14 yıllık meslek hayatımda attığım en kötü, en sinir bozucu, en moral bozucu ve kahredici başlık…!
Ama ne yazık ki, şuan gerçek gibi görünüyor.
Hükümet edenlere soruyoruz; madem ki ülkeyi pandeminin tırmanışta olduğu bir dönemde karantinasız yurtdışına açacaktınız, niye ülkeyi 60 gün boyunca kapatmıştınız?
O sokağa çıkma yasakları, o ilçeler arası geçiş yasakları niyeydi acaba?
Bildiğimiz gibi, 10 mart tarihinde ülkede ilk kez koronavirüs görüldü. Ülke tüm kurum, kuruluş, devlet daireleri, tüm iş yerleri, tüm okullar, yurtlar vs her yer ama her yer kapatıldı. Tam 60 gün boyunca. 60 gün sonra Mayıs ortalarında ülke açıldı.
Dünya Sağlık Örgütü açıklamalarına göre dünyada koronavirüs tırmanmaya başladı, hükümetimiz ise 1 Temmuz itibariyle yani iki gün sonra Türkiye’den geliş gidişleri KARANTİNASIZ açmaya karar verdi.
Hükümetin bu CESUR kararının uygulamasına tam iki gün kala yani dün, limanda bir pozitif vaka tespit edildi. Bir kadın elinde pozitif test sonucuyla, hastalığını bile bile gemiye girmiş ve ülkemize gelmiş. Bunu söyleyen Sağlık Bakanı Ali Pilli.
Neyse ki hükümetimizin dahiyane adımına daha iki gün olduğu için, hali hazırda pozitif vaka ve temaslıları karantinaya alınıyor.
Buna rağmen hükümet edenler, 1 Temmuz tarihinde karantina kuralını kaldırmakta kararlı!
İnanılır gibi değil…!
Pandemi hastanesi yapmamalarına rağmen, ülkedeki pcr testi eksikliklerine rağmen, yoğun bakım ünitesi ve solunum cihazı yetersizliklerine rağmen, sağlık personeli yetersizliklerine rağmen, hükümet önce bir telaşla ülkeyi kapattı. Şimdi de karantina uygulamasını bile kaldırıp ülkeyi yurt dışına açıyor.
Akıllara zarar…!!!
Madem ki ülkeyi pandeminin tırmanışta olduğu bir dönemde yurtdışına açıp karantina uygulamasını da kaldıracaktınız, peki niye ülkeyi 60 gün boyunca içte bile kapatmıştınız?
Niye sağlık altyapımızı hazırlayıp ondan sonra KARANTİNASIZ açılmayı bekleyemediniz? Madem ki çok aceleniz vardı, niye pandemi hastanesi yapmakta ve diğer hazırlıklarda acele etmediniz?
Nasıl susup otururuz???
Bu ülkede toplu ölümler yaşanacak. Diğer dünya ülkelerinde olduğu gibi.
Muhalefetin “ortak akılda birleşelim, bu süreci muhalefet iktidar işbirliğinde birlikte yönetelim” tekliflerine rağmen, şu durumda ülke olarak intihara gidiyoruz, farkındasınızdır.
Dünyada pandemi çok tehlikeli bir boyutta. Koronavirüs tedavisi ve aşısı henüz bulunamadı. Koronavirüs pandemisi çok korkunç bulaşıcılığı olan bir virüs. Ülkemizde halk olarak henüz maske kullanımının kuralları ve titizliğini dahi bilmiyoruz. Maskeyi sürekli elleyerek ağzımızda tutuyoruz. Çıkarıp çıkarıp aynısını tekrar takıyoruz. Hatta maske takma zorunluluğu ülkemizde kalkmış durumda.
Hazır değiliz yani be kardeşim, henüz hazır değiliz…!
Ama bu hükümet, hem bizlerin hem de başta yaşlılarımızın ve kronik hastalığı olan insanımızın nefes alamayarak, boğularak can çekişerek öleceği bir virüse ülkemizin kapılarını açıyor…!
Ve göz göre göre, ülke ekonomisi için intihara gidiyoruz.
Tabi bir şüphem var ki, Türkiye’den bu konuda emir gelmiş olabilir.
“1 Temmuz’da karantina kuralını kaldıracaksınız!”
Hükümetin bu konudaki inadını gördükçe oluşan şüphem bugün daha da arttı… Çünkü Ali Pilli, Türkiye Cumhuriyeti kaynaklarıyla kısa sürede hava alanına 3 bin kapasiteli bir DNA laboratuvarı kuruyoruz” dedi.
Korkuyorum kardeşim… Sağlıklıyken bile sıcak havada solunum güçlüğü çeken yaşlılarımız için…. Ülkem için, ailem için, sevdiklerim için. Bakmakla yükümlü olduklarım için… Yaşamak zorunda olduğum için… Korkuyorum. Boğularak ölündüğü için… İç organlarına cam kırıkları battığı hissiyatı veren belirtileri yüzünden…. ÇOK KORKUYORUM.
Ve çok kırgınım… 60 gün süreyle ülkemizde korku salar cinsten bir sıkı yönetimden sonra, şuanda bu CESUR kararı aldığınız için siz hükümet edenlere.
İnşallah biz yanılırız ve pandemi sonunda özürler diler, sizleri de kahraman ilan ederiz ama ZOR.
