Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası Genel Sekreteri Şener Elcil, koronavirüs salgını sonucu ortaya çıkan olağanüstü durum tüm dünyada etkisini gösterirken, UBP-HP Hükümeti’nin ortaya koyduğu vizyonun topluma güven vermediğini ileri sürdü.
Elcil yaptığı yazılı açıklamada, hükümet yetkililerinin sivil toplumun önerilerine kulak tıkadığını savunarak, toplumun, beslenme ve sağlık hakkına dair etkin kararlar üretilemediğini görüşünü dile getirdi.
Hekim örgütlerinin önerilerine de kulak tıkandığını savunan Elcil açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
“Bir yandan devlet hastanelerini bağışlara mahkum ederken, diğer yandan özel hastanelere rant sağlamak için hasta sevkiyatına devam etmektedir. Şeffaflığa ihtiyacımız olduğu bu dönemde sağlık malzemelerinin ihalesiz ve belirli kişilerin eliyle alınması ise fırsatçılığa bir başka örnek olarak karşımızda durmaktadır.
Vatandaşın geçim derdinde, aş derdinde olduğu bu dönemde, hükümetin ekonomik sıkıntılara çözüm bulma yerine Türkiye ile imzalanan protokolü uygulamaya koymaya çalışması fırsatçılık anlayışına bir başka örnektir.”
Hükümetin vatandaşlarla kaynakları paylaşmak yerine, vatandaşları bankalardan kredi almaya yönlendirdiğini, “kendisine yakın” şirketlere ise devlet imkanları ile yol gösterdiğini ileri süren Elcil, “Hükümetin ekonomik önlemler zinciri toplumu daha fakir, bankalar ve sermayedarları ise daha zengin yapacak bir vizyon içermektedir. Açıklıkla görebiliyoruz ki bu vizyon toplumla dayanışma vizyonu değil, toplumu yoksulluğa, ayrımcılığa götüren bir vizyondur ve ileriki günlerde açlığa, yokluğa ve anarşiye teşvik etmekten öte bir fayda getirmeyecektir” dedi.
Hükümetin kaynak yaratma anlayışı sadece kamu çalışanlarından yapılan kesinti ise, bu geminin yüzdürülmesinin mümkün olmadığı görüşünü ifade eden Elcil, bu kesintinin piyasayı daha da daraltacağını ve küçük esnafı daha da zor durumda bırakacağını kaydetti.
Elcil, yapılması gerekenin vergi vermeyen kesimlerin üzerine gidilmesi olduğunu vurgulayarak, “Elektriğin ucuzlatılması için AKSA kamulaştırılmalı, Telsim, Turkcell gibi bol kârlı şirketler iletişimi ucuzlatmalı ve daha çok vergi vermelidir. Özellikle casino, bet ofis ve üniversiteler üzerinden servet sahibi olanların üzerine gidilmelidir. Servet üzerinden vergi alma uygulaması bu dönem için gündeme getirilmeli, Merkez Bankası kaynakları halkın yararına kullandırılmalıdır. Temel gıda maddeleri, bebek bakım ve gıda ürünleri, ilaç, su vb. malzemelerin vergileri sıfırlanmalıdır” şeklinde önerilerini sıraladı.
Küçük esnaf, 3. dünya vatandaşı emekçiler, yabancı öğrenciler ve günlük çalışan ücretli kesimin artık açlıkla yüz yüze geldiğini ifade eden Elcil, şöyle devam etti:
“Şu ana kadar sivil toplum örgütleri, duyarlı iş insanları ve vatandaşlar ve belediyelerin dayanışması ile ayakta durmaktadırlar. Özellikle dezavantajlı gruplar içerisinde yer alan bu ailelerin çocuklarının sağlık ve beslenme hakkı ile ilgili ciddi kaygıları gütmekteyiz.
Bu ay kamu çalışanlarından yapılan kesintilerle gün geçiştirilmiş olmakla birlikte, yukarıda belirttiğimiz öneriler ile ilgili hükümetin ortaya bir vizyon koyamaması halinde Nisan ayı sonunda maaş ve ücretlerin nasıl ödeneceği, taahhütlerin yerine nasıl getirileceği ile ilgili sıkıntılar oluşacak, kriz daha da derinleşecektir.
‘Anavatan maddi manevi olarak yanımızdadır’ diye her gün açıklama yapan hükümet yetkilileri, TC Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan’ın halktan yardım toplamak için IBAN numarası vermiş olduğunu unutmuş görünmektedirler.”