- Advertisement -spot_img
Ana SayfaKıbrısErhürman: Bu ülkenin turizmi, casino turizminden ibaret değil

Erhürman: Bu ülkenin turizmi, casino turizminden ibaret değil

- Advertisement -spot_img

Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Adayı Tufan Erhürman, Dome Otel çalışanlarını, Doğan Türk Birliği’ni ve Türk Ocağı Limasol Spor Kulüplerini ziyaret etti.

Ziyaretlerde konuşan Erhürman, Doğu Akdeniz’de hidrokarbonun çıkmasıyla bütün büyük devletlerin gözünün buraya çevrildiğini söyleyerek, “Bu zor koşullar altında bu ülkede var olmanın ve kimliğimizi, kültürümüzü geliştirerek var olmanın yollarını bulmak zorundayız” dedi.

CTP’den yapılan açıklamaya göre, Erhürman konuşmasına şöyle devam etti:

“Önümüzdeki 5 yılı çok önemsiyoruz. Bize ‘içteki işleri hükümetler halletsin’ diyorlar. Biz 15 ay hükümette kaldık, 4 partiyle koalisyon kurduk. O 4’lü koalisyonun daha 3’üncü ayında hükümet düştüydü düşecekti tartışmaları başladı. O baskının altında yapmak istediğimiz pek çok şeyi yapamadık. Pek çok şeyi yapabilmiş olmamıza rağmen. Biliyoruz ki önümüzde 4-5 senelik bir görev süresi olursa, biz bu ülkede kendi ayaklarımız üzerinde duran bir yapıyı yaratabiliriz. Hükümetlerin bu kadar istikrarsız olduğu bir yapıda bu imkânsız. Sayın Akıncı’nın Cumhurbaşkanlığı döneminde 5 yılda 5 Başbakanın değiştiği bir ülkede, hükümetlerden yapmalarına ihtiyaç duyduğumuz şeyleri tam olarak yapabilmelerini beklemek elbette mümkün değil.”

Kıbrıslı Türkler turizmde verdikleri hizmetlerle, turistleri buraya davet edebilecek kapasiteye sahiptir. Bu ülkenin turizmi sadece casino turizminden ibaret değildir. Bu ülkede doğa da, kum da, güneş de, tarih de, gastronomi de vardır. Bu ülkede sağlık turizmi de, spor turizmi de mümkündür ve biz turizmdeki çeşitliliğimizi artırdıktan sonra, dünyadaki sınırlarla mücadele edip de daha fazla turistin adamıza, ülkemize gelmesini sağladıktan sonra turizmden gelirimizi de artırabiliriz. Turizmden yılda 960 milyon Dolar gelirimiz vardır ve Türkiye Cumhuriyeti’nden 2019’da altyapı için gelen toplam para 9 milyon 400 bin TL’dir. Şu anda Girne Limanı’ndaki mendireğin tamiri için 10 milyon TL’ye ihtiyaç var. Bizim Türkiye’yle yeniden konuşmamız lazım. Bizim Türkiye’yle bu protokoller düzeni artık iflas etmiştir. Yeni bir düzlem kurmamız lazım. Türkiye’den buraya daha çok ve casino turizmi dışında da turist gelmesi lazım. Türkiye’den buraya daha çok ve daha kaliteli öğrenci gelmesi lazım. Bizim burada ürettiğimiz malları Türkiye’ye daha çok satmamız lazım. Bu yollar açılırsa, bizim Türkiye’den gelecek olan 9 milyon 400 bin TL’ye de ihtiyacımız olmaz. Biz kendi ayaklarımız üzerinde dururuz ve çözüme de hazırlanırız. Bizim temel hedefimiz budur.”

Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Adayı Tufan Erhürman, Yakın Doğu İlkokulu, Yakın Doğu Koleji, Yakın Doğu Okul Öncesi Okulu, Alasya İlkokulu, Çanakkale Ortaokulu ve Canbulat Ortaokulu’nu ziyaret etti.

Ziyaretlerde konuşan Erhürman, Cumhurbaşkanlığı makamının artık daha aktif olmak zorunda olduğunu söyledi.

“ÖNCELİĞİMİZ KIBRIS SORUNUNUN BİR AN ÖNCE KAPSAMLI ÇÖZÜME ULAŞTIRILMASIDIR”

CTP’den yapılan açıklamaya göre, Erhürman konuşmasına şöyle devam etti:

