- Advertisement -spot_img
Ana SayfaGündemCumhurbaşkanı Erdoğan: İspat et ya da istifa et

Cumhurbaşkanı Erdoğan: İspat et ya da istifa et

- Advertisement -spot_img

AK Parti İzmir İl Başkanlığını ziyaret eden Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan halka hitap etti.

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Erdoğan konuşmasının satır başları şöyle;

İzmir’de bulunmaktan büyük bir bahtiyarlık duyuyorum. 31 Mart mahali idareler seçiminde partimize ve Cumhur İttifakı’na oy veren, gönül veren tüm kardeşlerime şükranlarımı sunuyorum. Verdikleri destekle İzmir’de Büyükşehir Belediye başkanlığında yaklaşık yüzde 39’luk oy oranını elde etmemizi sağlayan tüm kardeşlerime teşekkür ediyorum.

“Bizim anlayışımızda seçmene küsme, darılma hele hele vatandaşı suçlama gibi bir durum asla söz konusu olamaz”

Tabi bizim İzmir’e Büyükşehir Belediyesi vasıtasıyla getirmek istediğimiz hizmetler için bu oran yeterli olmadı. Bizim anlayışımızda seçmene küsme, darılma hele hele vatandaşı suçlama gibi bir durum asla söz konusu olamaz. Siyasette daima hesaba çekilmeden önce nefsinizi hesaba çekin anlayışıyla hareket eden bir hareketiz. Halk ve Hakk katında hesaba çekilmeden önce nefsimizi sineye çekiyor yanlışlarımızı telafi etmeye çalışıyoruz. Bugünlere de sürekli kendimizi yenileyerek geliştirerek geldik. Herkes rehavete kapılsa bile bizim buna hakkımız yoktur. Bizim böyle bir lüksümüz yoktur. Herkes kızsa, darılsa, üzülse bile biz bu şekilde asla davranamayız. Biz ‘aşk ile çalışan yorulmaz’ diyerek bu yolda yürüyoruz.

Siyaseti ikbal kapısı olarak değil, mensubu olmaktan gurur duyduğumuz milletimize hizmet vesilesi olarak görüyoruz. Ülkemize, milletimize ve tüm dünyadaki kardeşlerimize hizmet sorumluluğumuz var. Milyonlar Türkiye’den bunu bekliyor. Mazlumlar, mağdurlar sizden, bizden bunu bekliyor.

Türkiye’yi 2023 hedefleri ile 2053 ve 2071 vizyonu ile buluşturmak için milletimize söz verdik. AK Parti geçmişin kalıpları ile tanımlamaya çalışanlar daima yanıldılar. Kavgayı, çıkar çatışmasını siyasetlerinin merkezine yerleştirenler bizim aramızdaki şu muhabbeti, şu sarsılmaz bağı bir türlü anlayamadılar.

Bizim gözümüzde tüm makamlar, tüm ünvanlar geçicidir fanidir. Bunların hepsi de millitimizin kendisine hizmet etmek için verdiği birer emanetten ibarettir.

“Bunlar bu parlamentoda 50 civarında hanım milletvekili olan AK Parti’nin bu duruşunu hazmediyorlar”

İşte bu Ana Muhalefet bu CHP bunların farkında değil. Bunlar özellikle lafı geldiğinde hanım kardeşlerimize saygı gösterdiklerini söylerler. Yalan… İşte parlamentoda Grup Başkanvekili Özlem kardeşimize neler yaptıklarını izlediniz değil mi? İfadeye bak ‘Ulan şu kadını susturun.’ Şimdi ben buradan sesleniyorum, CHP’ye gönül veren hanım kardeşlerime sesleniyorum, ‘şu kadını susturun’ diye ifade kullanılır mı? Bunu kullanana ben ne dedim… Bunlar edepsiz, ahlaksız bir hanımefendiye bu ifadeyi kullanacak kadar edepsiz ahlaksız bunlar. Bu parlamentoda 50 civarında hanım milletvekili olan AK Parti’nin bu duruşunu hazmedemiyorlar. Bunlara göre kadın ne yapmalı? Kadın hizmetkar olmalı, bahçıvan olmalı, tarlada, bahçede domates toplasın, biber toplasın. Ama karşılarında hukukçu gördükleri zaman kuduruyorlar.

Tabi Özlem hanım bir hukukçu tabi bir hukukçu olarak hazmedemiyorlar. Bunların içinde mühendis arkadaşlarımız var. Onlar istesede istemesede AK Parti’nin hanımları kadınları bunları aşa aşa iktidara yürüyorlar.

İzmir’le beraber tüm ülke genelinde 31 Mart seçim sonuçları ile ilgili değerlendirmelerimizi samimiyetle yaptık yapıyoruz. Güçlü ve zayıf yanlarımızı tespit ettiğimiz eksiklikleri gidererek partimizi çok daha güçlü şekilde geleceğe taşımanın gayreti içindeyiz. İnşallah 7. Olağan Kongre sürecimiz kardeşlik bağlarımızı güçlendirdiğimiz, partimizi yenilediğimiz, taze bir ruhla yepyeni bir heyecanla yola revan olduğumuz farklı bir dönem olacaktır. Kongrelerimizde ortaya çıkacak yeni teşkilat yapımız 2023 ve 2024 seçimlerindeki başarımızda kilit rol oynayacaktır. 

Güçlü kadrolarla geleceğe yürüyelim. Bunun için en küçük bir rehavete, ihmale, hataya fırsat veremeyiz. Tıpkı kuyumcu titizliğiyle adeta kılı kırk yararak çalışmalarımızı yürütüyoruz. Her zaman söylediğim gibi teröre ve şiddete bulaşmadığı sürece ne kadar aykırı, eleştirel olursa olsun her fikrin, her türlü görüşün başımızın üstünde yeri vardır.

 

“Esed’e adamlarını niye gönderdin?”

Şu anda terörün inine girdik mi? Teröristleri adım adım takip ediyor muyuz? Artık kaçacak delik arıyorlar. Onlar kaçıyor biz kovalıyoruz. İşte İzmir size sesleniyorum Suriye’de ne oldu, Barış Pınarı Harekatı ile bizim sınırlarımızı taciz eden o teröristlere, Barış Pınar Harekatı ile haddini bildirdik mi? Şimdi o terör koridorunu yapamadılar. Bay Kemal ne dedi, Bay Kemal dedi ki ‘Bizim Suriye’de ne işimiz var’. Bay Kemal, bizim Suriye’de işimiz var da veya yok da senin oralarda ne işin var. Esed’e adamlarını niye gönderdin, niye gönderiyorsun. Bütün bunları söylerken ne yazık ki PYD, YPG bu örgütlerle Bay Kemal iş tutuyor. Parlamentodaki HDP, PKK’nın desteğiyle orada değil mi. Onlarla beraber Ankara’dan İstanbul’a neden yürüyorsun. Bir gün de çık de ki, ‘Bu PKK terör örgütüdür.’ Demedi, diyemez. Aynısını geçmişte Tunceli ile ilgili olarak da yapamadı, yapamaz. Çünkü ürkektir, korkaktır, pısırıktır ve yalancıdır.

“Ben cumhurbaşkanlığımı ortaya koyuyorum sen genel başkanlığını ortaya koyabiliyor musun?”

Son günlerde birşey tutturdu güya ben Külliye’de bir CHP’li ile görüşmüşüm ben. Arkadaşlarım gerekli cevabı verdiler böyle bir görüşme olmadı dediler. Bunu haber yapan gazeteci kayıp. Kendisi de diyor ki ‘herhalde yanıldık’ filan. Bay Kemal senin hayatın yalan, hayatın yalan. Bak İzmir’den, milletvekili olduğun ilden sesleniyorum sana. Eğer yiğitsen ben cumhurbaşkanlığımı ortaya koyuyorum, sen genel başkanlığını ortaya koyabiliyor musun?

