İnternet, tek tıkla dünyanın dört bir yanından farklı bilgilere ulaşmanın, haberleşmenin, kilometrelerce uzaktan alışveriş yapmanın yolu. Her dakika internet üzerinden binlerce arama yapılıyor, mesaj atılıyor, uygulama indiriliyor, video izleniyor…
Dünya genelinde 4 milyardan fazla kişi internete erişebiliyor. Peki, Türkiye’nin internet yolculuğu nasıl başladı?
Türkiye, 1991 yılında 1G teknolojisiyle araç telefonları aracılığıyla tanıştı. 2 yıl sonra da internet kullanılmaya başlandı. Bunu sırayla 2G, 3G, 4G ve 4,5G teknolojileri takip etti. Sıra 5G teknolojisinde.
Şubat ayında mobil işletmeciler tarafından Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumuna (BTK) yapılan başvurular sonucunda, operatörlere farklı frekans bantlarında 5G denemeleri yapmak üzere izin verildi.
“Bilgi, teknik, teknoloji ve bilişim bu çağın kodları diyebileceğimiz 4 temel kavramdır. Artık insanoğlunun hayatı bu 4 temel kavram etrafında şekilleniyor” diyen Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Cahit Turhan ise, 5G çalışmalarının son sürat devam ettiğini ve 2020 yılında 5G teknolojisinin kullanıcılara sunulacağını açıkladı.
5G teknolojisi nedir?
5. nesil kablosuz iletişim teknolojisi 5G, 4G ile elde edebileceğiniz internet hızının 10 katı kadar daha hızlı. Bu teknoloji sadece insanların bağlantı kurmasını değil, aynı zamanda makinelerin, nesnelerin ve cihazların birbirine bağlanmasını kolaylaştıracak. Birçok ülkede 5G çalışmaları hızla devam ediyor.
5G teknolojisi, hızlı veri transferi ve aktarım süreçleri haricinde farklı kolaylıkları ve zorlukları da beraberinde getiriyor. Bu teknolojiyle birlikte, kendi aralarında konuşan cihaz ve bu cihazların kullanıldığı sektörde ciddi bir artış yaşanacak. Bu iletişim teknolojilerinin telekomünikasyondan sağlığa, askeri çalışmalardan bilime, her hizmet alanında önemli bir yeri bulunuyor.
5G ile siber saldırılar artacak mı?
Avrupa Komisyonu ile Avrupa Ağ ve Bilgi Güvenliği Ajansı (ENISA), 5G ağlardaki siber güvenlik sorunları hakkında bir rapor yayımladı. Olası risklerin ele alındığı raporda, 5G dünyasını yönetmenin zor olabileceği değerlendiriliyor.
Acil yardım hizmetleri gibi temel alanları etkileyecek bir kesintiye neden olacak karmaşık saldırı, rapordaki senaryolar arasında. Peki, 5G teknolojisi siber saldırıları artıracak mı? Bu sorunun cevabını, SEO Analisti ve Siber Güvenlik Uzmanı Metin Yılmaz verdi.
Zaman ilerledikçe savunma ve saldırı dinamiklerinin de ona göre değiştiğini söyleyen Yılmaz, “Bu nedenle 5G geliyor diye tek başına saldırılar artacak, internet kullanılamayacak hale gelecek gibi bir durumdan bahsedemeyiz. Lakin halihazırda ülkemizdeki internet ve servis sağlayıcılarının son zamanlarda yaptığı açıklamalara da binaen farklı yayın kesme ve akışı durdurma saldırının önüne geçmek güç olabiliyor” diyor.
“5G uzun soluklu planlanarak son kullanıcı ile buluşturulmalı”
Yılmaz, banka sistemlerinin gün boyu aksayabildiğini, kurum ve kuruluşların servislerine belirli sürelerde erişimin imkansız hale gelebildiğini anlatıyor.
“İşte bu noktada 5G, uzun soluklu planlanarak son kullanıcı ile buluşturulmalı. 5G, önceki iletişim jenerasyonlarına göre ciddi manada güç demek, birim zamanda yapabileceklerinizi kapasite olarak artırmak demek. Art niyetli kişiler ve hackerlar için gerçekten farklı senaryolar ile karşılaşacağımız bir döneme giriyoruz. Sadece DDoS değil, internet veri hızının ve kapasitelerinin artması diğer siber saldırı yöntemlerinde de farklı kolaylıklara neden oluyor.
Kötü tarafından baktığınızda aynı anda daha fazla deneme yapabiliyor olmak ya da veri casusları için daha büyük verileri daha kısa sürede taşıyabilmek, zafiyeti olan servisleri olduğundan daha fazla risk altına sokuyor. 5G entegrasyonu ve kullanımına başlangıç öncesinde herkes ciddi olarak güvenlik kontrollerini yapmalı ve varsa zafiyetlerini kritik durumlar öngörülerek, ileriye yönelik çözümler ile gidermeli.”
Saldırılara karşı hazırlanan servisler gelişiyor
Sitelerin durdurulması, hizmetlerin kesintiye uğratılması, verilerin çalınması ya da değiştirilmesi gibi durumlar her an dijital dünyanın riskleri arasında.
Halihazırda herhangi bir tedbir yoksa bunların önleminin şimdiden alınması gerektiğini belirten Yılmaz, 5G teknolojisinin iyi ya da kötü her aşamasında farklı haberleşme tekniklerinin ulaşılabilirliğini ve uygulanabilirliğini kolaylaştırdığını vurguluyor.
Teknolojiye diğer bir noktasından bakıldığında, saldırılara karşı üretilen servislerin geliştiğini de söyleyen Yılmaz, şöyle konuşuyor:
“Siber güvenlik ve dijital istihbaratın önemi her geçen gün artıyor. Kurumlar, şirketler ve şahıslar olarak siber güvenliği zaman geçtikçe daha çok kavrıyor ve ona göre önlemler alarak hareket ediyoruz. Ülkemizde AR-GE yapan firmaların sunduğu ürünler, piyasada gerçek sorunları çözer hale gelmeye başladı. 5G ile art niyetli kişilerin yapabileceklerini önceki nesillerde olduğu gibi kısıtlayan ve sistemi güvenli hale getiren çözümler ile bir an önce tanışılmalı, siber güvenlik noktasında hem şirketler hem de şahıslar kendilerini geliştirmeli.”
Dijital dönüşüm ihtiyaçları benimsenmeli
Siber Güvenlik Uzmanı Metin Yılmaz, 5G’nin kullanıcılar için sadece bir araç olduğunu anlatıyor. Aynı zamanda, bir iletişim teknolojisinin varlığının tüm ülkenin internet ve haberleşme trafiğini tek başına engellemesinin mümkün olmadığını da belirtiyor.
“Ama teknolojinin imkanlarını art niyetli olarak kullanan kişilere karşı güvenlik noktasında kendimizi geliştirmezsek, gelecek her yeni teknolojide işler biraz daha zorlaşacak. Ülkemizde kamu kurumlarının ciddi bir denetim altında olması ve gerçekten dijital dönüşüm ihtiyaçlarını benimseyerek hızlı bir şekilde aksiyon alması gerekiyor. Hem özel hem de devlet hizmetlerinde bu durum fazlasıyla önemli.”
Türkiye’ye siber saldırı
28 Ekim Pazartesi günü, gün boyunca bazı GSM operatörleri, bankalar ve bir dizi büyük şirketlere yönelik siber saldırılar gerçekleşti. Bu saldırılar nedeniyle internette yavaşlama meydana gelirken bazı firmalar da müşterilerine hizmet veremedi.
Metin Yılmaz, ülkemizdeki popüler servislerde yaşanan siber saldırıların daha çok belirli bir kesimi kapsayan hedefli ataklar olarak adlandırılabileceğini söyleyerek, şunları anlatıyor:
“Tek bir servisin yayınını dahi zor durduran bir saldırının, ülke internetini tamamen ele geçirmesi gibi bir şey söz konusu olamaz. Bu saldırının büyüklüğü ve tekniği ile alakalı bir şey. Daha yoğun ve istekler anlamında başarılı bir saldırı kurgusu, o ülkenin kendi uzantısında yayın yapan tüm siteleri günlerce hatta haftalarca kapatmaya sebep olabilir. Bu gibi saldırılar hem siyasi hem de farklı ticari etmenler ile gerçekleştirilebiliyor.”
Yeni teknolojiler ile birlikte ulaşılabilirlik artıyor, yüksek kapasite ve transfer imkanları sunuluyor. Bu durum dijital hayatı daha hızlı yaşamamız ile birlikte, interneti hem daha güvenli hem de daha tedbirli kullanmamız gerektiği anlamına geliyor.