Geçtiğimiz Pazartesi günü Güzelyurt’ta yılların şoför okulu sahibi Adil Dilekler beni aradı. “Hayırdır Adil abiciğim” dedim. Hal hatır sorduktan sonra, ‘şoför okulu eğitmenliği yapacak bir işçi arıyormuş, aklına ben gelmişim’ dedi.
Ne alaka ‘ben’ filan derken… Meğer oturmuş aklına gelen tanıdıklarını sırayla arıyormuş, ehliyetsiz kişilere araç kullanmayı öğretecek bir eğitmen arıyormuş acilen.
“İş arayan birilerini tanıyor musun” diye sordu.
“Kriterleri nedir?” dedim. “3 yıllık ehliyet sahibi olması gerekir” dedi.
“Tamam Adil abi bakayım sorup soruşturayım, iş arayan birilerini bulayım sana” dedim… Yaşlı adam ne diyebilin….
İçimden “demek bu yüzden yollarda her gün birileri ölüyor” diye de hayıflandım ve biraz öfkelendim.
Ertesi günü ise, şoför okullarının eylemini duyduk. Bu şoför okulları birliklerinin durumu aslında bayağı bir karışık. Birkaç birlik var ve birbirleriyle kavgalılar. Olan ise Bakan’a oluyor.
Eylem yapıyorlar başkanları hapiste. Birliğin Eğitim Sekreteri basına kendisini birlik başkanı olarak lanse ediyor.
Halbuki birliğin başkanı sahte evrak ile ilgili şuanda hapiste olan Serdar Özbekoğlu idi. Barış Tilki’nin kardeşlikten reddettiği Emirzade Tilki ise, eylemde kendisini başkan olarak lanse ediyor.
Barış Tilki’nin şoför okulu örneğin, AB standartlarında son derece iyi bir eğitim yuvası iken, Emirzade Tilki ise bu eylemi düzenledi.
Şahsen ben gerekçelerini dinlediğimde pek ikna olmadım. Bugün ise Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Tolga Atakan’ı dinliyorum. Eylemin niye yapıldığının dahi eylem yapanlar tarafından tam olarak açıklanamadığına dikkat çekiyor.
Bakan Atakan, “Şoför Okulları sektörüne bir düzen, intizam, sistem getirilmesi için mücadele ettiklerini söylüyorlar. Bakanlık ise buna yönelik bir çalışma yapıyor. Kökleri 2015 yılına uzanan bir AB Tüzük konusu var. 2017 yılında tüm şoför okullarının katıldığı bir çalışmayla hazırlanmış bir AB Tüzüğü söz konusu. Bu AB Tüzüğü şuanda yürürlüğe girdi. Geçiş dönemi içerisindeyiz. Ocak 2020’den itibaren tam anlamıyla uygulamada olacak. Bir kısım şoför okulu bugün bu kıstasların, standartların uygulanmaması için eylem yapıyor. Ben bunu çok gerçekçi bulmuyorum açıkçası ve bugün yapılan eylemi anlamakta güçlük çekiyorum. Birileri hoşnut olmasa da, bu sektöre ve birçok alana düzen, intizam getirecek bu tüzükler hayata geçirilecek. Yani bundan geri adım atmayacağız” dedi.
Bu sektöre bir düzen getirilmesin de, Adil abim gibiler çalışanları işten ayrılınca, 3 yıllık ehliyet sahibi işsiz birilerini mi arasınlar yana yana? Sekreter gibi kasiyer gibi?
Yine bir başka konu…
Barış Tilki biliyor konuyu, konuşmuştuk o günlerde.
Geçtiğimiz aylarda Türkiyeli bir genç, “senin çevren vardır muhakkak… Beni torpilleyebilir misin ehliyet alayım” dedi. Neyse benden fırçayı yedi. Fakat önemli bir iddiada bulundu. Arkadaşına şoför okulu sahibinin torpiliyle araç kullanmayı bilmeden ehliyet verildiğini söyledi. Hemen arkadaşının ismini aldım. Araç kullanmayı bilmediğinden kendisinin emin olup olmadığını sordum. Bunu yapanın hangi şoför okulu sahibi olduğunu sordum. O şoför okulu sahibi ve dahaları da, “gelsin tamamdır, müfettişle konuşur sınavdan geçiririz” diyormuş.
Adil abimin araç kullanmayı öğretmesi için yoldan geçene emanet edeceği öğrenciler ile torpille müşterisine ehliyet verdiren o şoför okulunun ehliyet verdirdiği araç kullanmayı bilmeyen serseri genç, acaba yarın ana yollarda kimleri ezecek?
Belki de sizin evlatlarınızı çiğneyecek!
Bu yüzden standartlara uymayan veya uymayacak şoför okullarının elenmesi, şoför okullarına bir düzen, sistem getirilmesini canı gönülden desteklemeliyiz. Bizim ve sevdiklerimizin can güvenliği için…
Barış Tilki de çok önemli bir açıklamada bulundu bugün… “Eğitmen belgesi olmayıp eğitim verenler, hatta alkolden eğitmenlik belgesini kaptırıp beş yıl sonra Bakanlığa yalan beyanda bulunup tekrardan tazeleyenler, sahtekarlıkla tutuklananlar şimdi yollarda sokaklarda en acısı ne biliyor musunuz Birlik başkanları bile hapisteyken kendilerini Başkan olarak tanıtmaları ve hak, hukuk aramalarıdır” dedi Barış Tilki.
Diyeceğim o ki, çalışkan, meraklı, koltuğunu, cebini, geleceğini değil, ülkenin geleceğini düşünen bir bakan geldi, bırakın da çalışsın. İzin verin de hayati konulardaki saçmalıkları, laçkalıkları ortadan kaldırsın.
Lefkoşa’da AB standartlarında bir şoför okulu bulunan Barış Tilki’nin sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı paylaşım şöyle:
“2017’ de hedef beni almışlardı.
Şimdi Sayın Tolga Atakan’ı hedef aldılar niçin mi? Çünkü bu düzenin ve bu sistemin değişmesini istemezler de ondan alacaklar parayı ama eğitim yok, hizmet de yok en önemlisi yenilik de yapmayacan bir eğitmen dört okula hizmet edecek, sigorta ve ihtiyat sandığı yatırmayacaklar.
Bizler KKTC Şoför Okulları Birliği olarak 2014 yılında kendi imkanlarımız ile Trafik Eğitim Parkı projesini tamamladık bu eylem yapanların çoğu o zaman gülerlerdi ve istemeyiz diye alay ediyorlardı yılmadık çalışmalarımıza devam ederek 2020 yılında Avrupa Birliği adı altında yürürlüğe girecek olan Tüzüklere şartlar ne olursa olsun razıyız dedik niçin mi?
Çünkü 12 Şoför Okulu el ele vererek bu çarpık düzenin değişmesini istedik onlar eski sistemin devam etmesini isterlerken mücadele ederlerken bizler hem kurumsallaşma yolunda hem de en iyi eğitim verme hususunda ofislerimizi Avrupa Standartına getirerek arkadaşlarımız ile Kooperatif dedik ve çalışmalarımızı yine 2017 yılında tamamladık alay ettiler olmadık uyduruk laflar söylediler hep sabrettik şimdi sayın Bakan geçen haftalarda bunu resmileştirmek ve önümüzü açmak İçin Bakanlar Kurulundan geçirmiş olduğu Tüzük ile öngörüsü olmayan ve sadece eleştirenler rahatsız oldular kimler mi?
Eğitmen belgesi olmayıp eğitim verenler, hatta alkolden eğitmenlik belgesini kaptırıp beş yıl sonra Bakanlığa yalan beyanda bulunup tekrardan tazeleyenler, sahtekarlıkla tutuklananlar şimdi yollarda sokaklarda en acısı ne biliyor musunuz Birlik başkanları bile hapisteyken kendilerini Başkan olarak tanıtmaları ve hak, hukuk aramalarıdır yazıklar olsun!!!!
Günün sözü;
Kül kadar etkisi olmayan insanların,
kendilerini ateş sanması ne garip….”
