- Advertisement -spot_img
Ana SayfaKıbrısTatar: Türkler, Doğu Akdeniz’de Rumlar kadar hak sahibidirler

Tatar: Türkler, Doğu Akdeniz’de Rumlar kadar hak sahibidirler

- Advertisement -spot_img

Başbakan Ersin Tatar, Doğu Akdeniz’de Türklerin, Rumlar kadar hak sahibi olduğunu söyledi. Tatar, bir dizi temasta bulunmak üzere geldiği İngiltere’nin başkenti Londra’da AA muhabirinin sorularını yanıtladı.

KKTC’nin Kıbrıs Türk halkının geleceği, özgürlüğü, bağımsızlığı, onurlu yaşamı için kurulduğunu vurgulayan Tatar, şunları kaydetti:

“Türkiye, 1974 müdahalesiyle Kıbrıs Türkü’ne çok şeyler vermiştir. Kıbrıs Türkü özgürlüğüne kavuşabilmiştir, kendi devletini kurabilmiştir. Bu şekilde minnet duygularımızı ifade ederken, şu günlerde de Doğu Akdeniz’de yaşanan gelişmelerle, Mavi Vatan kavramının yerleşmesiyle KKTC’nin de Türkiye için ne kadar önemli noktaya geldiğini de söylemeye devam ediyorum.”

Tatar, İngiltere ziyaretiyle ilgili de özellikle bu ülkedeki Türk diasporasıyla temaslarının altını çizdi.

İngiltere’de, Türkiye’den ve KKTC’den 500 binin üzerinde vatandaşın yaşadığını ve bunun önemli bir lobi gücü teşkil ettiğini dile getiren Tatar, bu potansiyel güç ile ilişkileri daha da geliştirmeyi amaçladıklarını söyledi.

İngiltere’de, iktidardaki Muhafazakar Parti’nin aralık ayında yapılan seçimlerde büyük bir başarı kazandığına dikkati çeken Tatar, “Muhafazakar Parti’nin 109 tane yeni milletvekili var. Hepsi genç. Bunlarla temasa geçeceğiz. Bunlara KKTC’yi ve Türkiye’yi anlatacağız. Bunlar İngiltere’nin önümüzdeki 10-15 yılında söz sahibi olacak.” ifadelerini kullandı.

Tatar, İngiltere ziyaretinde temas ettiği parlamenterlerden, İngiltere’nin Kıbrıs’ın 3 garantöründen biri olduğunu unutmamalarını istediğini anlatarak, onlara, “Türkiye, Kıbrıs Türkü’nün en sıkıntılı dönemlerinde yanında bulunmuştur, garantörlük görevini yapmıştır. İngiltere nerede? İngiltere şu ana kadar pek bir şey yapamadı. Ama bu saatten sonra, özellikle Brexit’ten sonra Kıbrıs Türk halkına haklarının verilmesi için İngiltere’den birtakım katkı ve yardımlar bekliyoruz.” mesajını verdiğini aktardı.

Muhataplarından bu mesajına olumlu yanıtlar aldığını belirten Tatar, “Artık İngiltere de Kıbrıs’ta 50 yıldır federal temelde, o anlayışla sürdürülen bu müzakerelerden bir şey çıkmayacağını görmüştür. Kıbrıs’ta zorla bir evlilik, yeniden birleşme artık konuşulmuyor, bunu da memnuniyetle paylaşmak isterim. Bu kadar görüşme yaptım, ilk defa hiçbirinde bunun adı bile geçmedi. Eskiden böyle toplantılarda ‘Biraz daha gayret edelim ve Kıbrıs’ı birleştirelim’ diye konuşmalar olurdu. Hepsi yavaş yavaş gerçekleri görmeye başladı.” değerlendirmesinde bulundu.

Kıbrıs Türklerinin haklarının korunmasında ve birtakım menfaatlerinin sürdürülebilmesinde Türkiye ile KKTC’nin iş birliği, ruhsatlandırma faaliyeti ve çeşitli anlaşmalar yaptığını hatırlatan Tatar, bu anlaşmaların Kıbrıslı Türklerin Doğu Akdeniz’deki haklarını pekiştirdiğini söyledi.

Tatar, şöyle devam etti:

“Neden? Çünkü Kıbrıs’ın kuzeyinde ayrı bir devlet vardır. Bu devlet Kıbrıs Türk halkının devletidir. Anayasa ve uluslararası hukuk temelinde Kıbrıs’ta iki eşit halk vardır. Rumlar ve Türkler… Türkler, Doğu Akdeniz’de Rumlar kadar hak sahibidirler. Bu bağlamda KKTC’nin ayrı bir devlet olarak Doğu Akdeniz’de ortaya çıkması ve şu anda daha da kabul görür bir noktaya gelmesi çok önemlidir.”

KKTC halen tanınmamış olsa da dünya kamuoyunun federal temelde çözüm için yapılan müzakerelerin bir sonuca ulaşamayacağını görmeye başladığını anlatan Tatar, Rumların Annan Planı’nı retle başlayan uzlaşmaz tutumunun, dünyayı KKTC’nin varlığını kabule yaklaştırdığını kaydetti.

Türkiye’yi Kıbrıs’ta 3 garantör ülkeden bir yapan 1960 Anlaşması’nın Türk tarihindeki en önemli anlaşmalardan biri olduğunu belirten Tatar, 1974 Barış Harekatı’nın 1960 Anlaşması’ndaki tek taraflı müdahale hakkına dayandığının altını çizdi.

Ulusal Birlik Partisi’nin Genel Başkanı olarak partisinin talebiyle Cumhurbaşkanlığına adaylığını koyduğunu da hatırlatan Tatar, “Özellikle son yaşanan gelişmeler, Doğru Akdeniz’deki olaylar, Türkiye’nin bu bölgedeki iddiaları, cumhurbaşkanımızın farklı farklı söylemlerinden sonra, artık bu makamın mutlaka ve mutlaka önümüzdeki süreçte bizim düşüncemizi, görüşlerimizi paylaşan ve ulusal politikamıza uygun birtakım hamleler yapabilecek bir kişiye kazandırılması noktasında bir mutabakat oldu.” ifadelerini kullandı.

Tatar, cumhurbaşkanı seçilmesi halinde amacının, “Kıbrıs’ta yan yana yaşayan iki devlet” temelinde bir çözüme dünya kamuoyunu ikna etmek olacağını sözlerine ekledi.

KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın 6 Şubat’ta İngiliz The Guardian gazetesine verdiği röportajda kullandığı ifadeleri de değerlendiren Tatar, böyle makamlarda oturan kişilerin konuşurken çok dikkatli olmaları gerektiğini vurguladı.

Akıncı’nın sözlerinin çok farklı yönlere çekilebileceğine vurgu yapan Tatar, “Özellikle KKTC’yi ve Türkiye Cumhuriyeti’ni ilgilendiren, KKTC halkı ile Türkiye Cumhuriyeti halkının duygusal bağları, tarihten gelen gönül bağı gibi konular hassastır.” ifadelerini kullandı.

“İlhak meselesi (KKTC’nin Türkiye’ye ilhakı) hiçbir zaman KKTC’nin de Türkiye’nin de gündeminde olmamıştır. Bizim gündemimizde esas itibarıyla KKTC’yi güçlendirmek var.” diyen Tatar, 1974 müdahalesinin haklılığını bir kez daha hatırlattı.

Tatar, “Rusya’nın Kırım müdahalesiyle hiçbir benzer tarafı yoktur. Örnek olarak bunun kullanılması fevkalade yanlıştır.” diye konuştu.

- Advertisement -spot_img
- Advertisement -spot_img
Stay Connected
16,985BeğenenlerBeğen
2,458TakipçilerTakip Et
61,453AboneAbone Ol
Must Read
- Advertisement -spot_img
Related News
- Advertisement -spot_img

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz