Türk Kızılay’ın 2005’te başlattığı güvenli kan temini programıyla, o yıllarda 300 bin civarında olan bağış sayısı artık 3 milyona yaklaştı.
Türk Kızılay Genel Başkanı Kerem Kınık, bu destansı başarının dünyaya örnek olduğunu vurguladı. Kınık, artık radyolarda eskiden olduğu gibi “Şu hastanede, bu grupta kan aranıyor, hastaneye başvurun” gibi anonsların duyulmadığını anlattı.
Yüzde 90 Kızılay’ın temin ettiği güvenli kan sistemiyle bütün hastanelerin işletildiğini vurgulayan Kınık, bunun kısa sürede yüzde 100’e kavuşacağını belirtti.
“Biyobanka, sektöre ve dünyaya şifa sunmaya devam edecek”
Kızılay’ın 4 milyonu aşkın düzenli kan bağışçısı olduğundan bahseden Kınık, Türkiye’de kemik iliği ve kan bekleyenlerin ihtiyaçlarının, milli kaynaklarla dünyanın en güvenli modeliyle çok hızlı karşılandığını söyledi.
Kanın fabrikada, laboratuvarlarda yapılamadığını, sadece insanların bağışıyla olduğunu anlatan Kınık, şöyle konuştu:
“Kan ürünleri ve doku ihtiyaçlarının karşılanması için Sağlık Bakanlığının da desteğiyle biyobanka kurulması noktasında birtakım adımlarımız olacak. Biyobanka, sağlık sektörümüzün millileşmesi noktasında önemli. Biyobanka, sektöre ve dünyaya şifa sunmaya devam edecek.”
“Bir ünite kanı üçe bölüyoruz”
Kınık, bir ünite kanı, eritrosit süspansiyonu, trombosit ve plazma olarak üçe bölerek hastalara günlük operasyonla ulaştırdıklarını belirterek, şunları söyledi:
“Kemik iliğindeki kök hücreler de fabrikalarda yapılamıyor. Lösemi ve ağır kan hastaları, doku ikizinden yapılan kök hücreyle hataya tutunabiliyor. Sağlık Bakanlığımız ile başlattığımız TÜRKÖK programı kapsamında 650 bine yaklaşan donasyonumuz (bağış), bin 500’ü aşan başarılı naklimiz ve 4 bin civarında da eşleşmemiz var. Bu, 4 yılda gerçekleşen başarılı bir operasyon. Çok kısa süre içerisinde milli havuzumuz oluştu, dünyaya da entegre bir sistem. Dünyadaki hastaların Türkiye’dekilerle eşleşmesi evrensel bir nokta.”
Kış mevsiminde kan bağışında düşüş yaşandığını anlatan Kınık, “Kan acil değil sürekli bir ihtiyaçtır. Özellikle kış mevsimlerinde insanların sokağa çıkması ve gezmesi azaldığı için doğal kan bağışında da bir azalma yaşanıyor. Düzenli kan bağışçılarımızın bağış periyotlarını özellikle kış dönemine denk getirmesini arzu ediyoruz. Kan, kış da olsa ramazan da olsa ihtiyaç” dedi.
Kaynak: AA
