Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada, bir önceki celsenin ara kararları gereği dosyaya giren evrak okundu. Ardından sanıkların beyanlarına geçildi.
Sanık Hayreddin Aydınbaş, beyanlarının Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile kayda alınmasını talep etti.
SEGBİS kaydının açılmasının ardından savunmasına devam eden Aydınbaş, davanın bir cinayet davası olduğunu ancak “anayasal düzeni ihlal” suçundan yargılanmasına anlam veremediğini söyledi.
Uzun süredir tutuklu yargılandığını savunan Aydınbaş, tahliye talebinde bulundu.
FETÖ’nün MİT mahrem yapılanmasında yer aldığı ileri sürülen “Yusuf” kod adlı eski BTK çalışanı Hüseyin Kötüce de sanıklardan eski MİT personeli Vehbi Kürşat Akalın’dan Karlov hakkında bilgiler istediği, koruması olup olmadığını sorduğu ve bu bilgileri üstlerine ilettiği iddialarını reddetti.
İsnat edilen suçlarla ilgili dosyada somut bir delil bulunmadığını savunan Kötüce, “Büyükelçinin korumasız gezdiği gizli bir bilgi değil. Kamuoyuna açık bir bilgidir. Ben FETÖ üyesi olsam böyle ses getiren bir cinayetin işlendiği gün ailemle tatile gitmem, bu kadar rahat davranmam.” şeklinde ifade verdi.
Dava dosyasında örgütün şifreli haberleşme programı ByLock’u kulandığına yönelik tespiti de reddeden Kötüce, tahliye talebinde bulundu.
“Gezgin Gözüyle Kaliningrad’dan Kamçatka’ya Rusya” fotoğraf sergisinin organizatörü sanık Mustafa Timur Özkan da serginin 3 organizatöründen biri olduğunu, diğer iki kişinin Rusya vatandaşı olduğunu ve herhangi bir soruşturma geçirmediklerini iddia etti.
Özkan, serginin açılış tarihinin 16 Aralık’tan 19 Aralık’a alınmasına ilişkin talebin Rus elçilik yetkililerinden geldiğini, kendisinin açılış tarihinin değiştirilmesine ilişkin talebinin olmadığını öne sürdü.
Hayatının hiçbir döneminde FETÖ’ye ve herhangi bir dini yapıya bağlı olmadığını savunan Özkan, tahliye talebinde bulundu.
Mevlüt Mert Altıntaş’ın örgüt içinde “mahrem abisi” olduğu ileri sürülen sanık Şahin Söğüt de cinayete azmettirdiği iddiasını reddetti. Söğüt, “Mevlüt Mert Altıntaş’la çok sayıda baz birlikteliğimin olmasının sebebi evimin şahsın evine çok yakın olmasıdır.” ifadesini kullandı.
Cinayeti işleyen Altıntaş’ın tüm eylemlerinden sorumlu tutulduğunu belirten Söğüt, Altıntaş’ı tanımadığını, hayatının hiçbir döneminde bu kişiyle görüşmediğini öne sürdü.
Diğer sanıklar Kaan Bülbül, Hasan Tunç, Ahmet Kılınçarslan, Kadir Şamlı, Oğuzhan Öztürk, Sercan Başar ve Ramazan Yücel de beraat talebinde bulundu.
Verilen aranın ardından ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, tutuklu sanıklarının mevcut halinin devamına hükmederek duruşmayı erteledi.
Kaynak: AA
