ABD, 2020 başkanlık seçimine hazırlanıyor ve güney komşusu Meksika bir kez daha Donald Trump’ın en önemli gündem maddesi. Yasa dışı göçe karşı Meksika sınırına duvar inşa etme önerisi, Trump’ın ilk başkan adaylığı kampanyası sırasında seçmen kitlesinin en fazla ilgisini çeken fikirdi.
Şimdi ise sırada Meksika’daki uyuşturucu kartellerinin “terör örgütü” ilan edilmesi var. Trump 90 gün içerisinde bu konuyla ilgili kararını ilan edeceğini Fox News haber kanalının eski sunucu Billy O’Reilly’ye verdiği röportajda duyurdu.
Peki, ABD Başkanı Meksika’daki uyuşturucu kartellerini terör örgütü ilan ederse neler olacak? ABD güvenlik ve mali kurumları, kartellerin finansal bağlantıları ve mal varlıklarını izlemek ve dondurmakla mı yetinecek? Yoksa ABD güvenlik güçleri, Amerikan vatandaşlarına karşı işlenen suçları, silahlı saldırıları cezalandırmak maksadıyla Meksika topraklarına sınır ötesi operasyonlara girişecek mi?
“Ne yapacağıma dair şimdilik ayrıntı vermek istemiyorum”
O’Reilly, akıllara ilk aşamada gelen bu soruları ABD Başkanı’na yöneltti. Meksika’daki terörist hedeflerin insansız hava araçları (drone) ile vurulup vurulmayacağını gündeme getirdi.
Trump, bu soruya net bir şekilde “Hayır” yanıtı vermedi. “Ne yapacağıma dair şimdilik ayrıntı vermek istemiyorum ama bununla ilgili planlar hazırlanıyor” demekle yetindi.
Amerikan basınına yansıyan haberler, Washington yönetiminin bu yöndeki niyetlerinin Meksika resmi makamlarına çoktan iletildiği yönünde.
Meksika Dışişleri Bakanı: Buna izin vermeyeceğiz
İlk yanıt ise Meksika Dışişleri Bakanı Marcelo Ebrard’dan geldi. Trump’a daha çabuk ulaşacağı düşüncesiyle olsa gerek Ebrard yanıtını sosyal medya platformu Twitter üzerinden gönderdi.
Meksika Dışişleri Bakanı, uyuşturucu kartelleri ile mücadele amacıyla dahi olsa, ABD Başkanı’nın alacağı bu kararın ülkesinin iç işlerine müdahale anlamını taşıyacağını ve buna izin vermeyeceklerini söyledi.
Gözler şimdi Ebrard ile ABD Dışişleri Bakanı Pompeo ile yakın zamanda yapılması beklenen görüşmeye çevrildi. Meksika tarafı, en kısa zamanda Trump’ın hazırladığı kararın ayrıntılarına vakıf olmak ve mücadelenin boyutunu anlamak istiyor. Ancak tek başına Ekim ayında Culiacan kentinde yaşananlar dahi Meksika’nın uyuşturucu kartelleri ile mücadeleyi tek başına yürütebileceğine dair uluslararası toplumu ikna etmekten uzak bir manzara ortaya koydu.
Kartel üyeleri ağır silahlarla çatışmaya girdi
“El Chapo” lakabıyla tanınan Sinaloa uyuşturucu kartelinin patronu Joaquin Guzman’ın oğlu Ovidia Guzman Lopez’in polis tarafından gözaltına alınmasıyla yaşananlar el Kaide terör örgütünün 11 Eylül saldırılarını takiben Avrupa kentlerini hedef aldığı eş zamanlı saldırıları hatırlattı.
Ovidia Guzman’ın babası gibi ABD’ye teslim edilerek hapisle cezalandırılmasını engellemeyi amaçlayan yüzlerce kartel tetikçisi, kentteki ana yolları kamyonları ateşe vererek kesti, cezaevine baskın yaptı, ağır silahlarla çatışmaya girdi.
Culiacan’da durum zorlukla kontrol altına alındı Ovidia Guzman da serbest kaldı. Kartel liderinin oğlunu gözaltına alan polis memuru ise bu çatışmanın üzerinden 1 ay geçmeden Culiacan yakınındaki Las Moras’da otomobilini park ettiği anda üzerine açılan ateşle öldürüldü. Polisin katledildiği yerde kartel tetikçilerinin 30 saniyede 150’den fazla defa ateş ettikleri belirlendi.
Bu kanlı tablonun bir ucunun ABD vatandaşlarına uzanması da, Trump’ın, Meksika kartellerini terör örgütü olarak ilan etme sürecini tetikledi. 7 Kasım’da, Meksika’nın kuzeyindeki La Mora’da, Mormon cemaati mensubu ABD vatandaşı 3 kadın ve 6 çocuk öldürüldü.
Operasyonlar resmi bir kimlik kazanacak
Meksikalı yetkililer uyuşturucu karteli tetikçilerinin bu saldırıyı yanlışlıkla düzenlediklerini iddia etseler de ABD Sınır ve Gümrük Koruma (CBP) Biriminin, 14 Kasım’da ABD hükümetine, Meksika uyuşturucu kartellerinin terör örgütü ilan edilmesi yönündeki talebinin önüne geçemediler. Top şimdi Trump’ta.
İlk başkanlık seçimi kampanyasında Meksika’yı verimli bir malzeme olarak kullanan ABD Başkanı’nın bu fırsatı kaçırmayacağı ve 2020 seçimleri yaklaşırken Meksika odaklı yeni bir hamleyle sahneye çıkacağı kaçınılmaz görünüyor.
Trump’ın 2020 yılının Şubat ayında alması beklenen kritik karar, ABD güvenlik güçlerinin Meksika topraklarında örtülü olarak yürüttüğü iddia edilen operasyonlarına artık resmi bir kimlik kazandıracak.
Kartellere yapılan operasyonu konu alan film serisinin üçüncü filmi yolda
Amerikan Merkezi Haber Alma Teşkilatının, ABD ordusu içerisindeki bazı özel birimlerle beraber uyuşturucu kartellerine yönelik operasyonlar düzenlediği iddiaları başrollerinde Benicio del Toro, Josh Brolin ve Emily Blunt’un oynadığı 2015 yapımı Sicario filmiyle Hollywood tarafından da gündeme taşınmıştı.
Bu filmde gündeme getirilen iddialar, ABD resmi makamları tarafından yalanlanmadığı gibi gördüğü ilgi üzerine 2018 yılında “Sicario: Day of the Soldado” adıyla bir devam filmi de çekildi.
Sicario serisinin üçüncü filminin yolda olduğuna dair beklentiler sürerken, ABD Başkanı’nın, uyuşturucu kartellerini terör örgütü ilan etmesi halinde, uluslararası toplum 2020 yılında ABD-Meksika sınırında beyazperdedeki aksiyon sahnelerinin ötesinde olaylara şahit olabilir.