Hakkari’de Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) darbe girişimine ilişkin davanın gerekçeli kararında, dönemin Dağ ve Komando Tugay Komutanı eski tuğgeneral Ahmet Otal’ın talimatıyla, Hakkari şehir merkezindeki hareketliliği, polisin mevcut pozisyonunu görmek ve durum tespiti yapmak amacıyla mini İHA uçurulduğu belirtildi.
Hakkari 2. Ağır Ceza Mahkemesi, aralarında dönemin Dağ ve Komando Tugay Komutanı eski tuğgeneral Ahmet Otal ve dönemin İl Jandarma Komutanı eski kurmay albay Demiray Demirci’nin de bulunduğu 18 sanığa “Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme” suçundan verdiği hapis cezalarının gerekçeli kararını tamamladı.
Yaklaşık bin 700 sayfalık gerekçeli kararda, FETÖ’nün yapılanması, darbe girişimi, sanıkların darbe girişimi sırasındaki eylemlerine ilişkin detaylı bilgilere yer verildi.
Kararda, sanıklardan Otal’ın, Özel Kuvvetler Komutanlığını (ÖKK) ele geçirmek isterken şehit Astsubay Ömer Halisdemir tarafından vurulan darbeci general Semih Terzi ile darbe girişimine ilişkin telefonla görüştüğü ve WhatsApp üzerinden yazıştığı belirtildi.
Otal’ın darbe girişiminde aktif rol oynayan dönemin Muhafız Alay Komutanı Kutsi Barış’ı da 12 Temmuz 2016’da ziyaret ettiği belirtilen kararda, söz konusu ziyaretin araya sıkıştırılmış, plansız bir görüşme olmadığı, darbe girişimini müzakere etmek üzere daha önceden planlandığı vurgulandı.
Terörle mücadeleye giden bölüğü geri çağırmış
Otal’ın, “sıkıyönetim direktifi”nin tugaya yazılı olarak bildirilmesinin ardından terörle mücadele kapsamında Meskan Tepe bölgesine gönderilen bölüğü geri çağırdığı aktarılan kararda, “Üs bölgesinde hazır kıta bekleyen, yorgun olmayan yeni intikal etmiş bir bölüğün olası terör saldırılarına karşı koymada çok daha etkili olacağı hususu göz önünde bulundurulduğunda, sanığın, bölüğün tugaya geri çağrılması yönündeki emrini, hazır bulunan bölüğün darbe girişiminde kullanılma ihtimaline istinaden verdiği kanaatine ulaşılmıştır. Sanığın, darbe girişimine karşı olduğuna dair bir beyanı olmadığı gibi tam aksine darbe girişiminin başarılı olması için bazı eylem planlamaları olmuştur” değerlendirmesine yer verildi.
Kararda, darbe girişiminin olacağı gün Semih Terzi ile telefonda 65 saniye görüşen Otal’ın, akşam da dönemin Van Jandarma Asayiş Kolordu Komutanı Korgeneral İsmail Metin Temel’i derdest etmeye helikopterle gidecek darbecilerin tugaydaki piste inerek yakıt ikmali yapmasına ilişkin WhatsApp üzerinden yazıştığı kaydedildi.
FETÖ/PDY’nin şifreli haberleşme programı ByLock’u kullandığı belirlenen Otal’ın durum tespiti için mini İHA uçurulması, Temel’i derdest etmeye gidecek helikoptere yakıt ikmali yapılması, silahlı ve teçhizatlı şekilde hazır bulunulması, üs bölgesine giden bölüğün geri çağrılması emirlerini verdiği vurgulanan kararda, sanığın cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyet Anayasasını ortadan kaldırmaya teşebbüs ettiği belirtildi.
Durum tespiti için İHA uçurmayı teklif etmiş
Kararda, sanıklardan eski binbaşı Selim Arıdıcı’nın da darbe girişimi sırasında konusu suç teşkil eden emri yerine getirdiği, ortak hakimiyet alanı içinde hareket ederek, cebir ve şiddet kullanıp Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs ettiği ifade edildi.
Arıdıcı’nın, Otal tarafından kendisine tebliğ edilen sözde “sıkıyönetim direktifi” adı altındaki darbe teşebbüsüne yönelik kanuna aykırı emirlerin uygulanmasını sağladığı belirtilen kararda, şu ifadelere yer verildi:
“Sanık, olay günü emniyet kuvvetlerinin uzun namlulu silahlarla şehir merkezindeki yolları kestiği bilgisinin gelmesi üzerine, karargah binasında üst rütbeli subayların bulunduğu ortamda, Hakkari şehir merkezindeki durumu ve polisin mevcut pozisyonunu görmek amacıyla mini İHA uçurulması gerektiğine ilişkin dönemin Tugay Komutanı tuğgeneral Ahmet Otal’a teklifte bulunmuştur. Dosya kapsamında ifadelerine başvurulan tanıklar, sanık Selim Arıdıcı ile FETÖ/PDY’nin örgütsel toplantılarında birkaç kez buluştuklarını beyan etmiştir. Tüm tanık beyanları ve delillerden sanığın FETÖ/PDY ile iltisaklı olduğu kanaatine ulaşılmıştır.”
Gerekçeli kararda, sanıklardan birinin “İHA’yı hemen kaldırın, uçuş güzergahınız Hakkari merkez” şeklinde gelen emir üzerine “Emniyet müdürlüğü, polis kontrol noktaları ve polis zırhlı araçlarındaki hareketliliği görmek üzere 16 Temmuz’da saat 00.30 mini İHA’nın kaldırıldığı” şeklindeki ifadesine yer verildi.
El bombasıyla teslim olmaya gitmek istemiş
Dönemin Hakkari İl Jandarma Komutanı eski kurmay albay Demiray Demirci’nin de askerlere “dışarıdan ateş gelirse ateş ederek karşılık verilecektir” şeklinde emir verdiği bildirilen kararda, sanığın darbe girişiminden iki gün önce koruma sayısını 5’ten 9’a çıkardığı, görev sürelerini resmi yazıyla uzattığı kırsaldaki askerlerin olaylardan hemen sonra destek kuvvet olması amacıyla tugay komutanlığına intikalini istediği vurgulandı.
Kararda, Demirci’nin valinin olaylarla ilgili telefonla görüşme isteğini de kabul etmediği belirtilerek, şu değerlendirmelerde bulunuldu:
“Emniyet birimlerine ait koordinatların öncesinde belirlenerek bilgisayar programında sabitlenmesi göz önünde bulundurulduğunda sanığın bu yönde daha önceden araştırma yaptığı ve hazırlıklı olduğu anlaşılmıştır. Sanık, Hakkari Valiliğine çağrıldığının söylenmesi üzerine, teslim olmaya giderken korumalarından el bombası istemiştir. Gözaltına alınmak üzere olan, birkaç dakika öncesinde ailesini arayarak veda konuşması yapan ve bir daha görüşemeyeceklerini söyleyen, darbe girişiminde fiilen yer alan ve bu konuda aktif bir şekilde gece boyunca mesai harcayan sanığın, darbe girişiminin istediği şekilde gitmemesi ve kendisinin de gözaltına alınmak istenmesinin getirdiği psikolojik durum, suçluluk ve kaybetme duygusuyla verdiği emrin özünde cebir ve şiddet barındırdığı kanaatine ulaşılmıştır.”
Sanıklardan eski üsteğmen Şenol Karaman’ın, darbe girişimi sırasında emrindeki askerlere, emniyet güçlerine müdahale edilmesi, çevrede konuşlu havanların da tugay istikametine çevrilerek ateşe hazır edilmesi şeklinde emirler verdiği ifade edilen kararda, bilirkişi incelemeleri sonucu havan toplarının koordinatlarının rutin ve sıradan olmadığı, verilen koordinatlarının darbe girişimi sırasında il merkezinden tugaya çıkabilecek emniyet güçleri ve darbe karşıtı göstericilerin hedef alınarak verildiği kanaatine ulaşıldığı aktarıldı.
Kararda, eski teğmen Cavit Tarık Sıtkı’nın eski Kurmay Başkanı kurmay albay Emrah Şimşek’in, tugayın nizamiye bölgesinde bir kol komando ile güvenlik tedbiri alarak gelen emniyet güçlerinin içeri alınmaması ve gerektiğinde ateş edilerek etkisiz hale getirilmesi emrini uyguladığına da yer verildi.
Dağ ve Komando Tugay Komutanlığı eski Kurmay Başkanı kurmay albay Emrah Şimşek’in ise gözaltına alınan Ahmet Otal’ın gerekirse “Kirpi” ve zırhlı araçlarla geri alınması yönündeki teklifte bulunduğu kaydedilen kararda, sanıkların atılı suçları işleyerek Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs ettikleri kanaatine varıldığı vurgulandı.
Davanın geçmişi
Hakkari 2. Ağır Ceza Mahkemesinde 6 Mayıs’ta görülen karar duruşmasında, tutuklu sanıklardan eski binbaşı Selim Arıdıcı’ya ağırlaştırılmış müebbet, dönemin Dağ ve Komando Tugay Komutanı eski tuğgeneral Ahmet Otal, dönemin Hakkari İl Jandarma Komutanı eski kurmay albay Demiray Demirci, Dağ ve Komando Tugay Komutanlığı eski Kurmay Başkanı kurmay albay Emrah Şimşek, eski tabur komutanı yarbay Şükrü Acar, eski üsteğmen Şenol Karaman ve tutuksuz sanıklardan eski üsteğmen Akif Aydın ile eski teğmen Cavit Tarık Sıtkı’ya “Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme” suçundan müebbet hapis cezası verilmişti.
O dönem Hakkari Dağ ve Komando Tugay Komutanlığında görevli olan tutuksuz sanıklardan astsubay Bedir Sırma 15 yıl, albay Yüksel Özcan, yüzbaşı Emre Turan ve yüzbaşı Selçuk Metin 12’şer yıl 6’şar ay, yüzbaşılar Hasan Bilgin, Selahattin Çakır, Adnan Tuna ve Celal Kiper ile üsteğmen Ümit Badır 14’er yıl 2’şer ay, yüzbaşı Ersin Durur da 13 yıl 4 ay hapisle cezalandırılmıştı.
Tutuksuz sanıklardan binbaşı Ataman Dayı, binbaşı İlhan Şen, yüzbaşı Uğur Köleci, üsteğmen Ahmet Deniz Çekiç, astsubay Soner Bayraktar ve uzman çavuşlar Ahmet Küçüktosun, Adem Uzma, Sadık Çetin, Muammer Bektaş, Tayfun Akpınar ile Yunus Kayhan da beraat etmişti.
Kaynak: AA