İngiltere Başbakanı Boris Johnson, BM Genel Kurulu için bulunduğu New York’ta gazetecilere verdiği demeçte, “Yasaya göre, İngiltere ne olursa olsun 31 Ekim’de AB’den ayrılacak. Ancak şimdi bizim için heyecan verici olan şey iyi bir anlaşmaya varmak.” diye konuştu.
Yeni bir anlaşma için çalıştıklarını kaydeden Johnson, “Dürüst olmak gerekirse, parlamentodaki veya mahkemelerdeki bu tür şeylerle (anlaşma yapılması) daha kolay hale gelmedi.” ifadesini kullandı.
Mevcut yasaların olduğu gibi kalması durumunda ülkenin 31 Ekim’de AB’den ayrılacağını vurgulayan Johnson, “Anlaşmaya varacağımız konusunda çok umutluyum ve halkın istediği şeyin de, parlamenterlerin bir araya gelerek ulusal çıkarlar için çalışması ve bu işin (Brexit) gerçekleştirilmesi olduğunu düşünüyorum. Yapacağımız şey de bu.” değerlendirmesinde bulundu.
Erken seçim çağrısını yineleyen Johnson, mahkeme kararına ilişkin yaptığı ilk açıklamada, hükme katılmasa da saygı duyduğunu ve parlamentonun açılacağını söylemişti.
Karar
Boris Johnson, hükümet programını hazırlayabilmek için parlamentoyu tatil etme talebini Kraliçe 2. Elizabeth’e sunmuş, Kraliçe’nin onayıyla parlamento 9 Eylül-14 Ekim için tatil edilmişti.
Ancak Johnson’ın kararını, Brexit sürecinde parlamentoyu devre dışı bırakmaya yönelik bir “anayasal darbe” diye nitelendiren muhalefet partileri, konuyu yargıya taşımıştı.
Hükümet, muhaliflerin lehine çıkan bir karara itiraz edince konu Anayasa Mahkemesinin gündemine gelmişti. 17 Eylül’de başlayan davada karar bugün açıklanmış ve Johnson’ın parlamentoyu tatil etme konusunda Kraliçe’ye sunduğu gerekçenin yasa dışı olduğu ifade edilerek tatil kararı yok hükmünde sayılmıştı.
Hükümde, “Tatil kararı, meşru bir sebep olmadan parlamentonun yasama organı olarak anayasal görevini yerine getirmesini engelleyecek bir etkiye sahip olması durumunda yasa dışıdır. Parlamentonun 5 hafta tatil edilmesinin niçin gerekli olduğu konusunda mahkemeye gerekçe sunulmadı. (Bu durumda) Kararın yasa dışı olduğu sonucuna varmak zorundayız.” ifadelerine yer verilmişti.
Brexit süreci
İngiltere, 2016’daki referandumda yüzde 48’e karşı yüzde 52 oyla AB’den ayrılma kararı almıştı.
Ancak eski Başbakan May’in AB ile vardığı anlaşma, 3 kez oylanmasına karşın parlamentoda kabul görmemiş ve Brexit, olası bir anlaşmasız ayrılığı engellemek için önce 22 Mayıs’a daha sonra da 31 Ekim’e ertelemişti.
İngiliz Parlamentosu, anlaşmasız bir ayrılığın önüne geçmek için Johnson’ı AB’den yeni bir erteleme istemeye mecbur bırakan bir yasayı kabul etmişti.
Ancak şu ana kadar bu yasaya uyacağına dair bir açıklama yapmayan Johnson, anlaşmasız da olsa 31 Ekim’de Brexit’i gerçekleştireceğini söylüyor.
Tedbir maddesi ihtilafı
Johnson, selefi Theresa May’in vardığı Brexit anlaşmasında yer alan tedbir maddesinin kaldırılmasını istiyor.
İngiliz hükümeti, AB üyesi İrlanda Cumhuriyeti ile Birleşik Krallık’ın parçası olan Kuzey İrlanda arasında fiziki sınır oluşturulmasının önüne geçen maddenin ülkenin egemenlik haklarını ihlal ettiğini savunuyor.
Fiziki sınır oluşturulmaması durumunda Kuzey İrlanda’nın, dolayısıyla da tüm Birleşik Krallık’ın belirsiz bir süre AB ile Gümrük Birliği içinde kalacağı kaydediliyor.
AB ise söz konusu maddenin üyesi İrlanda Cumhuriyeti’nin haklarının garanti altına alınması ve 1998’te imzalanan Hayırlı Cuma Anlaşması’nın ihlal edilmemesi açısından gerekli olduğunu belirtiyor.
1998 yılında İngiltere ve İrlanda Cumhuriyeti hükümetleri arasında imzalanan Hayırlı Cuma Anlaşması, İrlanda adasında 30 yıl süren “düşük yoğunluklu savaşı” sonlandırmıştı.
Kaynak: AA