İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi (İSKİ) verilerine göre, kente su sağlayan barajlardaki doluluk oranı bugün itibarıyla 38,79 olarak ölçüldü. Su miktarı Istrancalar’da yüzde 28,63, Terkos’da yüzde 57,20, Sazlıdere’de yüzde 38,61, Alibeyköy’de yüzde 32,55, Büyükçekmece’de yüzde 39,53, Ömerli’de yüzde 34,54, Darlık’ta yüzde 45,03 seviyelerine indi.
İstanbul’a su sağlayan baraj ve göletler azami 868 milyon 683 bin metreküp su biriktirme hacmine sahipken, su miktarı 380 milyon metreküp seviyesine indi.
Barajların ölüm hacim seviyesinin yüzde 10 olduğu hesaba katıldığında, mevcut rakamlara göre günlük 2 milyon 643 bin su tüketimi gerçekleşen İstanbul’un yaklaşık 100 günlük suyu kaldı.
“Yağışlar İstanbul’da ortalama değerlerin altında”
İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Meteoroloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sevinç S. Asilhan, sadece bölgesel değil, küresel olarak da yağışların yer değiştirdiğini belirterek, İstanbul’un da ortalama düşmesi gereken yağış miktarından daha azını aldığını söyledi.
Küresel ısınmayla birlikte mevsimsel kaymalar meydana geldiğini, Türkiye ve İstanbul’un özellikle yağış aldığı mevsimler olan sonbahar, kış ve ilkbaharda kaymaların söz konusu olduğunu anlatan Asilhan, şöyle devam etti:
“Bu gelişmeler küresel ve yerel ölçekte ekstrem hava olaylarına neden oluyor. Bizim doğal afetler sıralamasında da en başta yer verdiğimiz, yağışın şiddetli ve ortalama değerlerin dışında meydana gelmesi diye nitelendirdiğimiz hava olayı, yağışın azalması ya da şiddetli yağmasıdır. Yağış çok azaldıysa veya 3 aydan 18 aya kadar kesildiyse kuraklığa, örneğin 3 saat gibi kısa sürede başlayıp ve metrekareye kilogramlarca aşırı miktarda yağış düştüyse taşkına yol açıyor. Türkiye geneli ve İstanbul için ölçülmüş yağış değerlerinin uzun yıllar boyunca dağılımını incelediğimizde özellikle İstanbul’da ortalama değerlerin altındadır. Doğal su çevriminin en önemli kaynağı olan yağışları yok ederseniz susuzluk kaçınılmaz olacaktır.
Kaynak: AA