- Advertisement -spot_img
Ana SayfaEğitimYeni YÖK değişen vizyonuyla 38 yılı geride bıraktı

Yeni YÖK değişen vizyonuyla 38 yılı geride bıraktı

- Advertisement -spot_img

Yüseköğretim Kurulu (YÖK) 12 Eylül 1980 askeri darbesi sonrası Milli Güvenlik Konseyi tarafından hazırlanarak 6 Kasım 1981’de yayımlanan 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu ile kuruldu.

Türkiye’deki tüm yükseköğretim kurumlarını çatısı altında toplayan YÖK, bugün itibarıyla 8 milyona yakın öğrenci, 168 bini aşkın öğretim elemanı, 129’u devlet, 73’ü vakıf üniversitesi ve 5’i vakıf meslek yüksekokulu olmak üzere 207 yükseköğretim kurumu ile oldukça geniş bir kesim için çalışmalar ve koordinasyon görevi yürütüyor.

YÖK’e bugüne kadar sırasıyla Prof. Dr. İhsan Doğramacı, Prof. Dr. Mehmet Sağlam, Prof. Dr. Kemal Gürüz, Prof. Dr. Erdoğan Teziç, Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan ile Prof. Dr. Gökhan Çetinsaya başkanlık etti.

Yükseköğretim Kuruluna, 6 Kasım 2014’te vekaleten, 11 Kasım’da ise asaleten atanan Prof. Dr. Yekta Saraç başkanlık yapıyor. Saraç, göreve geldiği günden itibaren “Yeni YÖK” felsefesiyle “eski YÖK imajını” geride bırakmak için birçok yapısal değişikliğe imza attı.

“Yeni YÖK, sistemi başarıya endeksli kurguluyor”

Saraç, 38. kuruluş yıl dönümü dolayısıyla “Yeni YÖK”ün çalışmalarına ilişkin değerlendirme yaptı.

“YÖK, ’12 Eylül’ün mirası’ ifadelerini algı itibarıyla taşıyor. Ama bu durum algının ötesine giden bir durum değil” değerlendirmesini yapan Saraç, şöyle konuştu:

“Geldiğimiz noktada, yükseköğretimde politikalar belirleyen, politikaları uygulamaya koyan, yeni projeler ortaya koyan yeni ve yenilikçi girişimleriyle öne çıkardığımız YÖK var. Bu yeni YÖK, sistemi başarıya endeksli kurguluyor. Sistemi, üniversite bazında başarıya göre sıralıyoruz, öğrencileri başarıya göre önceleyerek burs programları ile destekliyoruz. ‘Akademisyenlerin başarısını gördük’ diyoruz ve akademik teşvikler veriyoruz. Yurt dışına öğrenci gönderen ve yurt dışından öğrenci alan bir YÖK var. YÖK’e ‘yeni YÖK’ dememizin sebebi, YÖK’ün yeni projelerinden ve rutin yaptığı işleri yeni bir üslupla kurgulamasından ileri geliyor.”

“Yükseköğretim Kalite Kurulu” kuruldu

Saraç’ın göreve gelmesiyle “yeni YÖK”, ilk olarak bazı yetkilerinin üniversitelere devredilmesiyle dikkatleri üzerine çekerken, bu dönemde yükseköğretimde daha önce cesaret edilemeyen yapısal değişiklikler hayata geçirildi.

Bunların en önemlileri arasında YÖK’ten tamamen bağımsız bir Yükseköğretim Kalite Kurulunun kurulması yer alıyor.

Türkiye’de bağımsız bir Kalite Kurulunun bulunmaması, onlarca yıldan beri tartışılıyor ve bu durum Avrupa yükseköğretim alanında Türkiye için büyük eleştiri konusu oluşturuyordu.

2015 yılında YÖK’ten ayrı, mali ve idari açıdan bağımsız olarak kurulan Yükseköğretim Kalite Kurulunca, üniversitelerin dış değerlendirmesi yapılıyor. YÖK ayrıca bazı yetkilerini de üniversitelere ve kontenjan planlamaları için geniş katılımlı yeni kurullara devretti.

Yükseköğretimde ihtisaslaşma iki koldan yürüyor

Yeni YÖK’ün başlattığı Bölgesel Kalkınma Odaklı Misyon Farklılaşması ve Araştırma Odaklı İhtisaslaşma Projesi ile de yenilikler hayata geçirildi.

Bölgesel Kalkınma Odaklı Üniversiteler ve Araştırma Üniversiteleri olmak üzere iki koldan yürütülen proje kapsamında, araştırma üniversitelerinin performans sonuçları “şeffaflık” gereği kamuoyu ile ilk kez paylaşıldı.

Buna göre, performansı en yüksek 5 üniversite ODTÜ, Boğaziçi Üniversitesi, İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü, İstanbul Teknik Üniversitesi ve Hacettepe Üniversitesi şeklinde sıralandı.

Vakıf üniversitelerindeki kaliteyi artırmaya dönük de bir dizi faaliyet yürüten YÖK, bu üniversitelere Ar-Ge bütçesi ayırma ve öğretim üyesi yetiştirme zorunluluğu getirdi. YÖK, ayrıca üniversitelere yönelik hazırlanan karneleri ilk kez açıkladı.

4 binin üzerinde doktoralı yetişiyor

Yükseköğretim Kurulunca, ilk kez başlatılan başarıya endeksli burs programlarına büyük önem veriliyor.

Bunlardan en dikkat çekeni yeni YÖK’ün “Gelecek 10 yıl için güçlü nesiller yetiştirme” sloganı ile başlattığı 100 öncelikli alanda, her çağrıda 2 bin kişiye doktora bursu verilen “YÖK 100/2000 Doktora Burs Programı” oldu.

YÖK’ün özel önem verdiği bu programdaki öğrenci sayısı, bu yıl itibarıyla 4 bin 250’nin üzerine çıktı. Ayrıca, Yurtdışı Doktora Araştırma Bursu (YÖK-YUDAB) da, hayata geçirilen önemli burs projeleri arasındaki yerini aldı.

Temel Bilimler Programları Üstün Başarı Sınıflarında (YÖK-TEBİP) özel müfredat ve hocalar tarafından eğitim gören, ülke için özel bilim insanları yetiştirilirken, YÖK başarı bursları ile de öğrenciler destekleniyor.

Uluslararası öğrenci sayısında rekor artış

YÖK, ayrıca Türkiye’de ve hatta dünyada daha önce uygulanmamış olan bir yabancı öğrenci burs programı kurguladı. Bu kapsamda, Türkiye’de öğrenim görmesi sağlanan öğrenciler, ülkelerine döndükten sonra kendi ülkelerindeki devlet kurumlarında 5 yıl boyunca hizmet verecek.

YÖK’ün uluslararasılaşma alanında hedef odaklı yaptığı planlamalar da meyvesini vermeye başladı.

İlk defa “Yükseköğretimde Uluslararasılaşma Strateji Belgesi”nin de hazırlanmasıyla geçen yıl uluslararası öğrenci sayısı 172 bine ulaştı. Bu sayının büyük bir sıçrama olduğu kaydedildi.

Üniversite- sanayi iş birliğinde sessiz devrim

Üniversite-sanayi iş birliğine yönelik “sessiz devrim” tabiriyle düzenlemeler de hayat geçirildi. Buna göre, meslek yüksekokullarının organize sanayi bölgelerinde açılması ve iş yeri odaklı eğitimin teşvik edilmesi uygulamaları başlatıldı.

Bilimsel araştırma projelerinde lisansüstü öğrenciler bursiyer olarak desteklenirken, üniversitelerde sermaye şirketi statüsünde Teknoloji Transfer Ofislerinin kurulmasına destek verildi. YÖK-Aselsan Doktora Programları da (Aselsan akademi) başlatıldı.

YÖK’ün yürüttüğü yükseköğretimde yenilikçi girişimler, projeler ve düzenlemeler de sürüyor.

Üniversitelerde dijital dönüşüm başladı

Son dönemde yükseköğretim alanında dijital ortamda yenilikçi düzenlemeler de hayata geçirildi. YÖK’te dijital sistem ve veri paylaşımı üzerine de çalışmalar yürütüldü.

Online denklik başvurusu, YÖK Atlas, YÖK Akademik, Ulusal Tez Merkezi, üniversitelere e-Kayıt, YÖK Kariyer, YÖK mobil uygulamaları gibi e-Devlet üzerinden kolayca yürütülen hizmetler sunulmaya başlandı.

“Dijitalleşen YÖK” mottosuyla Yükseköğretimde Dijital Dönüşüm Projesini yükseköğretim tarihinde ilk kez bu yıl hayata geçiren YÖK, bu alanda öğretim üyelerine ve öğrencilere yönelik eğitimlere hız verdi.

Yağmacı dergilerin yolu kapandı

“Yağmacı” tabir edilen paralı yayın yapan dergilerdeki makalelerin akademik yükseltmede kullanılamayacağı yönündeki ÜAK kararının arkasında da YÖK yer aldı. Türkiye, bu kararıyla dünyada da bu tür dergilere geçit vermeyen öncü ülkeler arasında bulunuyor.

YÖK Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç’ın önerisiyle alınan bu karar, üniversitelerde öğretim üyeleri tarafından yayınlanan makalelerin niteliklerinin yükseltilmesi için önemli bir adım oldu.

Son olarak üniversitelerde Genç Ofisler’in kurulması ve üniversite programlarındaki isim kargaşasına ve bu nedenle yaşanan mağduriyetlere son verecek düzenleme ile dikkat çeken YÖK, geleceğin meslekleri alanındaki geniş kapsamlı programları da 2020’de kademeli olarak hayata geçirmeye hazırlanıyor.  

Kaynak: AA

- Advertisement -spot_img
- Advertisement -spot_img
Stay Connected
16,985BeğenenlerBeğen
2,458TakipçilerTakip Et
61,453AboneAbone Ol
Must Read
- Advertisement -spot_img
Related News
- Advertisement -spot_img

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz