıya kalabileceğiz” ifadesini kullandı.
Denktaş, “Bugün ret oyu kullanacak arkadaşlarımın tavrından anlıyorum ki 6 ay sonraya seçimi ertelememizin nedenlerinden biri de seçim havasının oluşmamış olması. Yaşanan zorluklar nedeniyle…Belki ki arkadaşlar 6 sonraya ertelenecek seçime yönelik çalışmalarına devam edecekler. Konuyu bu maksatla kullanacaklar. Yazık oldu… Bir noktada buluşabilmeyi başarmak önemliydi. Bu fırsatı kaybettik” ifadesiyle sözlerini noktaladı.
TDP Genel Başkanı Cemal Özyiğit, sadece Kıbrıs’ın değil, dünyanın kritik günlerden geçtiğini söyledi, “Salgın küreselleşti. Odak noktası Çin değil, Avrupa… Bizim de bir parçası olduğumuz ana kara… Kimsede yarın seçime gidelim, kim seçilecek gailesi yok. Olmamalı. Yani toplumun böyle bir takati yok” dedi.
Toplumun bu virüsten kayıp olmadan nasıl kurtulacağını düşündüğünü belirten Özyiğit, Cumhurbaşkanı’nın OHAL ilanını gündeme getirdiğini anımsattı, “Hükümete açık çek verdik, ‘toplum sağlığı için elimizi taşın altına koymaya hazırız’ dedik. Biz TDP olarak alınacak önlemlerin içinde OHAL olmasa bile bir sınırlandırma veya belirli düzeyde sokağa çıkma yasağı olması gerektiğinin altını çiziyoruz” şeklinde konuştu.
Olayın ekonomik boyutu olduğuna da vurgu yapan Özyiğit, “Biz kesinlikle hükümete destek vermeye hazırız. Herkes sorumluğu eşit şekilde üstlenmeli” dedi.
Cemal Özyiğit, “Seçimin ertelenmesi görüşü Sayın Cumhurbaşkanı’ndan gelmedi. Başbakanlıkta koronavirüsle ilgili alınacak önlemlerle ilgili toplantıya çağrıldık. Kimse benimle o saate kadar seçimin ertelenmesini konuşmadı. Bunu toplantıda öğrendik. Ben de Serdar Bey gibi ‘1 yıl öteleyelim. Koşullar düzelirse değerlendirir seçimi erkene alırız’ dedim. Sayın Denktaş gibi 6 ay endişesi yaşıyorum” ifadelerini kullandı.
Cemal Özyiğit, “Burada Cumhurbaşkanı’nın görevini uzatmayı değil, seçimi ertelemeyi konuşuyoruz. Seçim uzarsa görev oradaki kişiyle devam eder. Bunun başka türlüsü olmaz. ‘Seçime kadar şu yetkisini sınırlayalım, bunu yapalım’ demek toplum liderine saygısızlıktır. Hepimize saygısızlıktır” dedi.
“Bu sınırlamayı kabul edemeyiz” şeklinde konuşan Özyiğit, “Şimdi Kıbrıs konusunu düşünecek vakit ve takat yoktur. Ortada bir şey de yok. Seçim ertelenirse Kıbrıs konusu da 6 ay ertelenecek demektir” şeklinde konuştu.
Özyiğit, karara olumlu oy vereceklerini kaydetti.
CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman, “Olağandışı koşullardan geçiyoruz” dedi.
Olağanüstü durumun Anayasada düzenlendiğini, bununla ilgili bir de yasa çıktığını belirten Erhürman, “Olağanüstü hal seçimin ertelenmesini düzenlemiyor. Bu durum olağandışı bir durumdur. Anayasanın bütün öngörülerinin ötesinde bir durumla karşı karşıyayız” şeklinde konuştu.
Seçimin ertelenmesinin bir ihtiyaç olduğunu, bu ihtiyacın olağandışı ihtiyaçtan kaynaklandığını belirten Erhürman, “Bu şartlar altında seçimin demokrasinin temel kurallarına uygun olarak sağlıklı şekilde gerçekleşmesi mümkün değil” dedi.
“Bu seçimin ertelendiği koşullarda neler yapılmalıdır, neler yapılabilir, konuştuğumuz budur. Cumhurbaşkanlığı seçimi ertelendiğine göre, o makamda o görevi nasıl icra edeceğimizdir” ifadelerini kullanan Erhürman, bu görevi Cumhurbaşkanı’na vekalet eden Meclis Başkanı’nın da yapmasını söyleyenler olduğunu belirtti.
Erhürman, “Meclis Başkanı ancak makamda boşalma olursa maksimim 45 gün süreyle Cumhurbaşkanlığı’na vekalet edebilir. Makamda boşalma yok” dedi.
Cumhurbaşkanı’nın yetkilerinin Meclisten kaynaklanan yetkiler olmadığını da belirten Erhürman, “Bu tartışmayı anlamam mümkün değil” şeklinde konuştu.
Erhürman, “Bu ülkede Cumhurbaşkanlığı seçilen kişi toplum lideri sıfatı ile müzakereleri de yürütür. Bizim Meclis olarak vermediğimiz bir yetkiyi şimdi alacağımız bir kararla sınırlamamız hukuken mümkün değil” şeklinde konuştu.
Tufan Erhürman, “Olağan koşulların dışına çıkmalıyız. Halkımızın bunu göremeye, güven duymaya ihtiyacı var. Bunu birlik olursak sağlayabiliriz Kararın oy çokluğu ile çıkması halinde üzüleceğim” ifadelerine yer verdi.
Tufan Erhürman’ın konuşması zaman zaman öksürükle kesildi. Erhürman, “Kimse endişelenmesin boğazımda gıcık var” dedi. Vekillerin bazılarından gülme sesi geldi.
Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Kudret Özersay, “Siyaset bitmiştir, siyaset bitmelidir. Hele de böyle bir dönemde birlik beraberlik içinde olamazsak yönetecek halk temsil edecek bir devlet bulacağız. Uzun uzun konuşmaya gerek yok. 6 ay ertelenme makul olandır. Belirtilen tarih tamadır” dedi.
Hükümet değişikliği olduğunda, yeni hükümet kuruluna kadar önceki hükümetin, bakanların görevlerini devam ettirdiğini anımsatarak Özersay, “Cumhurbaşkanı görevini devam ettirmelidir noktasındayız. Böyle bir dönemde Sayın Cumhurbaşkanı’nın erteleme döneminin içinde meşrutiyetini tartışılır noktaya getirecek bir takım inisiyatifler alması söz konusu olmayacak diye düşünüyorum” şeklinde konuştu.
Özersay, “Devletin ve halkın bekası sorunu ile karşı karşıyayız. Bütün dünya bu sorunla karşı karşıyadır. Böyle bir dönemde siyaset yapmamalıyız. Meclisten oy birliği kararı çıkmasını beliyorum” şeklinde konuştu.
Başbakan Ersin Tatar, olağanüstü durumlardan geçildiğini, geçmişte virüslerle mücadele edilmesinin daha kolay olduğunu, tıptaki gelişmelere rağmen hala aşı bulunmamasının bu salgının ciddiyetinin göstergesi olduğunu belirtti.
Hiç tedbir almayı düşünmeyen İngiltere’nin bile askerle, polisle ‘sokağa çıkmayın’ çağrısı yaptığını ifade eden Tatar, kendilerinin de 10 gün önce kimse olayın ciddiyetini tahmin edemezken Alman turistte teşhis konmasıyla carter seferleri durdurduklarını söyledi.
Tatar, kararın ne kadar isabetli olduğunun görüldüğünü de belirtti.
Başbakan Tatar, aynı gün alınan kararları da sıralayarak, sonrasında tedbirleri daha da genişlettiklerini ve okullara ardından kamu kurumlarında çalışanlara idari izin verdiklerini hatırlattı.
Başbakan, bu tedbirlerin insanların topluluk içinde bir araya gelmelerine engel olmak amacıyla alındığını belirtti.
Tatar, bir kez daha halka “evinizde kalın” çağrısı yaptı.
Bireylerin sorumsuz davranmasının yapılan çalışmaları, alınan önlemleri gölgede bırakacağını belirten Tatar, herkesin tüm yoğunluğa rağmen elinden geleni yapmaya çalıştığını söyledi.
Sağlık Bakanı Pilli’ye de dün geçirdiği rahatsızlıktan dolayı acil şifa dileyen Tatar, 800’e yakın Almanın KKTC hükümetinin gözetimi altında olduğunu belirterek, bu konuda gereğini yapan tüm sağlık çalışanlarına ve Sivil Savunma’ya teşekkür etti.
Tatar, şuan vaka sayısının 20 olduğunu, vakaların 18 Alman ve 2 KKTC vatandaşı olduğunu belirterek, yurt dışından gelenlerin de karantinaya alınması kararını anımsattı.
Konunun ekonomik boyutunun da olduğunu, ekonominin bıçak gibi durduğunu söyleyen Tatar, gelir akışının durmasıyla Maliyenin yapılabileceklerle ilgili yoğun çalışmalar gerçekleştirdiğini kaydetti.
Başbakan Tatar, hükümetin alması gereken kararlara herkesin destek vermesinin de kendisini mutlu ettiğini söyleyerek, “Bu ortamda kimsenin seçim konuşacak hali de takadi de kalmadı” dedi.
Cumhurbaşkanlığı seçiminin ertelenmesi için atılan adımları sıralayan da Tatar, bugünkü kararın alınmasıyla ilgili süreci anımsattı.
Tatar, dünya bu virüsle uğraşırken Kıbrıs konusuyla ilgili bir adımın beklenmediğini söyleyerek, birlik ruhuyla sıkıntıları paylaşarak kimseyi mağdur etmeden virüsle mücadeleye devam edeceklerini kaydetti.
Tatar, bu sıkıntının atlatılacağına inanç belirtti.
Meclis Başkanı Teberrüken Uluçay, Meclis Başkanı Teberrüken Uluçay, Cumhuriyet Meclisi’nin özellikle ekonomik konularda hükümete yardımcı olmak için Maliye Bakanlığı ile istişare ederek bir dizi çalışma yapılmasını gündeme alacağını açıkladı.
Uluçay, ülkenin içinde bulunduğu durumdan el birliğiyle çıkabileceğini belirtti.