- Advertisement -spot_img
Ana SayfaManşetAramızda gezen pozitif vakalarımız Güney'de tespit ediliyor!

Aramızda gezen pozitif vakalarımız Güney’de tespit ediliyor!

- Advertisement -spot_img

5 günde 5 vaka…!

Güya!

Karantina kuralını kaldırdılar, ülkeye girişleri açtılar, 5 günde 5 vakamız var, bu sadece bildiklerimiz.

Bilmediklerimiz de Güney Kıbrıs’ta tespit ediliyorlar.

Bizim Bakanlık, 5 günde 5 vaka diye açıklıyor ama Kuzey’den Güney’e geçen Suriye uyruklu kişinin pozitif olduğu ortaya çıkıyor.

Demek ki, acaba kaçı var aramızda gezen pozitif vaka olduğunu yani virüs taşıdığını bilmeyen ve bilinmeyen?

Aylardır CTP Milletvekili Sıla Usar İncirli, çok önemli uyarılar, çok değerli öneriler, çok mantıklı sorular ve yapılması gereken yol haritası ile ilgili sürece yön vermeye çalışıyor.

Fakat Dr. Sıla Usar İncirli’nin aylardır ortaya koyduğu katkı, öneri, fikir ve uyarılar, Sağlık Bakanlığı ve hükümet tarafından hiçbir şekilde dikkate alınmadı. Ve yap- bozlar sonrasında, deneme yanılma kararlar sonrasında, İncirli’nin söylediklerine gelindi her seferinde.

Halk olarak görüyoruz ki, pandemi sürecinin başından beri gerek Sağlık Bakanı’na gerekse de Başbakan’a yönelttiği sorulara net yanıtlar alamıyor. Meclis kürsüsünde iken soru sorduğu ilgili bir bakan, lafı geveleyip geveleyip konu değiştiriyor.

Günün sonunda da alınan yanlış kararlar, saçmalamalar, fiyaskolar sonucunda yine Doktor Sıla Usar İncirli’nin dediklerine geliniyor.

28 Ocak’ta bir pandemi hastanesi oluşturulması gerektiğini söylemişti. Hükümet daha şimdi karar verdi bir özel hastaneyi satın alıp pandemi hastanesine dönüştürmeye.

“Dünyada pandemi bitmedikçe burada da bitmeyecek. Savaş bitmedi savaş şimdi başlıyor” diyen İncirli, savaşın kazanıldığı sanrısıyla hareket etmemek gerektiğini dile getirmişti. Tam da o günlerde Başbakanımız, başarı öykümüzle övünüp dururdu. Dünyaya hava atmakla meşguldü. Dünyaya rezil edecekmişiz kendisini, “pandemi hastanesi, pandemi hastanesi diye diye.”

Bölgesel başarının sırrının kitlesel ve erken test yapmak ve donanımlı sağlık sistemlerine sahip olmak olduğunu belirten İncirli, bu hedeflere ülkede henüz ulaşılmadığını ve hükümetin de bu konuda istekli olmadığının görüldüğünü kaydetmişti. “Başarının sırrı kitlesel ve erken test yapmaktır” dedi aylar öncesinden Meclis’teki kendisini yetiştirmiş bir vekil ve bir doktor.

Daha çok test yapılması gerektiğini, şikayeti olanlar yanında elzem kabul edilen bütün çalışanlara bu testlerin yapılması gerektiğini vurgulayan İncirli, kit sayısının artırılması için yapılan girişimleri sormuştu 22 Nisan tarihinde kürsüden yaptığı konuşmada.

Karantina kuralını da kaldırarak yurtdışına kapıları açtılar, açtıklarının 4’üncü gününde yani 4 Temmuz’da da Sağlık Bakanı kendi ağzıyla açıkladı ki test kitleri tükendi.

“Ekonominin kıyamet buzulları çözülmeden sağlıkla ilgili yapılması gerekenleri sonuçlandırın” diye uyarmıştı 28 Nisan’da Sıla Usar İncirli. Peki hükümet ne yaptı? Pandemi sürecinde ülkeyi 60 gün kapalı tuttu. Hiçbir hazırlık yapmadı ve “ekonomi çöküyor” diyerek, kapıları açtı, hem de karantinasız!

“Virüse maruz kalanların erken tespit edilmesinde test uygulamaları önemli bir yer tutmaktadır. Elimizdeki test miktarı, testin kimlere uygulanacağı ile ilgili bilgiler bulanıktır. Sağlık Bakanlığı “Elimizde az mermi var” derken test imkanlarının ne kadar sınırlı olduğuna işaret etmektedir. Hükümetin süratle önümüzdeki süreci de hesaba katarak test sayısının artırılmasına yönelik sonuç alıcı çalışmalar yapması gerekmektedir.” Bu açıklamayı 12 Nisan tarihinde yani tam 3 ay önce yaptı Sıla Usar İncirli. Bugün gelinen durumda sorun halen güncel.

Ayrıca, “Hükümetin mevcut anlayışla devam etmesi halinde, çelişkiler, birbirine ters düşen açıklamalar devam edecek, toplum güvensizlik ve endişe yaşamaya başlayacaktır. Yapılması gereken, birçok ülkede olduğu gibi teknik konuları irdeleyip öneri sunan tek bir bilim kurulunun ve krizi yönetecek tek bir kriz merkezinin oluşturulmasıdır. Ancak bu şekilde toplumun güveni tesis edilecek, süreci yönetmek çok daha kolay ve doğru olacaktır” demişti. Pandemi süreciyle ilgili yetkinin Sağlık Bakanlığı’nda olduğuna dahi daha dün karar verdi bakanlar kurulu. Bilim kurulundan halen söz edilmiyor.

O zaman çekilin de süreci Sıla Usar İncirli tek başına yönetsin.

Şaka gibi.

Bakanlar Kurulu Coronavirüsü tehlikeli bulaşıcı hastalık olarak daha dün ilan etti. Geçmiş hükümet döneminde Bulaşıcı Hastalıklar Yasası, Filiz Besim zamanında geçirilmişti. Daha yeni karar verdiler o yasaya göre süreci yönetmeye.

Dün geceden sonra anladığımız o ki, kaç zamandır süreci Bakanlar Kurulu yönetirdi. Bundan sonra Sağlık Bakanlığı yönetecekmiş.

O zaman ölmez de yaşarsak, hakkımıza hayır.

- Advertisement -spot_img
- Advertisement -spot_img
Stay Connected
16,985BeğenenlerBeğen
2,458TakipçilerTakip Et
61,453AboneAbone Ol
Must Read
- Advertisement -spot_img
Related News
- Advertisement -spot_img