UBP-HP hükümetinin Covid-19 virüsü nedeniyle tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de olağanüstü bir durum yaşanmasıyla ilgili hazırladığı paketin bugün kamuoyuyla paylaşacağı duyurulmuştur. Dün bakanlar kurulunda görüşülen pakette kamu çalışanları ve öğretmenlerin maaşlarından %25 oranında kesinti yapılacağı söylenmektedir. Sendikal Platform olarak hükümete açık uyarı yapıyoruz:
1. Ne kadar paraya ihtiyaç olacağını ve bunu hangi kaynaklardan karşılamayı düşünüp tasarladığınızı şeffaf bir şekilde açıklamaz, bu sürecin adil şeffaf demokratik şekilde yönetilmesi için bir kurul oluşturup bu kurula sendikal platformdan temsilcileri de dahil etmezseniz,
2. HP ve 13. maaş gibi uzun vadede gerçekleşmesi gereken ödeneklerin oluşturulacak bu kurulda değerlendirilmesini, aylık gelir giderlerin, kalem kalem şeffaf bir şekilde yapılmasını sağlamazsanız,
3. Kooperatif Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu Yasasına yönelik geçici madde düzenlemesi öngören yasa gücünde kararname yaparak bu fondan ilgili kooperatiflere üyelerinin taksitlerini faizsiz ertelemeye yönelik kaynak aktarımı yapıp 15 bin çalışana ve küçük esnafa nefes aldırmak için çaba sarf etmezseniz,
4. Yerel İşgücü İstihdamının Desteklenmesi Fonundan faaliyetleri duran işletmelerdeki çalışanlara aylık minimum asgari ücret kadar ödeme yapmazsanız,
5. Tüm örtülü ödenekleri, makam arabalarını, siyasi partilere, derneklere vs yaptığınız ödeneklerin tamamını, gereksiz yurtdışı temsilciliklerini geri çekip tasarrufa gitmezseniz,
6. Mobil telefon şirketlerinden katkı, dayanışma, ucuzlatma talep etmez, GSM paket ve ücretlendirilmesi, akaryakıt, internet, temel gıda maddelerinde ucuzlatma yapmazsanız,
7. Son zamanlarda mantar gibi çoğalan, otel, lüks ev, araba, mevduat sahibi olan ama vergi vermeyen ve nerde bulduğu belli olmayanların peşine düşmezseniz,
8. Dünyanın zenginleri arasında olan ama teşvik verdiğiniz, muafiyetler uyguladığınız üniversite, otel sahiplerine çalışanları işten durdurma yasağı getirmezseniz,
9. Savunma giderlerini ödemesi gerekenden talep etmez yerel bütçedeki miktarı halkın yararına aktarmazsanız,
10. KKTC merkez bankası rezervleri, Faiz İstikrar Fonu, Koop Mevduat Sigorta Fonu, Turizm Fonu, Spor Fonu kullanılmaz, tüm teşvikler, sübvanseyeler, tüm vergi muafiyetleri ve örtülü ödenekleri kaldırmazsanız,
Ülkemizin içinde bulunduğu durumun özveri ve toplumsal dayanışmayı gerektirdiğini görüyoruz. Ancak dünyada, güneyde ve hatta Türkiye’de alınan tedbirlere bakıldığında hükümetler çalışanlara destek verirken bizde sadece kamu çalışanları ve öğretmenlerden özveri beklenmesi ne etik ne de adildir.
Tam tersine içinde bulunduğumuz durumu fırsat bilerek çalışanın haklarına saldırıdır, yani tam bir fırsatçılıktır.
Elin taşın altına konması meselesi, sadece çalışandan değil sermayeden de beklenmeli ve sağlanmalıdır. Bunu bu ülkeyi yönettiğini düşüneneler sağlamakla yükümlüdür. Az kazananın da, çok kazananın da kimler olduğu, çok kazanan ve nerden bulduğu belli olmayıp vergi vermeyenlerin kimler olduğu, ülkemizdeki düzenden nemalanan sermayenin, banka, otel, üniversite vs sahiplerinin kimler olduğu bellidir. Onlar özveri ve dayanışmaya hazırsa biz de hazırız.
Bu zor dönemi hep birlikte atlatmamız gerekir. Ancak fatura yine emekçilere kesilecekse cevabımız çok sert olacaktır, hükümet bunu bilmelidir.