- Advertisement -spot_img
Ana SayfaDünyaBAE sponsorluğunda Afrika'dan Hafter'e asker desteği

BAE sponsorluğunda Afrika’dan Hafter’e asker desteği

- Advertisement -spot_img

Libya’da uluslararası meşruiyete sahip Ulusal Mutabakat Hükümeti’ne (UMH) karşı Hafter milislerinin saldırıları devam ediyor. Hafter milisleri, 4 nisanda başlattıkları saldırıda aldıkları ağır yenilgiden sonra Trablus’a tekrar saldırmak için gün sayıyor.

Sudan ve Mısır’dan BAE sponsorluğunda asker getiriliyor

Hafter’in başlatacağı ikinci saldırıda en büyük destekçisi ise yine Birleşik Arap Emirlikleri.

Libyalı yerel kaynaklar, Birleşik Arap Emirlikleri’nin (BAE) finansman desteği ile Sudan’dan gelen 100 araçlık askeri konvoyun Halife Hafter’e bağlı milis güçlerin saflarında savaşa katıldığını aktarıyor.

Öte yandan Mısır’dan da Hafter güçlerine askeri destek devam ediyor. Libya’da Hafter’in elinde bulundurduğu Muammer Kaddafi döneminden kalma savaş uçaklarının bakımının Mısırlı uzmanlar tarafından yapıldığı biliniyordu. Bu desteğe şimdi de doğrudan asker sevkiyatı eklendi.

Kaynaklar, Mısır-Libya sınırında etkin Evladi Ali kabilesine mensup 100 askerin Hafter milisleri saflarında savaşmak için ülkeye giriş yaptığını belirtiyor.

Londra merkezli Arapça yayın yapan Arab el-Cedid gazetesinin Libyalı ve Mısırlı kaynaklarına dayandırdığı habere göre, Libya’nın Mısır sınırı ve güneyindeki sınır bölgelerinde “sıra dışı askeri” hareketlilik gözlendi.

Gazeteye konuşan Mısırlı üst düzey bir kaynak, BAE’nin, Sudan ve çevresindeki Afrika ülkelerindeki milis gruplarıyla Libya’daki Hafter güçlerine destek olmak üzere “BAE ve Suudi Arabistan’ın sağlayacağı finansman karşılığında” anlaştığını ileri sürdü. 

TRT Haber’e konuşan Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı Dış Politika Araştırmacısı Emrah Kekilli, Hafter’e verilen destek hakkında şu bilgileri verdi:

“Libya’da Halife Hafter ne merkezi bütçeden ne de petrol gelirlerinden pay almaktadır. Hafter milislerinin ülkede yürütttüğü askeri faaliyetler Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) sponsorluğunda yapılıyor”

Diğer yandan Hafter milislerinin destek arayışları da sürüyor. Trablus’un güneyindeki Tarhuna kenti, Hafter’in Trablus’a saldırılarında tarafsız tutumunu sürdürürken, kentte bulunan Kani Taburu, kentteki lojistik imkanları da kullanarak Hafter’e destek veriyor.

Ancak hem UMH hem de Mısrata güçleri Tarhuna halkının UMH saflarına katılması için müzakereler yürütüyor.

Aşiretlerin itirazları yükseliyor

Trablus’a 4 nisanda başlatılan saldırılarda, Hafter’e ülkenin güneyindeki aşiretlerin destek verdikleri biliniyor. Ancak saldırıların başarısız olması, stratejik önemdeki Giryan’da Hafter güçlerinin hezimete uğraması kabileleri de düşünmeye itti.

Özellikle El-Tavarık ve El-Hasavina kabilelerinin, Hafter’in saldırılar için kendilerinden asker talebini reddetmesi bekleniyor. Öte yandan bazı kabile liderlerinin de Hafter’e haber gönderdiği ve kendisiyle anlaşmalarının sadece lojistik destek üzerine olduğunu, asker göndermelerinin söz konusu olmadığını söylediği aktarılıyor.

Yerel kaynaklar, kabilelerin Hafter’in ülkenin güneyine hakim olması için destek verdiklerini ancak diğer bölgeleri ele geçirmek için yaptığı saldırılara destek vermek istemediklerini kaydediyor.

İHA desteği veriliyor

Hafter güçlerinin başkent Trablus’a saldırılarında en dikkat çeken askeri unsur ise Benine Havalanından kalkış yaptıkları tahmin edilen Wing Loong insansız hava araçları (İHA).

