Uluslararası Kıbrıs Üniversitesi (UKÜ) Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Umut Altunç son günlerde sınır kapılarında Coronavirüs salgınından dolayı alınan önlemler ve salgın hakkında açıklamalarda bulundu.
Coronavirüs’ün aslında sanıldığı gibi yeni keşfedilmiş bir mikroorganizma olmadığını kaydeden Altunç, uzun yıllardır bilinen ve çeşitli dönemlerde farklı türleri salgınlar halinde solunum yolu hastalıkları yapan bir virüs olduğunu açıkladı.
Yrd. Doç. Dr. Altunç, 2003 yılında etkili olan SARS ve 2012 yılında Suudi Arabistan’da hacılar arasında yayılan MERS’in önceki yıllarda dünya üzerinde salgın hastalıklara neden olan farklı tiplerdeki Coronavirüs hastalıkları olduklarını belirterek “Bu hastalık etkeni İnfluenza (Grip), Hepatit, Ebola ve Batı Nil virüslerine benzer şekilde RNA tipinde bir virüsüdür. 2019 yılında keşfedilen yeni Coronavirüs (Covid-19) türü ise Çin’de saptanıp dünyaya yayılan farklı genetik yapıda bir türdür. Hayvan kaynaklı olduğu düşünülen bu tür, insan bağışıklık sisteminin tanımadığı bir genetik yapı içerdiğinden hızlı yayılma ve ölümcül seyir görülebilen bir salgın ortaya çıkarmıştır” dedi.
Çin’in Wuhan eyaletinde başlayan salgının 1 Mart 2020 tarihi itibari ile dünyanın 67 ülkesine yayıldığını ve 3000 civarında can kaybı yaşandığını kaydeden Altunç, gerek Güney gerekse de Kuzey Kıbrıs’ta tanı konmuş herhangi bir vakanın bu tarih itibarı ile bildirilmediğini ancak salgının er ya da geç adamızda görülmesinin ise yadsınamayacak bir olasılık olduğunu dile getirdi.
Yrd. Doç. Dr. Altunç, salgınının Dünya üzerinde Uzakdoğu ülkelerinden sonra 1000 üzerinde vaka ile en yoğun şekilde İtalya’yı etkilediğine dikkat çekerek, “İngiltere’de 35, Yunanistan’da ise 4 vaka tespit edilmiştir. Direkt uçuşlarla seyahat bağlantısı olmayan ülkemizin tek direkt uçuş destinasyonu olan Türkiye’de henüz bir Covid-19 vakası saptanmamıştır” dedi.
Güney komşulara gerçekleştirilen direkt uçuşlar ile İtalya, İngiltere ve Yunanistan’dan hemen her gün yüzlerce yolcu seyahat ettiğini hatırlatan Altunç, uçuş süresince tek bir hastanın dahi tüm uçağa hastalığı bulaştırma riski bulunduğunu aktardı.
Yrd. Doç. Dr. Altunç, kapılarda yapılan ateş ölçümlerinin Coronavirüs vakalarını yakalama ve salgını önleme konusunda etkinliğinin zayıf olduğunu söyleyerek, şöyle devam etti: Bunun başlıca nedeni salgından etkilenmiş bir kişinin ilk 14 gün boyunca ateşsiz seyir izleyebileceği ve dahası bu dönemde hastalığı başkalarına bulaştırabileceği gerçeğidir. Ateş, hasta kişilerde gün boyu sürmez, dolayısıyla hasta bir kişi ateşsiz bir dönemde kontrol noktalarından geçebilmektedir. Ayrıca hızlı ve temassız ölçüm yapan bu ateş ölçerler (ortamın ısısı, kişinin terli olması, cihazın pilinin zayıf olması vb) pek çok durumda yanlış ölçümler alabilmektedir.
Covid-19 hastası olmayan, bu hastalıkların bulunduğu ülkeler ile de direkt uçuş bağlantısı olmayan KKTC sınırlarından Güney Kıbrıs’a Coronavirüs hastalığının taşınmasının çok düşük bir ihtimal olduğunun altını çizen Altunç, “Öte yandan İtalya, İngiltere ve Yunanistan gibi salgından etkilenen ülkelerle seyahat bağlantısı bulunan Güney Kıbrıs’ın Covid-19 salgınından etkilenmesi an meselesidir” dedi.
Altunç, halkını koruma amaçlı olarak yukarıda sayılan ülkeler ile seyahat bağlantılarını engellemeyen Güney Kıbrıs’ın KKTC ile arasındaki pek çok kara sınır kapasını kapatması ve açık olanlarda da hastalık taraması yapmasının bilimsel ve rasyonel bir dayanağı bulunmadığını kaydetti.
Salgınların sınır tanımadığını kaydeden Altunç, “İki toplum sağlık bakanlığı ve ilgili sağlık örgütlerinin ortaklaşa bir strateji izleyerek salgın konusunda işbirliği yapmaları hem daha yapıcı hem de Coronavirüs salgınının adaya yayılmasının önlenmesi adına daha etkili bir önlem olacaktı” dedi.