Kazakistan’daki Dünya Güreş Şampiyonası’nda serbest stil 125 kiloda gümüş madalya kazanan Taha Akgül, Dünya Şampiyonası final müsabakasının travmatik bir şekilde sonuçlandığını ancak bu maçtan dersler çıkardığını söyledi.
Şampiyonadan döndükten sonra Anadolu Ajansı Spor Haberleri Yayın Yönetmenliği’ni ziyaret eden Taha, “Spor Sohbetleri”ne katılarak Dünya Şampiyonası ve 2020 Tokyo Olimpiyatları’na yönelik soruları yanıtladı.
Dünya Şampiyonası sizin için nasıl geçti?
“Dünya Şampiyonası’nda final müsabakası çok travmatik bitti. Avrupa Şampiyonası’nda rakibimle final yaptım ve Gürcü sporcuyu 7-0 yenmiştim. Final müsabakası baştan sona üstün götürdüğüm bir müsabakaydı. Tamamen her şeye hakimdim. Maalesef son 20 saniye kala Gürcü sporcunun yaptığı atağa engel olamadım. Dışarıdan maç içindeki stres anlaşılmaz ama o an rakibimin daldığını hiç göremedim. Süreye baktığımda 10 saniye vardı. Finalden önce çok büyük bir stres vardı. Çünkü hem Gürcü sporcu, hem ben, hem de ülkelerimiz bizlerden altın madalya bekliyordu. Benim de amacım sadece altın madalyaydı. Benim için çok tramvatik oldu.”
Puanlama sistemi bir dezavantaj oluşturuyor mu?
“Rakibim de son iki dünya şampiyonu. 6-6 beraberlikte rakibim son puanı aldığı için galip geldi. Bu kural öyle bir kural ki 10 senedir güreş yapıyorum son puanı alıpta galip geldiğimi hiç hatırlamıyorum. Bu kuralın bana yaradığını hiç hatırlamıyorum. Kural böyle, yapacak bir şey yok.”
Şampiyonayı ikincilikle tamamladınız ancak önemlisi 2020 Tokyo Olimpiyatları için kota aldınız. Birçok olimpiyat ve dünya şampiyonı bu organizasyonda kota alamadı. Sizi nasıl bir takvim bekliyor?
“Oraya takılıp kalmak doğru olmaz. Tek eksiğim savunmadaki eksiğim. Puanı korumakta eksiğim. Daha kondisyonlu olmam gerekiyor demek ki. Gürcü sporcu da benden çok çekiniyor. Psikolojik kurduğum bu üstünlüğü ikinci kez olimpiyat şampiyonu olarak taçlandırmak istiyorum. Olimpiyatlarda bunu tersine çevireceğim. Hedefimiz zaten Tokyo. Ders oldu bana. Ben Avrupalarda yeniyorum, o da dünyalarda yeniyor. Garip bir şey oluştu. Olimpiyatta bunu tersine çevirmek lazım. Tokyo’da inşallah altın alacağım.”
Dünya Şampiyonası milli takım için başarılı geçti mi?
“Kazakistan’daki Dünya Şampiyonası’nda başarılı olduk. Burada olimpiyat sıkletleri bizim için daha önemliydi. Ben bunu 10 sıklet olarak değil, 6 sıklet olarak değerlendiriyorum. Biz 6 sıklette 2 final yaptık. 6 sıklet bazında bakıldığında bir başarı durumu var. 10 sıklet bazında bakıldığında bir başarısızlık olabilir ama olimpiyat sıkletlerini düşündüğümüzde 6 sıklette iki tane final ve kaçan dünya şampiyonlukları diye düşünürsek bir başarı var. Süleyman (Atlı) da şampiyon olabilecek kapasitede. Vize turnuvalarında bu sayıyı artırmamız lazım. İki olimpiyat eleme turnuvası var. İki veya üç vize alabilirsek bizim için iyi olacaktır.”
Sizden şampiyonluk beklentisi yüksek. Olimpiyat vizesi sizi mutlu eder mi?
“Bu öyle bir buruk sevinç ki. Yenilen arkadaşları, vize alamayan arkadaşları görüyorum şükrediyorum. Maç aklıma geliyor üzülüyorum. Kıl payı kaçan bir şampiyonluk. Garip bir dünya şampiyonası geçirdik diyebilirim. Genel anlamda vize almak, dünya ikinciliği ve dünya finali yapmak. Dört kez dünyada finalim var. Dokuz yılda sadece geçen yılı boş geçtim. Madalya madalyadır. Geçen yıl hiç olmadı. Olimpiyatlar 4-5 ay değil, 4 yıllık çalışmanın sonucuna bakıyor. Olimpiyatlarda Allah çok çalışana nasip ediyor. Ben de orayı çok istiyorum.”
Bundan sonra nasıl bir dönem sizi bekliyor?
“Belki Allah bizi deniyor. Sınav bu. ‘İkinci oldu, bakalım çalışmaya devam edecek mi?’ En iyi hazırlandığım yıllardan biri bu seneydi. Kamplardan hiç çıkmadım. 15-16 gün evime gitmedim. En iyi rakiplerle hazırlanarak gittim. Ona rağmen son saniye puanıyla kaybettim. Yine aynı rakiplerimle çalışmaya devam edeceğim. Tokyo’da karşıma kim çıkarsa çıksın, iyi de çalışarak inşallah şampiyonluğa ulaşmaya çalışacağım.”
Kaynak: AA