Libya’yı 42 yıl “demir yumrukla” yöneten Albay Muammer Kaddafi, “Arap Baharı” diye adlandırılan sürecin ülkesine ulaşmasıyla, kitlesel gösterilerle baş başa kaldı.
Gösterilerin kısa sürede silahlı çatışmaya dönüşmesinin üzerinden 6 ay geçtikten sonra başkent Trablus, muhaliflerin eline geçti. Kaddafi ise bu tarihten 2 ay sonra doğduğu Sirte kentinde öldürüldü.
Afrika’nın en büyük petrol rezervine sahip olan ve gelirinin yüzde 90’ını petrolden elde eden Libya, olayların başlamasının ardından bu gelirlerden mahrum kaldı. Petrol üretimi de ihracatı da büyük oranda düştü.
Ülkede ortaya çıkan siyasi yapılar, siyasi gruplar üzerinde etkinliği sağlayamadı. Silahlı gruplar arasında devam eden çatışmalar, siyasi süreçleri de doğrudan etkiledi.
Nihayetinde Libya, “17 Şubat Devrimi” olarak adlandırılan sürecin üzerinden 9 yıla yakın bir zaman geçmesine rağmen istikrara kavuşamadı. Derne, Bingazi ve Sirte kentleri, harabeye döndü. Ülkenin altyapısı büyük zarar gördü.
Şimdi ise, Derne ve Bingazi kentlerini yıkıma uğratan Halife Hafter öncülüğündeki milis güçler, 8 aydır başkent Trablus’u ele geçirmeye çalışıyor. Ülke şu an, uluslararası tanınırlığa sahip bir hükümet ile silah gücüyle yönetimi ele geçirmeye çalışan milisler arasındaki çatışmalara sahne oluyor.
Kaddafi’nin devrilmesinden başlayarak, Libya’da 8 yılda yaşanan önemli gelişmelere bakalım.
“Arap Baharı”nın rüzgarı Libya’da
17 Şubat 2011: Tunus’ta fitili ateşlenen “Arap Baharı” isimli süreç Libya’ya ulaştı. Başta Bingazi olmak üzere birçok kentte kitlesel gösteriler başladı. Kaddafi yönetimi, gösterileri gerçek mermiyle bastırmaya çalışınca onlarca kişi hayatını kaybetti ve gösteriler ülke geneline yayıldı.
19 Mart 2011: Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinde (BMGK) yapılan oylamanın ardından, Libya’da sivillerin kurtarılması için NATO’nun uygulayacağı uçuşa yasak bölge ilan edilmesi kararı alındı. Kararın ardından başta Fransa ve İngiltere olmak üzere çok sayıda NATO ve Arap ülkesi, Libya’ya hava saldırılarına başladı.
Trablus muhaliflerin eline geçti
21 Ağustos 2011: NATO bombardımanının da katkısıyla, muhalifler başkent Trablus’a girdi. Başkentte bulunan Babül Aziziye Sarayı’ndaki çatışmaların ardından Kaddafi, Trablus’tan kaçarak saklanmaya başladı.
Kaddafi öldürüldü
20 Ekim 2011: Libya’yı 42 yıldır demir yumrukla yöneten Kaddafi, memleketi Sirte’de muhalif savaşçılar tarafından yakalanarak öldürüldü. Libya’da geçiş döneminin siyasi temsilcisi olarak kabul edilen Ulusal Geçiş Konseyi, 8 aylık mücadelenin ardından Libya’nın “kurtarıldığını” ilan etti.
19 Kasım 2011: Kaddafi’nin veliahtı olarak kabul edilen oğlu Seyfulislam Kaddafi, muhalif gruplar tarafından ülkenin güneyindeki Sebha bölgesinde yakalandı.
Silahlı gruplar arasında çatışmalar başladı
Temmuz-Ağustos 2012: Libya’da devrimden sonra ilk genel seçimler gerçekleştirildi. Ulusal Geçiş Konseyi, görevi kurucu meclis niteliğindeki Milli Genel Kongreye (MGK) devretti. Libya’daki devrim döneminde mücadele eden birçok silahlı grup, silah bırakmayı reddetti. Başta Bingazi olmak üzere birçok kentte, silahlı gruplar arasında çatışmalar başladı.
ABD Konsolosluğuna saldırı
11 Eylül 2012: ABD’de internetten paylaşılan bir filmin Hazreti Muhammed’e hakaret içerdiği gerekçesiyle başlayan olaylarda, silahlı gruplar Bingazi’nin ABD Konsolosluğuna saldırdı. ABD Büyükelçisi Cristopher Stevens, 3 Amerikan koruma görevlisi ve onlarca Libyalı saldırılarda hayatını kaybetti.
Hafter’in “başarısız darbe” girişimi
Şubat-Mart 2014: Eski asker Halife Hafter, 14 Şubat 2014’te televizyon ekranlarından yaptığı açıklamada, askeri ve hayati öneme sahip noktaların ele geçirildiğini, MGK’nin de çalışmalarının durdurulduğunu açıkladı. Hükümet ise Hafter’in girişimini “başarısız bir darbe” şeklinde niteledi.
MGK’nin görev süresini uzatma kararının ardından silahlı göstericiler parlamentoya girdi, havaya ateş açtı. Ülkenin doğusundaki Sidra limanına izinsiz demir atan Kuzey Kore bandıralı bir petrol gemisine silahlı gruplar tarafından Libya petrolü yüklenmesi ve geminin demir almasının ardından, Libya meclisi MGK, Başbakan Ali Zeydan hükümetinden güven oyunu çekti.
2 meclis ortaya çıktı
25 Haziran 2014: Libya’da, düşük katılımla gerçekleşen seçimlerin ardından, MGK seçimleri tanımadığını açıkladı. MGK ve yeni seçilen Temsilciler Meclisine bağlı gruplar arasında çatışmalar başladı. Yeni temsilciler meclisi, Trablus’ta çalışamadığı için ülkenin doğusundaki Tobruk kentine taşındı. Tobruk’ta Temsilciler Meclisinin faaliyetlerinin ardından Libya’da silahlı gruplar üzerinden iktidar savaşı veren 2 meclis ortaya çıktı.
Ekim 2014: Suriye’de Rakka ve Irak’ta Musul’u ele geçiren DEAŞ terör örgütüne bağlı gruplar, Libya’da yönetim boşluğundan faydalanarak güç kazanmaya başladı. DEAŞ’a bağlı milisler, liman kenti Derna’da yönetimi ele geçirdi. DEAŞ militanları, Kaddafi’nin memleketi Sirte’yi de Şubat 2015’te ele geçirerek Libya’da etkisini arttırdı.
Suheyrat Anlaşması
17 Aralık 2015: Birleşmiş Milletlerin (BM) girişimleriyle Fas’ın Suheyrat kentinde varılan “Libya Siyasi Anlaşması” uyarınca Ulusal Mutabakat Hükümeti (UMH) Başkanlık Konseyi kuruldu. BM Güvenlik Konseyi 2259 sayılı kararla Başkanlık Konseyini Libya’nın tek meşru temsilcisi olarak tanıdı ancak Konseyin sunduğu hükümet listeleri, Halife Hafter’in baskıları nedeniyle Tobruk’taki Temsilciler Meclisinde onaylanmadığı için süreç tıkandı.
Hafter petrol bölgelerini ele geçirdi
Eylül-Aralık 2016: Libya’da Halife Hafter’e bağlı güçler, eylül ayında ülkenin doğusundaki petrol sahalarını kanlı çatışmaların ardından ele geçirdiğini duyurdu. Başkanlık Konseyine bağlı silahlı gruplar ise sahil kenti Sirte’yi 18 aylık mücadelenin ardından DEAŞ güçlerinden temizlediğini açıkladı.
11 Haziran 2017: Muammer Kaddafi’nin oğlu Seyfulislam Kaddafi bir milis grubu tarafından serbest bırakıldı.
Temmuz 2017: Bingazi’nin 3 yıl süren çatışmaların ardından DEAŞ’tan temizlendiği açıklandı. Libya’nın en büyük ikinci kenti Bingazi, operasyonların ardından büyük yıkım yaşadı.
Siyasi çözüm çabaları başarısız oldu
Eylül 2017: BM Libya Özel Temsilcisi Gassan Selame, 3 aşamalı bir eylem planı önerdi. Selame, BM tarafından kabul edilen Suheyrat Anlaşması’nın reformu, ülkedeki tüm grupları bir araya getirecek ulusal diyalog forumu düzenlenmesi, son olarak anayasa referandumu ve bu anayasaya bağlı parlemento cumhurbaşkanlığı seçimlerinin yapılmasını çözüm olarak sundu. Ancak bugüne kadar BM çözüm planındaki hiçbir adım tamamlanmadı.
Aralık 2017: Akdeniz üzerinden Avrupa’ya göçmek için Libya’ya giden ve burada silahlı gruplar tarafından köle pazarlarında satılan Afrikalı göçmenlerin haberleri BM’yi harekete geçirdi. BM, Afrikalı göçmenlerin Libya’dan çıkarılması için çalışmalara başladı.
Ağustos 2018: Afrika’nın kanıtlanmış en büyük petrol rezervlerine sahip Libya’nın toplam petrol ihracatının yüzde 60’ının yapıldığı Petrol Hilali bölgesinde yaz boyunca süren çatışmalar şiddetlendi.
Hafter’in hedefi Trablus
4 Nisan 2019: Libya’nın doğusundaki milis güçlerin lideri Halife Hafter, UMH’nin kontrolündeki başkent Trablus’u ele geçirmek için operasyon başlattı. UMH ise Hafter milislerinin saldırılarına karşılık vermek üzere Burkan el-Gadap operasyonunu başlattığını duyurdu.
8 ayı aşan çatışmalarda Halife Hafter, Fransa, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Mısır ve Rusya’nın desteğine rağmen kayda değer bir ilerleme sağlayamadı.
Kaynak: TRT Haber, AA, Al Jazeera, Sasapost