Yerel kaynaklar, bu İHA’ların yine BAE tarafından alınarak Hafter güçlerine verildiğini belirtiyor. Trablus’ta sivil yerleşim yerlerine saldırıların da bu İHA’larla gerçekleştirildiği aktarılıyor. 

19-20 Nisan’da Birleşmiş Milletler (BM) uzmanlarının Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyine (BMGK) sundukları raporu ulaşan Fransız haber ajansı AFP, BM uzmanlarının Trablus’a yapılan saldırılarda havadan karaya atılan Blue Arrow füzesi tespit ettiklerini duyurdu.

Giryan’da da İHA’lar ele geçirilmişti

Çin yapımı Blue Arrow füzesinin dünyada yalnızca Çin, Kazakistan ve BAE orduları tarafından kullanıldığı bilinirken, Blue Arrow’un kullanıldığı hava aracı ise yine Wing Loong.

AFP’de yer alan habere göre, BM uzmanları BAE’nin Wing Loong İHA’sı ile Trablus’un bombalanması olayıyla bağlantısı hakkında soruşturma yürütüyor.

Wing Loong İHA’sı 4 nisanda Hafter güçlerinin Trablus’a başlattığı saldırılarda gece ortaya çıkıyor ve sivil yerleşim yerleriyle, UMH’ye bağlı birlikleri bombalıyor.

Bir UMH yetkilisi, Wing Loong’un, Trablus saldırılarına destek vermek amacıyla BAE tarafından Hafter güçlerine verildiğini öne sürdü.

Bu ay başında ise UMH’ye bağlı birlikler Trablus’ta, üzerinde BAE amblemi bulunan bir İHA düşürdüklerini duyurmuş ve fotoğraflarını paylaşmıştı.

Libya Yüksek Devlet Konseyi Başkanı Halid el-Meşri de BAE’yi suçlamış ve “BAE devleti, özellikle Abu Dabi Emirliği, demokrasilerin yaygınlaşmasını engellemek için Libya’da karışıklık çıkarıyor” ifadelerini kullanmıştı.

Libya yerel kaynaklarından alınan bilgilere göre, BAE tarafından doğrudan kullanılan ya da Hafter güçlerine verilen İHA’lar şunlar:

– Yabhon-R 

– Wing Loong 

– Schiebel S-100 Camcopter 

Javelin füzeleri Fransa’yı ele verdi

UMH Hafter milislerinin kontrolünü ele geçirdikten sonra kentte, ABD yapımı Javelin füzeleri bulundu.

Libya’da General Halife Hafter’e bağlı güçlere ait bir kampta geçen ay bulunan füzelerin Fransa’ya ait olduğu ortaya çıktı, Fransa Savunma Bakanlığından yapılan açıklamada, Javelin füzelerinin Fransız devletine ait olduğu kabul edildi.

Fransa Savunma Bakanlığınca, ABD’den satın alındığı belirtilen füzelerin, terörle mücadelede kullanılmasının hedeflendiği, bu füzelerin Libya’da herhangi birine verilmediği ancak Libya içinde savaşan birliklerinin envanterinden kaybolduğunu ileri sürüldü.

Dış Politika Araştırmacısı Emrah Kekilli, Javelin füzelerinin ABD’den satın alınabilmesi için füzelerin nerede ve kim tarafından kullanılacağının ABD’ye bildirilmesi gerektiğini söyledi.

Kekilli ayrıca, “Eğer ABD de Fransa’ya satılan Javelin füzelerinin Libya’da bulunmasına dair bir soruşturma açılmazsa ve bu durum ABD ile Fransa arasında bir soruna yol açmıyorsa bu, füzelerin Hafter’e verildiğinden ABD’nin haberi olduğunun göstergesidir” ifadelerini kullandı.

BAE, Hafter adına lobi yapıyor

Hafter ve destekçileri, askeri alandaki faaliyetlerin yanısıra siyasi alanda da çalışmalar yapıyor. Hafter’e destek verdiği bilinen ve üyelerinin çoğunluğu Trablus’ta bulunan Tobruk’taki Temsilciler Meclisi Mısır’da toplandı.

Esasen 180 üyeye sahip Temsilciler Meclisi üyelerinin çoğunluğu Hafter saldırılarından kaçarak başkent Trablus’a gitti. Yerel kaynaklar, Hafter yanlısı siyaset izleyen Akila Salih ve beraberindeki 30-40 üyenin Temsilciler Meclisi’ni temsil edemeyeceğini belirtiyor. 

