Polis Genel Müdürlüğü’ne bağlı Mali Şube içerisinde uzun yıllar görev yapan Gülay Bayram Çekici isimli polis tutuklanmış…!
Şok!
Haberi dün aldık. Duyunca yıllar önce bizzat şahit olduklarım gözümün önünden adeta bir şerit gibi aktı.
Çok şaşkınım.
Çok tuhaf oldum çünkü, 2013 yılında çek senet mafyasını ortaya çıkarmıştım. Ortaya çıkarmakla da kalmamış telefon kayıtlarına ulaşmış ve yayınlamıştım. Ses kayıtlarıyla mafyanın halkı tuzağa düşürdüğü yöntem, adım adım anlatılıyordu haberlerimde.
Ses kayıtlarını Mali Şubeye ibraz etmiştim. Hatta iki ayrı mafya olayını ispatlarıyla ortaya çıkarmış ve polisin önüne koymuştum. Fakat her ikisinde de polis kılını dahi kımıldatmamıştı.
Birisini Lefkoşa Polis Müdürlüğü’ne bildirmiştik, aynı gece polise gittiğimiz ve gazeteci olarak konuyu araştırdığım, olayın faillerinin bilgisine gitmişti. Yani ihbarı yaptığımız polis, olayın failleri ile irtibattaydı.
Gelelim bugün başındaki isim tutuklanan Mali Şube’ye ihbar ettiğim konuya…!
Mali Şube binası o zaman Yenişehir’deydi. Eski Narkotik Şube’nin yeri. Çok bomba bir haber yakalamıştım aslında. Ve bunu ses kayıtlarıyla, ispatlı bir şekilde yayınlamıştım. Yılın haberiydi değer görseydi.
Kamu yararı düşüncesiyle haberimi ve elimdeki veriler ile bilgileri, ses kayıtlarıyla Mali Şube’ye sunmak istemiştim.
Mali Şube’ye gittiğimde karşıma, bugün tutuklanan Müfettiş Gülay Çekici oturmuştu…!
İnanmayacaksınız, olaya nasıl ulaştığımı soruyordu bana. Olayı nasıl çözdüğüm; kaynağımı nereden tanıdığım; kaynağımla yakınlık ilişkimi sorguluyordu. Yani beni adeta sorguya çekmişti.
Halbuki ben korkunç bir dolandırıcılık olayını ortaya çıkaran bir gazeteciydim. O ise Mali Şube’nin bir numaralı ismi.
Ve dolandırıcılık olayı ile yani çek senet mafyasıyla ilgili bir tek soru dahi sormuyordu bana Gülay hanım. Beni sorguya almıştı adeta.
Tepem attı!
“Siz beni mi sorguluyorsunuz?” diye sordum o sırada. Hatta birkaç kez tepki göstermeme rağmen, bugün tutuklanan müfettiş Gülay hanım, abes sorularına ısrarla devam etmişti.
İyi saatte olsun gazeteci ve emekli polis olan İbrahim Özdamlı’yı aramıştım hemen. “İbrahim abi, çok büyük bir mafya olayını ortaya çıkardım, mali polise ihbar ediyorum, fakat müfettiş kadın burada beni sorguluyor. Bana çok acayip sorular soruyor, sanki olayı araştırıp ortaya çıkardığım için suç işlemişim gibi…!” dedim.
İbrahim abim sağolsun, “sorularına yanıt vermek zorunda değilsin, eğer güvenin sarsılmışsa hemen oradan ayrıl, hiçbir soruya da yanıt verme” demişti.
Öyle yaptım, kalktım çantamı ve ajandamı aldım ve oradan ayrıldım. O günden sonra birkaç kez daha konuyla ilgili tutuklama yapılmadığını, ülkede çok önemli ve tanınmış isimlerin de geçtiği o mafya ile ilgili soruşturma dahi açılmadığını yazmıştım ve daha sonra konu kapanmıştı.
Bugünse duyduğumuz haberlerde, “Polis Genel Müdürlüğü Adli Şube’de görev yapan Müfettiş Gülay Bayram Çekici hakkında tutuklama kararı çıkarıldı. Hakkında birçok konuda soruşturma var” deniyor.
“Son dönemlerde ciddi bir zenginleşme içerisinde olduğu belirtilen şahsın, banka hesapları da incelemeye alındı” deniyor basına yansıyan haberlerde.
O dönem, olayın ciddi ciddi üzerine giden, ortaya çıkaran tek gazeteciydim. Ve çok tehlikeli bir mafya ile karşı karşıyaydım. En kötüsü de polis yanımda yoktu.
O dönem geç vakitlerde gazeteden çıktığım için Güzelyurt’a gidip gelmiyor Lefkoşa’da kalıyordum. Ve ne yapıyordum biliyor musunuz, öylesine korku içerisindeydim ki, yastığımın altında bıçakla uyuyordum.
Bugünse tam 6 yıl sonra, bizzat yaşadığım olayı çözüyorum… Kafamdaki o deli sorular tek tek yanıt buluyor.
Aslında kaynağım bana mali şubenin, ülkede faaliyet gösteren o tehlikeli mafyayı koruduğu iddiasında bulunmuştu o dönemde. Fakat inanmamıştım sözüne. İnansam da öylesi ciddi bir iddiayı yazamazdım elbette. Ayrıca inanasım da gelmemişti Mali Şube Polisi’nin, böylesi kirli işlerde parmağı olacağına!
Çek senet mafyasının yanı sıra, uluslar arası kredi kartı şebekesini ortaya çıkaran ve bunu yayınlayan da bendim. O dönem bu konuyu yine Mali Şube dikkate almamıştı. Daha sonra, Mali Suçlarla Mücadele Şube Amirliği, sahte kredi kartları ve sahte post cihazlarıyla, kredi kartı kullanıcılarının hesaplarından para çeken çeteden 8 kişiyi tutuklamış fakat bunlar birkaç kez mahkemeye çıkarılmalarının ötesinde hiçbir mahkumiyet almamış ve olay kapanmıştı.
Hatırlayacaksınız, dünyanın birçok ülkesindeki kart kullanıcılarının bankalara yaptığı şikayetler üzerine cereyan etmişti olay. Dolandırıcılık olayında, KKTC’deki birçok iş yerine komisyon teklifinde bulunulmuştu ve yüzde 30 komisyon karşılığında iş yerlerinin post cihazları kullanılmıştı.
Türkiye’de hazırlanan ve KKTC’de mevcut bankaların post cihazlarında kullanılan sahte kredi kartlarının, ülkede sınırsız sayıda olduğu bildirilmişti. KKTC’de faaliyette bulunan bankalar ise, Polis Genel Müdürlüğü Adli Polis Müdürlüğü’ne bağlı Mali Suçlarla Mücadele Şube Amirliği’ne ihbarda bulunmuştu. Bunun üzerine olay araştırılır gibi gösterilmiş ve sahte kredi kartı çetesi ile ilgili olduğu şüphesiyle, 2013 yılı Nisan ayı içerisinde toplam 8 tutuklama gerçekleştirilmişti. Fakat bu zanlılar o dönemde serbest kalmış ve olay kapanmıştı.
Hem uluslar arası kredi kartı şebekesini, hem de çek senet mafyasını ilk ortaya çıkaran ve de bunu yayınlayan bir gazeteciydim.
Bilen bilir “acar gazeteci” derlerdi bana. Tuttuğunu koparan, çok ciddi olayların üzerine giden, araştırdığı olayları asla yarım bırakmayan ve sonuca ulaştıran, korkusuz ve yürekli idim.
Şimdilerde sayenizde yitirdiğim o heyecanımı, ülkem için olan mücadele ruhumu, azmimi bana geri verebilir misiniz Gülay Çekici hanım ve benzeri kişiler? Veremezsiniz tabi!
İşte 6 yıl önceki o haberlerim:
