- Advertisement -spot_img
Ana SayfaDünya"Baharat ülkesi" artık daha iddialı

“Baharat ülkesi” artık daha iddialı

- Advertisement -spot_img

Bundan 72 yıl önce, Ağustos 1947’de İngiliz sömürge yönetiminden ayrılarak bağımsızlığını ilan eden Hindistan, o tarihten bu yana dalgalı yükselişini sürdürüyor.

Çin’den sonra dünyanın en kalabalık 2’nci ülkesi olan Hindistan, siyasi arenada iddiasını korurken, ticari faaliyetler için de bir “kavşak noktası” olarak nitelendiriliyor.

Asya’nın iddialı ülkesi, aynı zamanda gelişmiş ülkelere karşı dengeli yaklaşımıyla “milli çıkar” temelli bir siyaset izliyor.

Öte yandan, 109 farklı çeşitle dünya baharat üretiminin yüzde 75’ini gerçekleştiren Hindistan, birçok kültürel rengi de bünyesinde barındırıyor.

Doğu Hindistan Şirketi ve 1947’de kazanılan bağımsızlık

Sanayi Devrimi, 18’nci yüzyıldan itibaren etkisini göstermeye başlamış ve sonuçları itibarıyla tüm dünyayı etkisi altına almıştı.

Endüstriyel üretim için gereken hammadde ve iş gücü ihtiyacı, Avrupalı devletlerin Afrika’dan Uzak Asya’ya kadar birçok bölgede sömürgecilik faaliyeti yürütmesine yol açtı.

İlk olarak 1600 yılının aralık ayında faaliyete geçen Doğu Hindistan Şirketi, ilerleyen süreçte İngilizlerin bölge kaynaklarına ortak olmalarının “meşru” zeminini hazırlamış oldu.  

Şirket, Hindistan’daki hammaddenin kullanımına dair kendi politikalarını uygulamaya koydu. Bu sayede bölgenin kaynakları, uzun yıllar boyunca, İngilizler özelinde Batılı devletlerin kullanımına sunulmuş oldu.

İngilizler, kurdukları sistemle sadece bölgenin maddi kaynaklarına değil, aynı zamanda idari mekanizmalarına tahakküm etmiş oldu. Bölgeye atanan sorumlu valiler bölgede idareyi tesis etti.

Ancak, tahkir edici yaklaşımlarıyla zaman içerisinde Müslüman ve Hinduların tepkisini çeken İngilizler, 1857 yılında ilk isyanla karşılaştı.

Dalga dalga yayılan isyanlar sonuç verdi ve sancılı bir sürecin ardından Hindistan’ın bağımsızlığı 15 Ağustos 1947 tarihinde resmen ilan edildi.

Dünyanın en kalabalık 2’nci ülkesi

Bugün Hindistan, 1,3 milyarı aşan nüfusuyla Çin’den sonra dünyanın en kalabalık ülkesi konumunda.

Uzun yıllar “tek çocuk” politikasını benimseyen Çin’in aksine Hindistan, böyle bir planlamaya gitmediği için genç bir nüfusa sahip.

Genç nüfus, bu ülkeye ucuz iş gücü temini noktasında avantaj sağlıyor. Ancak uzmanlar, Hindistan yönetiminin kontrolsüz nüfus artışına yönelik bir dizi tedbir alması gerektiğini savunuyor.

200’ün üzerinde yerel dilin konuşulduğu ülkenin anayasasına göre 22 farklı dil resmi olarak kullanılabiliyor.

Çin ile ilişkiler

Dünyanın en kalabalık iki komşu ülkesi Hindistan ve Çin, birtakım bölgesel ve ikili sorunlardan dolayı karşı karşıya geliyor.

Sınır anlaşmazlığı, Güney Çin Denizi rotaları ve Çin’in Pakistan’a desteği ilişkilerin yer yer gerilmesine neden oluyor.

İki ülke arasındaki yaklaşık 3 bin 500 kilometrelik hatta sınır ihtilafları bulunuyor. Sınırları tanımlamada Çin’in doğal/geleneksel hattın geçerli olduğunu savunması iki ülke ilişkilerini olumsuz etkiliyor.

Güney Çin Denizi’nde Çin’in belirlediği rotaların, Hindistan’ın bölge ülkeleriyle iş birliği yapmasını engellemeye yönelik olduğu iddiası da bir diğer gerilim unsuru.

Yine, Çin’in Pakistan ile tesis ettiği ekonomik ve askeri ilişkiler de Hindistan açısından ileriye dönük bir tehdit olarak algılanıyor. Yeni İpek Yolu Projesi’nde Pakistan’ın rolü Yeni Delhi’de tepkiyle karşılanıyor.

Hindistan, bölgedeki Çin etkisini Japonya, Güney Kore ve Vietnam ile ilişkileri geliştirerek etkisini dengelemeye çalışıyor.

İki ülke, belirli konularda uzlaşı sağlayamasa da uluslararası arenada birbirlerine karşı hasmane bir tutum sergilemiyor.

Hindistan modeli “çok yönlü” ekonomi

Hindistan, girdilerin artırılması ve dengeli iş birliğinin sağlanması amacıyla “çok yönlü” bir ekonomi politikası izliyor.

Tarımdan otomotive, hayvancılıktan yüksek teknoloji ürünlerine kadar birçok sektör ve alanda üretim sağlayan ülke, ulusal çıkarları doğrultusunda birçok aktörle iş birliğine gitmeye hazır.

İlişkilerini “karşılıklı fayda” ilkesiyle tesis eden Hindistan’ın temel ihracat kalemlerini mücevherat, pirinç, pamuk ve binek araçlar oluşturuyor.

Ülkenin Gayri Safi Yurtiçi Hasılası ise 2,59 trilyon dolar.

Hindistan’ın uluslararası politikalarını değerlendirmek üzere, Stratejik Düşünce Enstitüsü’nde (SDE) düzenlenen “Uluslararası Sistemin Değişim Sürecinde Hindistan” konulu panele katılan Hindistan’ın Ankara Büyükelçisi Sanjay Bhattacharyya, ülkesinin ekonomik ve stratejik davranış modeline dair birtakım bilgiler verdi.

Hindistan’ın dünyanın en büyük 6’ncı ekonomisi olduğunu anımsatan Bhattacharyya, şunları kaydetti:

“Yüzde 8,4’lük bir büyüme gerçekleştirmeyi planlıyoruz. Şu an 6’ncı büyük ekonomiyiz, belki yakın zamanda 5’nci olacağız. Askeri güç bakımından da dünyada 4’üncü sıradayız. Ancak sadece rakamlara bakmak yeterli değil. Tüm bunların haricinde genç bir nüfusa sahibiz.”

Bhattacharyya, Hindistan’ın bir tarafta Çin ve Rusya, diğer tarafta ABD ve Japonya ile iş birliği yaptığını anımsatarak hiçbir ülkenin kendilerine düşmanlık beslemeyeceğinin altını çizdi.

Ülkesinin birçok açıdan kavşak noktası olduğunu söyleyen Büyükelçi, Hindistan’ın gelişmekte olan mekanizmaların tam merkezinde bulunduğunu ve Hint-Pasifik bölgesinde iş birliği yapan ülkelerin bundan kazançlı çıktığını belirtti.

“Türkiye değerli bir dost”

Türkiye ile geliştirilen karşılıklı ilişkilere de dikkat çeken Bhattacharyya, “Başbakanımız Türkiye’yi değerli bir dost olarak niteliyor. Özellikle terörle mücadele ve karşılıklı yatırımlar gündemde. Çok daha fazlası için de yeterli potansiyele sahibiz” dedi.

Bhattacharyya ayrıca, gelişmiş bir uzay programlarının olduğunu vurguladı ve bu konuda da Türkiye ile iş birliği yapmak istediklerini ifade etti.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise Osaka’da düzenlenen G20 Liderler Zirvesi’nde Hindistan Başbakanı Narendra Modi ile görüşmüştü.

Görüşmenin ardından sosyal medya sitesi Twitter’dan bir mesaj paylaşan Erdoğan, “Dostane ilişkilerimizin, ticari ortaklıklarımızın bu görüşme ile daha da gelişeceğine gönülden inancımızı dile getirdik” ifadesini kullanmıştı.

Hindistan yerel basınında çıkan haberlerde Modi-Erdoğan görüşmesinde ticari ilişkiler, savunma iş birliği ve terörle mücadele gibi konuların masaya yatırıldığı kaydedilmişti.

İki ülke arasında 8,5 milyar dolar ticaret hacmi

2002 yılında 637 milyon dolar olan iki ülke arasındaki ticaret hacmi bugün 8,5 milyar dolar seviyesinde.

Bu durumda Türkiye, Hindistan’ın en fazla ticaret yaptığı 6’ncı ülke konumunda. 

İthalat-ihracatın yanı sıra, iki ülkenin özellikle uzay ve savunma sanayisinde uzun vadeli iş birliği yapabileceği düşünülüyor.

Kaynak: TRT Haber, AA, Dışişleri Bakanlığı, AP, Reuters

- Advertisement -spot_img
- Advertisement -spot_img
Stay Connected
16,985BeğenenlerBeğen
2,458TakipçilerTakip Et
61,453AboneAbone Ol
Must Read
- Advertisement -spot_img
Related News
- Advertisement -spot_img

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz