AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, MYK sonrası Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde açıklamalarda bulundu.
AK Parti Sözcüsü Çelik’in açıklamalarından satır başları:
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ABD ziyareti sırasındaki temasları
Temaslarla ilgili bir tanesini öne çıkarıp garip komplo teorilerini içeren birtakım yorumlar görüyorum. Halbuki bütün bu temaslar, kapsamlı bir şekilde Cumhurbaşkanımızın ABD ziyaretlerinde gerçekleştirdiği, farklı kimliklere saygıyı, farklı kimliklerle diyaloğu önemseyen diyalogların bir parçasıdır.
Cemal Kaşıkçı cinayetinin 1. yılı
Türkiye, Cemal Kaşıkçı’nın katillerinin ortaya çıkarılması için ilkeli süreç yürütmüştür. Türkiye, elindeki kanıtları Suudi Arabistan ile paylaştı. Birileri bunu Türkiye ile Suudi Arabistan arasında ikili mesele haline getirmeye çalışıyor. Kral’a ya da Suudi Arabistan’a yönelik bir mesele değildir. Kral ve tabii ki Suudi Arabistan halkı tartışmaların dışındadır. Ama bu emri kim vermiştir? Bu katliamı gerçekleştirenler kimdir? Bunun açığa çıkması lazım.
Tüm bu süreci yakından takip ediyoruz. İstanbul’da uluslararası kriterlere uygun bir yargılama yapılması gerektiğini düşünüyoruz. Dost ve müttefik Suudi Arabistan’ın bu süreçten dolayı yara almasını da istemiyoruz. En iyi sonuç soruşturmanın İstanbul’da gerçekleştirilmesiyle çıkacak.
Herkes çıkar hesaplarıyla yan çizmeye çalışırken, Türkiye adaletin tahakkuku için ilkeli süreç yürüttü.
Mülteci sorunu
Avrupa Birliği (AB) göçmen konusunda sınıfta kalmıştır. AB ile yapılan göçmen anlaşması bu haliyle işlemiyor. Geri göndermeme ilkesine sonuna kadar bağlıyız. Ölümden kaçan bu insanların kendi ülkelerine sağ salim ve güvenli bir şekilde dönebilmeleri için çözüm Güvenli bölgenin kurulmasıdır.
Güvenlik sağlandığı zaman bu insanların dönmesi mümkün olmaktadır. Bu durum, Akdeniz’de rastladığımız insani faciaların önüne geçecektir. Güvenli bölge için herkesin elini taşın altına koyması gerekmektedir.
Türkiye, hiçbir bölgenin mülteci kampı, herhangi bir ülkenin insan deposu değildir. AB’deki bazı odaklar, Türkiye’nin demografik yapıyı değiştirmek istediği yaklaşımına giriyorlar. Bu baştan aşağı yalandır.
Birtakım AB yetkilileri, Türkiye’ye ek mali yardımdan bahsediyor bu rüşvet siyasetidir.
CHP’nin Suriye konferansı
Bir konferans düzenlemeleri sevindiricidir. Türkiye’nin kuracağı Güvenli bölgeye ‘soykırım koridoru’ diyen birisinin konferansa davet edilmesi ibretlik bir durumdur. ‘Soykırım’ diyen birini çağırmaları ve sonrasında buna sessiz kalmaları şaşırtıcı bir durumdur.
Diyorlar ki Suriye’nin geleceğine Suriye’nin karar vermesi. Bu zaten en başından beri geçen bir vurgu. Rejim dışında muhalefetin katılımını sağlamaya dönük çabamız da bunun göstergesidir.
İstanbul’daki 5,8 büyüklüğündeki deprem
Deprem ile ilgili açıklamalarda paralardan bahsediyorlar. Bunlara baktım söyledikleri rakamın çok çok üstünde bir harcama. Sıfırdan yapılan yapılar, tedbirlerin yapılması son 17 yılda toplam 1 trilyon 215 milyar lira harcama yapılmıştır.
Bütün ulaştırma alt yapısı depreme dayanıklılık açısından gözden geçirilmiştir. Depreme dayanıklı ulaşım sistemi en önemli önceliğimiz.
Deprem toplantısına her kesim davet ediliyor. İş üretmek yerine kişisel konularla gündeme gelenlerin bu süreçte fayda üretmeleri beklenmiyor.
Yüzde 50+1 tartışmaları
AK Parti’nin gündeminde böyle bir mesele yok. Faruk Çelik kendi kişisel görüşünü söylemiş. Vatandaşın onayından geçeni değiştirme çabamız olamaz.
Cumhurbaşkanı yüksek bir meşruiyetle seçilmiştir. Millet adına görev yapmaktadır. Demokrasiye saygısı olan herkesin bu daire içerisinde kalması gerekmektedir.
Kaynak: TRT Haber