İşgal altındaki Doğu Kudüs’ün Eski Şehir bölgesinde bulunan Mescid-i Aksa’da kılınan yatsı namazından çıkan onlarca Filistinli, fanatik Yahudilerin baskın çağrılarına karşı Harem-i Şerif’te yürüyüş yaptı.
Filistinliler ile İsrail polisi arasında arbede
Tevhit bayrakları taşıyan Filistinliler, teşrik tekbirleri ve sloganlarla Mescid-i Aksa’nın avlusundan Eski Şehir’in sokaklarına taştı.
Öte yandan Fanatik Yahudiler de İbrani takvimine göre “Süleyman Mabedi”nin Babilliler ve Romalılar tarafından birinci ve ikinci yıkılışının yıl dönümü olarak kabul ettikleri ve “Tişa BeAv” adını verdikleri matem günü dolayısıyla aynı saatlerde Eski Şehir bölgesinin Şam Kapısı ve çevresinde İsrail bayraklarıyla provokatif yürüyüş düzenledi.
Fanatik Yahudilere, tekbir ve sloganlarla tepki gösteren çevredeki Filistinliler ile İsrail polisi arasında arbede yaşandı.
Filistinlilere müdahale eden atlı polisler, bazı göstericileri gözaltına aldı.
Daha sonra Şam Kapısı’nda bariyerler kuran İsrail polisi, fanatik Yahudilerin Şam Kapısı’ndan Mescid-i Aksa’nın batı yönündeki Burak (Ağlama) Duvarı’na geçişlerine izin vermedi.
Kurban Bayramı dolayısıyla gece geç saatlere kadar yoğunluğun yaşandığı Doğu Kudüs’teki Zehra ve Selahaddin caddelerinde de zaman zaman İsrail polisi ile Filistinliler arasında arbede yaşandı.
Gerginliğin devam ettiği bölgede, İsrail polisi havaya ateş açtı.
Fanatik Yahudilerin yarın için Mescid-i Aksa’ya baskın çağrıları devam ederken İsrail makamlarından bölgede yaşanan olaylar ile fanatik Yahudilerin Harem-i Şerif’e girişlerine ilişkin herhangi bir açıklama yapılmadı.
Bayram namazı bir saat ileriye alınmıştı
Kudüs ve Filistin Müftüsü Şeyh Muhammed Hüseyin, Mescid-i Aksa’da okuduğu cuma hutbesinde, Harem-i Şerif’e düzenlenen baskınlar ve yeni baskın tehditlerine dikkati çekerek bayram namazının 06.30 yerine 07.30’da kılınacağını açıklamıştı.
Fanatik Yahudilerin Mescid-i Aksa’ya yönelik baskınlarından ve doğacak sonuçlardan İsrail yönetiminin sorumlu olduğunu vurgulayan Şeyh Hüseyin, Arap ve İslam dünyasına “Mescid-i Aksa’ya sahip çıkmaları” çağrısında bulunmuştu.
Öte yandan Kudüs Vakıflar, İslam Mukaddesatı ve İşleri Konseyi, Yüksek İslam Heyeti, Filistin Fetva Kurulu ve Kudüs İslami Vakıflar İdaresinden yapılan ortak açıklamada, Filistin halkına “fanatik Yahudilerin olası baskınlarına karşı Mescid-i Aksa’da nöbet tutmaları” çağrısında bulunulmuştu.
Fanatik Yahudiler, arife ve Kurban Bayramı’nın ilk gününe tekabül eden Tişa BeAv yas ve oruç günü dolayısıyla Mescid-i Aksa’ya baskın düzenlemek üzere İsrail polisinden izin talep etmişti.
Kudüs İslami Vakıflar İdaresinin egemenliği ihlal ediliyor
Mescid-i Aksa ve Kudüs’teki vakıflar, İsrail ile Ürdün arasında 26 Ekim 1994’te imzalanan barış antlaşmasına göre Ürdün Vakıflar, İslami İşler ve Mukaddesat Bakanlığına bağlı Kudüs İslami Vakıflar İdaresinin himayesinde bulunuyor.
Daha önce Kudüs İslami Vakıflar İdaresinin izni dahilinde Mescid-i Aksa’yı ziyaret eden Yahudiler, 2003’ten bu yana Vakıflar İdaresinin egemenliğini ihlal eden İsrail’in tek taraflı kararı çerçevesinde polis eşliğinde Müslümanların kutsal mabedine giriyor.
İsrail makamlarının bu tek taraflı kararını tanımayan Kudüs İslami Vakıflar İdaresi, Müslümanların egemenliğini ihlal edici bu tür girişleri baskın olarak tanımlıyor.
İşgal altındaki Doğu Kudüs’te bulunan Mescid-i Aksa, Müslümanların ilk kıblesi olma özelliğini taşıyor.
Yahudiler, içinde Kıble Mescidi ile Kubbetu’s Sahra Camisi’nin yanı sıra müze, medreseler ve büyük avlunun yer aldığı Mescid-i Aksa Külliyesi altında, sözde “Süleyman Mabedi kalıntılarının bulunduğu” iddiasıyla kazı çalışmaları yapıyor, Mescid-i Aksa’da kendilerinin de ibadet etme hakları olduğunu savunuyor.
Kaynak: AA