Ulusal Birlik Partisi Gazimağusa Milletvekili Oğuzhan Hasipoğlu, “Cumhurbaşkanlığı seçiminin ileriye yönelik görüş ve ideolojilerin yarışacağı bir seçim olacağını ve ulusal çıkarlarla son derece yakından ilgili olduğunu” belirtti.
UBP açıklamasına göre, katıldığı televizyon programında Cumhurbaşkanlığı seçimlerini değerlendiren Ulusal Birlik Partisi Gazimağusa Milletvekili Oğuzhan Hasipoğlu, konuya ilişkin değerlendirmelerde bulunurken, aynı zamanda 25 kasımda yapılması planlanan liderler görüşmesiyle ilgili de açıklamalarda bulundu.
Cumhurbaşkanlığı seçimi ile ilgili “gelinen nokta hakkında” konuşan Oğuzhan Hasipoğlu, “Bu seçim, tek alternatif federasyona görüşüne devam mı edelim, yoksa artık başka alternatifler de mi masaya gelmeli görüşlerinin tartışılacağı bir seçim olacaktır” dedi.
Hasipoğlu sözlerini şu şekilde sürdürdü; “Bu seçimin nasıl sonuçlanacağı ulusal bir meseledir. Halkımızın önünün nasıl bir yönetim modeliyle açılacağına dair bir seçimdir. Bu seçim farklı parti adaylarının kendi görüşlerine , vizyonlarına onay isteyeceği bir seçim olmaması lazım. Demokrasinin gereği de herkes adayını çıkarabilir.”
25 kasımda yapılması planlanan liderler görüşmesi ile ilgili beklentilerinin sorulması üzerine Hasipoğlu Crans Montana sürecini hatırlatarak, “Bizim de daha önce de katıldığımız Montana zirvesinde de hedef, ‘bir daha başarısızlık olmasın, uzlaşı varsa olsun, yoksa da sürecin çöktüğü ilan edilsin’di. Gelinen aşamada uzlaşı olmuyor, hayal kırıklığı oluyor, süreç çöküyor, ama ikinci aşamaya geçemiyoruz. Burada bir tıkanıklık yaşıyoruz. Burada bir çıkmaz var. Bize göre aşılmadı” dedi. Hasipoğlu, “süreç çöktükten sonra”, Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın da “süreç bitti” tavrını ortaya koyduğunu, daha sonra da ortak bir zeminde buluşulabileceğini söylediğini kaydetti.
Hasipoğlu, “Geçici özel temsilci 2 sene boyunca mekik diplomasisi yaptı. Rum tarafına gitti, buraya geldi, Akıncı- Anastasiadis görüştü, bir şey olmadı, geri gidildi. Montana’da açılış konuşmasında siyasal eşitliği kabul ediyorum dedi, sonra dedi ki hayır olmaz, işlevsel bir federasyon olmaz dedi ve Kıbrıslı Türkler sadece kendilerini ilgilendiren konularda karar mekanizmasına katılsınlar dedi. BM parametrelerin dışına çıktı” dedi. Hasipoğlu, “Hala daha bu noktadayken 3’lü görüşme yapmanın ne anlamı var? Tekrar bir başarısızlığa oynamak istiyorsanız buyurun gidin. Ya da 25 Kasım’a kadar Rum tarafını ikna ederim diyorsanız, Türkiye’nin müdahale hakkını kabul edeceğini düşünüyorsanız bu hayalperestlik olur” şeklinde konuştu.
“Anastasiadis’in, ‘Kıbrıs müzakerelerine ön koşul koyması halinde Türkiye’ye yaptırım uygulansın’” açıklamasının hatırlatılması üzerine Hasipoğlu, “Anlamı şudur; Anastasiadis uçsuz bucaksız müzakere masası dursun, kendileri nimetlerden faydalansın. Biz de tanınmamış yapımızı devam ettirelim. Çözüm olursa bir gün haklarımız verilsin. Rum tarafının işi zamana oynamaktır. Bizim liderliğimizin yapması gereken müzakereleri artık sonuçlandırmasıdır. Çünkü 6 başlıkta artık görüşülmedik konu kalmadı. Her iki taraf ta bir birinin kırmızı çizgisini biliyor. Herkesin dilinde takvim var, tamam takvimi koy, sonucunda da bir şey olması lazım. Rum tarafı eşeği kaybettiriyor, sonra buldurdum diyor” dedi.
Oğuzhan Hasipoğlu, hükümetin Türkiye ile güzel bir iş birliği olduğunu belirterek, Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın yaptığı açıklamayı “tasvip etmediklerini” söyledi.
Hasipoğlu şöyle dedi:
“Cumhurbaşkanlığı’nda liderlik de bilmeli ki masada Türkiye de var… Garantiler daha önce görüşülmemişti, bir de dış boyut var. İsviçre görüşmelerinde başladı ve Türkiye masaya müdahil oldu. Çözüm olacaksa Garantilerin rızasına ihtiyaç vardır. Bu anlamda Türkiye ile birlikte hareket edilmeli. Diğer 5 başlıkta kendim adım atıyorum desen de 6. Başlıkta Türkiye var. Bir iş birliği ve konsensüs ile masaya oturulmalı, aksi düşünülemez.”
(BRT/MAIL)