Zaten Mısır’da toplanan ve Hafter’e destek açıklaması yapan üye sayısı da 37.

Emrah Kekilli, Uluslararası toplum tarafından tanınan UMH’nin Libyalıların gerçek temsilcisi olduğunu, Akila Salih etrafında toplanan kişilerin meclisi temsil etmediğini söylüyor ve ekliyor: “BM ve uluslararası toplum UMH’nin arkasında durmalı ve meşru olmayan güçleri muhatap kabul etmemeli”

Kekilli ayrıca, Hafter milislerinin askeri alanda olduğu gibi siyasi alanda da BAE’nden destek aldığını belitiyor. 

“Hafter milislerinin bütün askeri faaliyetlerinin olduğu gibi siyasi çalışmalarının arkasında da BAE var. Hatta Hafter’in adına doğrudan kendileri yapıyor. Fransa’da, Rusya’da ve BM’de Hafter lehine lobi çalışması yapan doğrudan BAE”

“Tacura saldırısını BAE savaş uçakları yaptı”

Bu ay başında Trablus’un doğusundaki Tacura bölgesinde düzensiz göçmenler hedef alınmış ve 60’dan fazla Afrikalı göçmen hayatını kaybetmişti. Uluslararası toplumun tepkisini çeken bu saldırının arkasından da BAE çıktı.

UMH İçişleri Bakanı Fethi Başağa, saldırının BAE’ne ait F-16 savaş uçağı ile yapıldığını söyledi.

Saldırının yol açtığı hasar ve saldırı sırasında uçağın çıkardığı sesten uzmanların bu karara vardığını belirten Başağa, F-16’nın Mısır’daki üslerden hareket etmiş olabileceğini tahmin ettiklerini aktardı.

BAE’nin sivil yüzü: Arif Ali Nayed

Arif Ali Nayed’in BAE ile bağları yeni değil. BAE Şeyhi Zayid Sultan El-Nehyan’ın danışmanlarından İzzettin İbrahim’den eğitim alan Nayed, Abu Dabi Emirliği’nde çeşitli akademik görevler de üstlendi.

Kaddafi’nin 2011’de devrilmesinin ardından BAE’ne büyükelçi olarak atanan Nayed, 2015 yılında bu görevinden ayrıldı. 

Libya’da birçok medya kuruluşunun sahibi olan Nayed, 2018’de yapılması planlanan seçimlerde cumhurbaşkanlığına adaylığını açıkladı.

Hafter’in Trablus saldırısına her seferinde desteğini açıklayan Nayed son olarak yaptığı açıklamada, Trablus’a hakiki Muhammed’in dinini götüreceğiz” ifadelerini kullanmış ve Libya’da krizin yalnızca askeri yolla çözülebileceğini ifade etmişti.

Hafter tüm yönetimi ele geçirmek istiyor

Afrika’nın en büyük petrol rezervlerine sahip Libya’da 42 yıllık Muammer Kaddafi dönemi, 17 Şubat 2011’de başlayan ayaklanmaların ardından NATO müdahalesiyle sona erdi. Ancak rakip siyasi otoritelerin neden olduğu istikrarsızlık, geçiş dönemindeki başarısızlıklar ve silahlı grupların yol açtığı şiddet nedeniyle ülke 8 yıldır bir türlü huzura kavuşamadı.

2014’teki tartışmalı seçimlerin ardından başkent Trablus ile doğuda Tobruk kentinde rakip siyasi otoriteler ortaya çıktı.

Birleşmiş Milletler aracılığıyla Fas’ın Suheyrat kentinde Aralık 2015’te imzalanan anlaşmanın sonucunda göreve gelen UMH, uluslararası meşruiyete sahip olarak başkentte bulunuyor.

Doğuda ise, Libya Ulusal Ordusu isimli silahlı gruba liderlik eden Halife Hafter ve Tobruk Temsilciler Meclisi var. Hafter’in, tüm ülkenin kontrolünü eline alacağı bir yönetim arzuladığı biliniyor.

Kaynak: TRT Haber

- Advertisement -spot_img
- Advertisement -spot_img
Stay Connected
16,985BeğenenlerBeğen
2,458TakipçilerTakip Et
61,453AboneAbone Ol
Must Read
- Advertisement -spot_img
Related News
- Advertisement -spot_img

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz