Harvard Tıp Fakültesinde görevli uzmanlar, Hollanda’da Ortodoks Protestan toplumundaki aşıları yapılmamış 77 çocuktan, 2013’de patlak veren kızamık salgınından önce ve iki ay sonra alınan kan örneklerini inceledi.
Araştırmacılar, kan örneklerinin analizinde kızamığın bağışıklık sistemi üzerindeki etkilerini tespit etmeye çalıştı ve antikor üreten beyaz kan hücrelerine yoğunlaştı. Çalışmada, aşısız 77 çocuğun antikor dağarcığının ortalama yüzde 20’sinin yitirildiği sonucuna ulaşıldı.
Harvard ekibinin yaptığı çalışmada kızamık virüsünün, vücudun daha önce yendiği virüslerle mücadele etmeyi unutması anlamına gelen “bağışıklık bellek yitimi”ne neden olduğu ve bir bebeğinkine benzer şekilde yeni enfeksiyonların üstesinden gelme yeteneğini tehlikeye attığı görüldü.
Araştırmada 26 çocuk incelendi
Daha önce savaştığı istilacıları belleğinde tutabilen bağışıklık sisteminin, belleğinin bir bölümünü hafıza B hücresinde tutulabildiği, ancak kızamık virüsünün, hafıza B hücresini etkileyerek ve tahrip ederek “bağışıklık bellek yitimi”ne yol açtığı ifade edildi.
Sonuçları “Science Immunology”de yayımlanan bir diğer araştırmada da 26 çocuk incelendi.
Bu çalışmada, kızamığın bir nevi sıfırlama düğmesine basarak bağışıklık sisteminin sınırlı sayıda antikor çeşitliliğiyle çalışmak zorunda kalmasına yol açtığı sonucuna da ulaşıldı.
Aşının önemi
Uzmanlar, çalışmalar sonucunda aşının önemine dikkat çekti.
Ateş, halsizlik, öksürük, burun akıntısı, gözlerde kızarıklık ile başlayan ve sonrasında döküntünün görüldüğü kızamık, kulak enfeksiyonunun, ishalin, zatürrenin ve beyin hasarının yanı sıra ölüme neden olabiliyor.
Dünyada her yıl 110 bin kişinin kızamık nedeniyle hayatını kaybettiği düşünülüyor. Dünya Sağlık Örgütüne göre aşının yaygın olarak yapılmaya başladığı 1963’ten önce kızamık her yıl 2,6 milyon kişinin ölüme sebep oluyordu.
Kaynak: AA