AKP içinde İstanbul seçimlerinin yenilenmesini isteyenler olduğu gibi, seçimin yenilenmesi halinde İmamoğlu’nun yüzde 60’ı aşarak partiye bir hezimet yaşatmasından endişelenenler de var.
Emine Kaplan’ın Cumhuriyet’te yer alan kulis haberine göre AKP, İstanbul’da çeşitli usulsüzlük ve hile iddialarıyla seçimlerin yenilenmesi için Yüksek Seçim Kurulu’na (YSK) başvurdu, ancak parti içinde seçimin yenilenip yenilenmemesi konusunda farklı görüşler dile getiriliyor.
Parti içindeki bazı gruplar, sandığa gitmeyen AKP seçmeninin yeni bir seçimde partiye oy vereceği hesabı yaparak İstanbul’un kazanılabileceğini düşünürken, bazıları da böyle bir olasılığın Ekrem İmamoğlu’nu daha da büyütebileceği ve yüzde 60-65’lere dayanan bir oyla seçilebileceği uyarısı yapıyor. YSK’ye yapılan başvuruda yer alan bilgi ve belgelerle ilgili olarak da tam bir görüş birliği bulunmayan partide, iddiaların iptal için yeterli olmadığını dile getiren çok sayıda partili olduğu belirtiliyor.
YSK’ye sunulan itiraz başvurusuyla ilgili 3 ayrı görüş dile getiriliyor. İtiraz başvurusunda yer alan bilgilere dikkat çeken bazı partililer, usulsüz seçmen kaydı, sandık kurulu başkanları ve memur üyelerin kamu görevlileri dışından belirlenmesi, seçmen olamayacak kişilerin seçmen listelerinde yer alması gibi nedenlerle seçimin iptal edilmesi gerektiği, bunların da organize bir usulsüzlük olduğunu savunuyor.
İkinci görüş ise özellikle seçmen listelerindeki usulsüzlük iddialarının seçimden önce yapılması gerektiği, YSK’nin ilan ettiği tarihlerde itiraz edilmediği için listelerin kesinleştiği, YSK’nin bu nedenle partinin başvurusunu reddedeceği yönünde.
Bu iki görüşün dışında ise YSK’ye sunulan belge ve bilgilerin doğru olabileceği, ancak aradaki farkın kapanmasını sağlayacak somut bir durum olmadığı için seçimin yenilenmesi kararının çıkmasının çok zor olduğu üçüncü görüş olarak dile getiriliyor.
YSK’nin ne yönde karar vereceği hem Cumhur İttfakı hem de Millet İttifakı cephesinde merakla beklenirken, önceki yıllarda kısa bir süre kala ‘idari izin’ kararı alan hükümetin Ramazan Bayramı tatiline daha 1.5 ay olmasına karşın tatilin süresini 9 güne çıkarması ‘olası bir iptal kararına karşı hazırlık mı’ sorusunu gündeme getirdi. İptal kararı çıkması durumunda İstanbul seçiminin 9 günlük tatilin 2. günü olan 2 Haziran’da yapılması gündeme gelecek. Özellikle Ekrem İmamoğlu’na oy veren seçmenin şimdiden tatil planı yaparak sandığa gitmemesini sağlamanın amaçlanmış olabileceği kaydediliyor.
Yüzde 60 korkusu
Parti kulislerinde, en fazla tartışılan konu ise İstanbul’da seçimin yenilenmesi durumunda ortaya çıkacak olası tablonun ne olacağı etrafında toplanıyor. Bazı gruplar, seçimin yenilenmesi durumunda kazanılacağı hesabı yapıyor. Parti içinde İstanbul’da seçimin yenilenmesinin riskli olduğunu düşünenler de bulunuyor. Bu görüşü savunanlar, “Süreç gereksiz yere çok uzatıldı.
Önce geçersiz oyların sayımı, ardından bazı ilçelerde bütün oyların sayılması, tüm oyların sayımı için yapılan başvuru, en son da olağanüstü itirazla seçimin iptal edilmesi başvurusu. Gereksiz mazbata tartışmalarıyla Ekrem İmamoğlu mağdur hale getirildi. Seçim yenilenirse belki bizim seçmenimiz sandığa gider Binali Yıldırım’a oy verebilir. Ama Cumhur İttfakı’na karşı da tüm partilerin Ekrem İmamoğlu’nun etrafında toplanması gibi bir durum ortaya çıkar. İstanbul’u kazanacağız derken İmamoğlu farkı artırarak yüzde 60-65’lerle seçimi kazanır. Böyle bir tablo partiye çok daha büyük zarar verir” yorumunu yapıyor.