 

İspat ettin, ettin. Etmediğin takdirde CHP’nin genel başkanlığı bu yalancıdan kurtulsun ve çek git ama yapamaz. Bugüne kadar ben bunu çok söyledim, denedim, yapamaz. Hepsi birbirini bulmuş. O gazetenin köşe yazarı da bu da aynı. Bu kadar iddialı söylüyorum. Bizim hayatımıza yalan girmedi ama bunların hayatı yalan.

Sadece eğitimde sağlıkta ulaştırmada turizmde değil hak ve özgürlükler konusunda da ülkemizi çok farklı bir konuma taşıdık.

“Kadınlarımıza yönelik bu provokasyonlara asla göz yummayacağız”

Kılık kıyafetinden dolayı kadınlarımıza yönelik sözlü veya fiili şiddete varan bu provokasyonlara asla göz yummayız, yummayacağız. 

Milletimizin arasına yeni nifak tohumları ekilmesine tahammülümüz yoktur. Bu tarz nefret suçlarıyla ilgili emniyet ve yargı kurumlarımız anında gereken adımları atmayı sürdürecektir, ne kadar kışkırtırlarsa kışkırtsınlar Türkiye’yi kendi iç kavgalarıyla kavrulan bir ülke haline getiremeyecekler.

Çok uzun yıllar haksızlığa, hukuksuzluğa maruz kalmış bir kadro olarak hiçbir zaman ayrımcılığa müsaade etmedik. Bizim indimizde bölgesel milliyetçilik yok, ırka dayalı milliyetçilik yok, bizim için Türk, Kürt, Laz, Çerkez, Gürcü, Abaza, Boşnak böyle bir ayrım yok. Biz yaratılanı Yaradan’dan ötürü sevdik. 40 yıllık siyasi hayatımızın hiçbir döneminde vatandaşlarımızın hayat tarzına, inancına, dünya görüşüne karışmadık. Kılık kıyafetinden dolayı kimseyi dışlamadık, ötekileştirmedik. Bilakis üniversite kapılarında başörtüsünden dolayı gözyaşı döken kızlarımıza uygulanan zulümlere biz son verdik. Meslek liselerinde okuyan evlatlarımıza yönelik katsayı adaletsizliğini biz kaldırdık.

CHP’nin engelleme girişimlerine rağmen devlet kurumlarında kadınlarımızın başörtüsü ile çalışabilmesi serbestisini biz getirdik. Hal böyleyken son günlerde eski Türkiye özlemiyle yanan, tutuşan bazı çevrelerin çeşitli kışkırtmalarına şahit oluyoruz.

Bakıyorsunuz başörtülü iki kız yolda yürürken bir tanesi çılgınlık yapıyor, başörtülü kızlarımıza saldırıyor. Tabii bir araştırıyoruz, maalesef aynı zihniyet altından çıkıyor. Milletin inancıyla, milletin değerleriyle insanımızın tarihiyle, kültürüyle kavgalı bir kesimin tekrar eski alışkanlıklarına döndüklerini görüyoruz. Kılık kıyafetinden dolayı kadınlarımıza yönelik sözlü veya fiili şiddete varan bu provokasyonlara asla göz yummayız, yummayacağız. Milletimizin arasına yeni nifak tohumları ekilmesine tahammülümüz yoktur. Bu tarz nefret suçlarıyla ilgili emniyet ve yargı kurumlarımız anında gereken adımları atmayı sürdürecektir, ne kadar kışkırtırlarsa kışkırtsınlar Türkiye’yi kendi iç kavgalarıyla kavrulan bir ülke haline getiremeyecekler.

“Ayrım yapacak olursak Allah’a bunun hesabını veremeyiz”

Başı açıkmış kapalıymış, bu bizim memleketliymiş… Asla böyle bir ayrım yok, olmayacak. Eğer böyle bir ayrım yapacak olursak Allah’a bunun hesabını veremeyiz.

Biz CHP gibi istismar siyaseti değil, hizmet ve eser siyaseti yapıyoruz.

İktidarlarımız döneminde İzmir’e ne kadar yatırım yaptık biliyor musunuz, 70 katrilyon. CHP’nin buralarda yatırım diye bir izi var mı, yok. Yapmaz, yapamaz çünkü onlarda çalışalım, eser üretelim diye bir dert yok. Eğitimde 9 bin 935 adet yeni derslik açtık, üç yeni devlet üniversitesi kazandırdık, 6 bin 665 kapasiteli yüksek öğrenim yurtlarını açtık. Önümüzdeki bir kaç yılda İzmir, Urla, Tire ve Bergama’da 14 bin 500 kişi kapasiteli 8 adet yüksek öğrenim yurdu daha açıyoruz.

“CHP ve ortakları bir türlü içlerine sindiremiyor”

Vatandaşlarımızın birinci sınıf sağlık hizmeti almasını CHP ve ortakları bir türlü içlerine sindiremiyor. İstiyorlar ki millet kendi dönemlerindeki kuyruklara mahkum olsun, hastaneler şifa yerine hastalık dağıtmaya devam etsin. İstiyorlar ki en basit tetkikler için bile insanlar günlerce beklesin. İlaçlarını alamasın. Bunlar kendileri ve elitler için hak gördükleri sağlık hizmetini sizler ve bizler için lüks görüyorlardı. Bundan dolayı İzmirli kardeşlerimin şehir hastanelerinin konforuyla, rahatlığıyla tanışmasını arzu etmiyorlar. Ama biz onlara rağmen bu hastaneleri hizmete alacağız. CHP ve tayfası istemese de İzmir’i ve sizleri Batılı ülkelerden bile ilerde standartlarla sağlık hizmetleriyle buluşturacağız. Hastaneye adım attığınız zaman Allah bu devletten razı olsun diyeceksiniz.

İzmir’e yeni metro hattı

İzmir-Ankara arasını 3,5 saate düşürecek İzmir-Ankara yüksek hızlı tren hattının yapımı sürüyor. Halkapınar-Otogar arasında 2,3 katrilyon maliyetle bir metro hattı yapmak için çalışmalara başladık. İnşallah yakında bu projenin ihalesine de çıkacağız. İzmir Körfez geçişinin etüt projesini tamamladık. İmar planı çalışmaları da devam ediyor. Selçuk-Ortaklar arasında yeni bir demiryolu hattı ve 2. hat yapımını yatırım programına aldık. Ödemiş-Kiraz ve Bergama-Soma arasında hızlı tren hattı yapmak için hazırlıklara başladık. İzmir’e yetmeyen Adnan Menderes Havalimanı’nı baştan aşağı yeniledik. İzmir’e 28 baraj ve 8 gölet inşa ettik. 14 baraj daha inşa ediyoruz. İzmir susuz muydu ? Gördes’i kim yaptı? İzmir’i suya biz kavuşturduk. Aslında büyükşehirin görevi bu. Ama yapmadılar. Son 17 yılda inşa ettiğimiz sulama tesisleriyle 547 bin dekar araziyi sulamaya açtık. İzmirli çiftçilerimize toplam 4,2 milyar lira tutarında tarımsal destek verdik.

Konuşmasında İzmir’deki yatırımcılara verilen desteklere de değinen Erdoğan, bu yatırımlarla 128 bin kişiye ilave istihdam sağlandığını, kurulan 2 endüstri bölgesinin de tam kapasiteyle üretime geçtiğinde cari açığı yılda 2 milyar dolara yakın azaltacağına işaret etti.

Kaynak: TRT Haber, AA

- Advertisement -spot_img
- Advertisement -spot_img
Stay Connected
16,985BeğenenlerBeğen
2,458TakipçilerTakip Et
61,453AboneAbone Ol
Must Read
- Advertisement -spot_img
Related News
- Advertisement -spot_img

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz