İsrail Kamu Yayın Kuruluşuna (Makan) göre, Netanyahu, ABD Başkanı Donald Trump ile başkent Washington’da düzenlediği ortak basın toplantısının ardından gazetecilerin söz konusu barış planıyla ilgili sorularını yanıtladı.
“Filistin Devletinin başkenti Doğu Kudüs’teki Ebu Dis beldesi olacak. İsrail ise Batı Şeria’daki tüm Yahudi yerleşim birimlerinde egemen olacak.” diyen Netanyahu, “Kudüs’ün İsrail’in başkenti olması için ABD’den onay aldıklarını” vurguladı.
“ABD Filistinlilerden bazı isteklerde bulundu”
ABD’nin, müzakerelere başlanması için İsraillilerden değil Filistinlilerden talepleri olduğuna işaret eden Netanyahu, “Bu talepler arasında Gazze’nin silahsızlandırılması, teröristlere (Filistinli tutuklu ve şehit aileleri) maaş ödemesinin durdurulması, Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde (UCM) şikayette bulunmaya son verilmesi, İsrail’e karşı provokasyonun durdurulması ve İsrail’in onayı olmadan uluslararası kuruluşlara üye olunmaması yer alıyor.” değerlendirmesinde bulundu.
Netanyahu, ABD’nin, müzakerelere başlanması için “ilhak edilecek yerleşim birimlerini de kapsayacak şekilde Yahudi devletini tanımak, İsrail’in Kudüs’teki egemenliğini tanımak ve geri dönüş hakkından mutlak surette feragat etmek” gibi bazı şartlar öne sürdüğünü bildirdi.
Netanyahu, bu şartlar yerine getirilmeden, Ürdün Vadisi, Yehuda ve Samira bölgelerindeki yerleşim birimlerinin ilhakı hariç Batı Şeria’daki “C bölgesi”nde değişim olmayacağını, şartlar yerine getirilse dahi İsrail’in söz konusu bölgede güvenlik alanında egemenliğini devam ettireceğini vurguladı.
Netanyahu, “C bölgesi”nde 4 yıl boyunca yeni yerleşim birimi inşa etmeme ya da inşaat faaliyetini genişletmeme sözü verdiklerini kaydetti.
“İsrail 15 yerleşimi egemenlik altına alacak”
İsrail’in büyük yerleşim birimleriyle bağlantısı olmayan 15 yerleşim birimini de egemenliği altına alacağına ve bu bölgelerin genişletilebileceğine değinen Netanyahu, hükümetin pazar günkü toplantısında Ürdün Vadisi ve tüm Yahudi yerleşim birimlerinin ilhakı lehine oy kullanacağını umduğunu söyledi.
İsrail’in sonuç olarak Filistinlilere “sınırlı ve şartlı” bir egemenlik vereceğini vurgulayan Netanyahu, ABD’nin sözde barış planını “Yüzyılda bir gelen ve değerlendirilmesi gereken” bir plan olarak nitelendirdi.