FETÖ’nün Milli İstihbarat Teşkilatındaki (MİT) yapılanmasından sorumlu sözde gizli yöneticisi itirafçı olarak, 15 Temmuz darbe girişiminin kritik ismi olan firari Adil Öksüz ile ilgili sahte angaje formunu nasıl hazırladıklarını anlattı.
FETÖ’nün gizli yapılanmasında görevli olduğunu belirten itirafçı, “Benim bir üstüm, MİT’ten sızdırdıkları angaje formunu bana göndererek Adil Öksüz’ü MİT elemanı olarak gösterecek sahte belge hazırlamamı istedi. Seçtiğim isim ve imza bilgilerini angaje formunun boş kısımlarına yapıştırarak Adil Öksüz’ü MİT elemanı olarak gösteren sahte belgeyi hazırladım. Bu belge örgüt tarafından yönetilen hesaplardan paylaşıldı. Sahte belge bu hesap üzerinden yayılmaya başladı.” dedi.
Adil Öksüz, adına hazırlanan bu sahte belgede 2014 yılında teşkilata girmiş ve “Timsah” kod adlı bir ajan olarak gösterildi. Öksüz’ün birimi ise, Kamu Güvenliğine Yönelik Faaliyetler Şubesi olarak yazıldı.
Paralel yapıyla mücadele ediyor gibi gösterildi
Belgede en dikkat çekici kısım ise Öksüz’ün görev alanının paralel devlet yapılanması şeklinde yazılması oldu. Yani Öksüz, paralel yapıyla mücadele ediyor gibi gösterildi. Belge 15 Temmuz’daki darbe girişiminden sonra hazırlandı.
FETÖ’nün sonraki adımı algı operasyonları oldu. Örgütün üst yönetimi tüm mensuplarına talimat verdi. 15 Temmuz darbe girişimi için ‘kontrollü darbe’, ‘tiyatro’ gibi ifadelerle paylaşımlarda bulunulması istendi.
“Devlete ait çok gizli bilgi ve belgeler PKK’ya sızdırıldı”
FETÖ’cüler terörle mücadelede devlete ait çok sayıda gizli bilgi ve belgeleri elde etti. İtirafçı, terörle mücadelenin sekteye uğraması için belgelerin PKK’ya sızdırıldığını da anlattı. Kendilerinden PKK ile ilgili gizli bilgi ve belgeleri temin etmelerinin istendiğini söyleyen itirafçı, şunları söyledi:
“İstihbarat ve devletin önemli kurumlarındaki örgüt mensupları aracılığıyla bu bilgi ve belgeleri alıyorduk. FETÖ, çözüm sürecinin sekteye uğraması, çözüm sürecinin bitmesini istiyordu, bunun için çalışma yürütüyordu. Devlete ait çok gizli bilgi ve belgeler PKK’ya sızdırıldı. PKK’ya sızdırılan bilgiler nedeniyle o dönem Doğu ve Güneydoğu’da görev yapan çok sayıda asker, polis ve köy korucusu şehit oldu. O şehitler nedeniyle vicdan azabı çekiyorum.”
Kaynak: TRT Haber