“Cumhurbaşkanlığı makamı artık çok daha aktif olmak zorundadır. Önceliğimiz Kıbrıs Sorununun bir an önce kapsamlı çözüme ulaştırılmasıdır. Bunun için de elimizden gelen her türlü çabayı, ortaya koyacağız. Geçmişte bazı konularda yanlışlar yapıldığını düşünüyoruz, o yanlışları yapmadan, o yanlışlardan dersler çıkartarak bu dönemde bu çözümü sonuna kadar zorlayacağız. Cumhurbaşkanlığı seçimi biter bitmez, bir 5’li konferans gündeme gelecek, o 5’li konferansa hazırlıklı gideceğiz. Biz taraflar o masada ne yapacak bileceğiz ve oraya öyle gideceğiz. Anastasiadis’in siyasi eşitlik gibi daha önceden onlarca kez konuşulmuş bir konuyu öne sürerek o masadan kalkmak gibi niyeti var mı yok mu, onu bileceğiz ve öyle gideceğiz. Neden? Çünkü biz artık bu konferanstan, çözümün kapısını aralayarak çıkmak istiyoruz. O yüzden çok ciddi bir hazırlık evresine ihtiyacımız var. Önümüzde bir fırsat var. Güney Kıbrıs’ta yaşayan Kıbrıslı Rumlar da çok iyi biliyorlar ki adadan çıkan hidrokarbonun, güvenli ve verimli biçimde kullanılmasının yolu, bu adada barışı, çözümü sağlamaktır.

“ÇÖZÜME DOĞRU HAZIRLANARAK YÜRÜMELİYİZ”

“Bizim her türlü çözüm çabamıza, çözüm irademizin çok net bir şekilde ortada olmasına, barışı inşa çabamızın aralıksız bir şekilde devam etmesine rağmen yine arzu ettiğimiz çözüme ulaşamazsak, ulaşana kadarki dönemde temel hedefimiz hem çözüme hazırlanmak hem de çözüme kadar kendi ayaklarımız üzerinde durmak ki hiç kimsenin önünde biat eden pozisyonda bırakılmayalım. Çözüme doğru hazırlanarak yürüyelim. Burada o döneme kadar da biz kendi kendimizi yönetelim. Biz çözüm perspektifimizden asla vazgeçmeyiz. Bu adada sorunların önemli ölçüde çözülmesinin yolu kapsamlı çözüme ulaşmaktır. Bizim irademiz dışında, oraya ulaşamadıysak Sarayönü’nde oturup da beklemeyeceğiz. Bizim proaktif bir dış politika izlememiz lazım. Turizmin ve yükseköğretimin önünü biraz daha açabilmek için. Sporcularımızın uluslararası müsabakalara katılmasını sağlayabilmek için. Yüzlerce yıldır ürettiğimiz hellimin tescilini yapıp da paketlerin üzerinde hellim yazamama riskinden kurtulmak için. Dünyada biz de varız diyebilmek ve kendi ayaklarımız üzerinde durabilmemiz için. Yollarımızı, hastanelerimizi, okullarımızı hiç kimseye ihtiyaç duymadan yapabilmek için.

“CORONAVIRUS MAZERET GÖSTERİLEREK KAPILAR KAPATILIYOR, AB VE BM BUNA GÖZ YUMUYOR”

Öyle bir devlette yaşıyoruz ki KKTC, Türkiye dışında kimse tarafından tanınmadığı için bizim kurmamız gereken dış ilişkileri kurabilecek tek makam Cumhurbaşkanlığı’dır. AB ile, BM ile, İngiltere ile, Amerika ile bu ilişkileri kurabilecek tek makamımız Cumhurbaşkanlığı makamıdır. O yüzden buna ihtiyaç duyuyoruz. Nasıl oluyor da biz çözüm için bu kadar çaba sarf ettikten sonra, Coronavirus mazeret gösterilerek, kapılar kapatılıyor ve BM ile AB buna göz yumuyor? Bunu içimiz kaldırmıyor. Cumhurbaşkanlığı makamını çok daha aktif kullanmamız lazım.

“YAPMAMIZ GEREKEN PROJELERİ HAYATA GEÇİREMİYORUZ”

15 aylık, 10 aylık hükümet dönemlerinde, bu ülkede turizm politikası uygulayamayız. Bu ülkede eğitim politikası, sağlık politikası, spor politikası 10 ayda, 12 ayda olmaz. Biri gelir bir şey yapmaya başlar, sonra diğeri gelir sıfırdan yapmaya çalışır. Yapmamız gereken programları, projeleri hayata geçiremiyoruz. Birbirimizle didişmekle vakit harcıyoruz. Cumhurbaşkanlığı’nın 5 yıllık istikrarlı, kesintisiz, koalisyon ortaksız, erken seçimsiz bir dönemi vardır. Cumhurbaşkanı da bu 5 yıllık döneminde, içerideki olaylarla da ilgilenmek zorundadır. Liderlik yapmak zorundadır. Bunun için de yeterli anayasal yetkisi vardır.”

- Advertisement -spot_img
- Advertisement -spot_img
Stay Connected
16,985BeğenenlerBeğen
2,458TakipçilerTakip Et
61,453AboneAbone Ol
Must Read
- Advertisement -spot_img
Related News
- Advertisement -spot_img

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz