Kuzey Kıbrıs Bankalar Birliği son günlerde kamuoyunu meşgul eden krize ve bankalardan beklentilere ilişkin görüş, öneri ve eleştirileri yanıtladı.
“ yüzyılın krizinin çözümü sadece bankalarda aranmamalı” denilen Bankalar Birliği açıklaması aynen şöyledir:
Son günlerde kamuoyunda geniş olarak yer alan bankacılık sektörümüz ile ilgili olarak önem
arz ettiğini düşündüğümüz bazı bilgileri halkımızı aydınlatmak adına paylaşmak istiyoruz.
Mevduat sahibinin haklarını korumak temel sorumluluğumuz
Bankacılık sektörümüz bu istisnai zamanda görevlerini yerine getirirken, temel sorumluluğu
olan mevduat sahiplerinin haklarını korumaya devam edecektir. Bankalarımız kendilerine
emanet edilen tasarrufları korurken, alabilecekleri tedbirler ve katkılar ekonomik kurallar ve
ekonomik akılla belli olan hususlar ve uygulamalardır.
Bankacılık sektörü halihazırda başka ülke bankalarının ve bankacılık otoritelerinin
yaptıklarının ötesinde tedbirlerin kararını almış ve açıklamıştır. Bunlar somut olarak şöyledir:
Çalışanlarımızın ve müşterilerimizin sağlığı her şeyden önce gelir
İçinde bulunduğumuz dönemde en çok önem verdiğimiz konu çalışanlarımızı ve
müşterilerimizi virüsten korumaktır. Bankalarımızın çalışanları, sağlık kurallarını
gözeterek, can siperane bir şekilde ihtiyaç duyan tüm sektörlere temel bankacılık
hizmetlerini vermek için gayret etmektedir. Temel hizmetleri verme görevimizi yerine
getirirken bekleme hatlarına çekilen çizgilerle, korunan müşteri mesafeleri ile, verilen
eldivenler ve dezenfektanlar ile bankacılık sektörü virüsün bulaşmasını asgari seviyede
tutmaya katkı koymaktadır.
Kapalı olan işletmelerin desteklenmesi için Bankalardan 100 milyon TL fon kaynağı
Bankacılık sektörü bu istisnai dönemde üzerini düşeni yerine getirmek için önemli bir
kaynak sağlamıştır. Bankacılık sektöründen 100 milyon TL kaynak, Bakanlar
Kurulu’nun Covid-19 virüsüne karşı aldığı tedbirler çerçevesinde geçici olarak
kapatılmasına karar verilen sektörlerde faaliyet gösteren işletmelerin ve bu işletmelerde
çalışan insanlarımızın desteklenmesi yönünde kullanılacak fon için ayrılmıştır. Bu
meblağ, bu ay itibarıyla Devlet kullanımına sunulan en büyük tek kalem kaynaktır.
Halihazırda bankacılık sektörü üzerinde çok büyük yükler olduğu, yıllardır bankacılık
sektörünün kârı kadar hatta bazan daha fazla bir kârın her sene devlet bütçesine zaten
aktarıldığı, Kalkınma Bankası’nın yasa zoruyla bankalardan neredeyse bedava kaynak
kullandığı herkesçe bilinmektedir.
2
Bankacılık Sektöründen Devlete 545 Milyon Türk Lirası Katkı
Bankalar geçen yılın vergileri olan 245 milyon Türk Lirası’nı öderken, 25 Mart’ta
açıklanan paket ile geçici olarak bankaların bu yılki vergilerini de peşin ödemesi
sağlanarak bu senenin bütçesine ek olarak yaklaşık 200 milyon TL vergi ödenmesi
imkanı sağlanmıştır. Yani bankalar bu sene Devlet bütçesine 100 milyonu içinde
bulunduğumuz olağanüstü durum nedeniyle kapatılan işyerlerinin finansal yönden
desteklemesi için kurulan fona 100 milyon TL ve 445 milyonu da vergi olmak üzere
toplamda 545 milyon TL civarında kaynak aktaracaktır. Kapalı kalmaları nedeniyle
vergilerini ödeyemeyecek ya da zamanında ödeyemeyecek sektörleri düşündüğünüzde,
Bankacılık sisteminin yapacağı vergi ödemelerinin önemi daha iyi anlaşılacaktır.
Bankacılık Sektöründen bu dönemde halkımıza daha fazla destek sunulmaktadır
Bankalarımız sıkıntıda olan tüm müşterilerine esneklik sağlamak için seferber olmuş,
yaşadığımız bu kriz sonrasında işletmelerimizin ve halkımızın duyacağı finansal
ihtiyaçları da düşünerek ve yasal mevzuatının elverdiği ölçüde bütün imkanlarını
Devletin emrine sunmuştur.
Ödemelere rahatlama getirmek için kredi kartı asgari ödeme oranı ile faiz oranı aşağı çekildi
Şu anki krizden ilk etkilenecek olan evlerinde maaş almadan oturan insanlarımızdır.
Devlet kapalı sektörlerdeki özel sektör çalışanlarına Mart ayı için sıfır TL, Nisan ve
Mayıs ayları içinse her ay 1500 TL ödenek imkanı yaratmıştır. Özel sektör
çalışanlarının büyük bir sıkıntı yaşayacağı aşikardır. Bu bağlamda, herkesin evine
yemek ve ilaç alışverişi yapılmasının önünü açmak için ihtiyaç duyulması halinde kredi
kartı limitlerini artırabilme imkanı sağlanmış, harcanabilir gelirlerini reel olarak
artırmak için kredi kartı faizleri %1’e çekilmiş ve asgari ödeme tutarı %20’den %1’e
indirilmiştir. Bu fayda tabana yayılmış ve herkesi olumlu etkileyecek bir önlemdir.
26.03.2020 ile 26.04.2020 tarihleri arasında (her iki tarih dahil) müşterilerimizin sağlık,
gıda ve yakıt satışı yapan üye işyerlerimizde yapacakları tüm harcamaları 30 gün
süreyle faizsiz olarak ertelenecektir.
Faiz öteleme ve taksit erteleme tüm bireysel ve ticari kredileri kapsayacak şekilde genişletildi
Bütün faiz kapitalizeleri 3 ay ertelenmiştir. Üç ay boyunca ertelenen borç hesaplarına
faiz tahakkuku yapılmayacaktır. Dünya örneklerinde taksit ertelemeleri şirket borçları
3
üzerine odaklandığı halde, KKTC’de tüm kapalı sektörlerdeki bireysel müşterilerin de
taksit ödemelerinin ertelenmesi sağlanmıştır.
Bilahare, küresel salgının sonuclarından yaygın şekilde tüm bireysel ve ticari
isletmelerin etkilendiğini gördüğümüz için, başlangıçta Bakanlar Kurulu kararı
çerçevesinde sadece kapalı işletmeler ve onların çalışanları için alınan erteleme,
öteleme ve vade uzatma kararı tüm müşterilerimizi kapsayacak şekilde
genişletilmiştir.
Kredi faiz oranı düşüşleri ile müşterilere destek
Amacımız içinden geçtiğimiz bu zor dönemi tüm müşterilerimizin en az faiz yükü ile
atlatmalarını sağlamaktır. Bu bağlamda bankalarımız, faiz oranlarını çekebilecekleri en
düşük seviyelere düşürmekte ve müşterilerine destek vermektedirler.
Bu olağanüstü dönemde sektörün amacı kâr olamaz
Bankalar temel olarak reel sektördeki şirketler gibidir. Bir şirketin rafındaki malları
bedava alması mümkün olmadığı gibi, bunları bedava satması da mümkün değildir.
Hiçbir ekonomik yapıda veya modelde böyle bir uygulama yoktur.
Ayrıca bilinmelidir ki, sair zamanlarda olduğu gibi, bankaların özellikle bu dönemde
de öncelikli amacı kâr değildir. Bankaların her zaman için öncelikli amacı finansal
kurallar ve rasyolar çerçevesinde mali bünyelerini daha da sağlamlaştırmak ve en temel
varlık nedenleri olan olan aracılık işlevlerinin kapasitesini artırmaktır. Sektörün kârı
dahil, bankacılıkla ilgili tüm uygulamalar KKTC Merkez Bankası gibi çok güçlü bir
otorite tarafından kontrol etmektedir.
Salgın Krizi Sonrası da düşünülmeli, mali yapı muhafaza edilmeli
Bankacılık sektörü, mevcut krizle mücadele edilirken sağduyu ve aklı selimin elden
bırakılmadan geleceğin de düşünülmesi gerektiğine inanan ve bu prensiple riskleri
değerlendirip planlama yapan bir yapıya sahiptir. Her finansal, ekonomik veya doğal
afetlerden kaynaklanan krizlerde olduğu gibi, birçok kredinin geri ödenmesinde
gecikmeler olacağı, sektörlerin ve kişilerin yeniden ayağa kalkması için yeni kredi
taleplerinin artacağı, bazı kredilerin ise geri ödenmesinin mümkün olmayacağı
olgularından ve tecrübelerinden hareketle bankacılık sektörümüz, imkânlarının azamisi
ile devlete ve halkımıza destek olurken, sorumluluk bilinci içerisinde güçlü mali
yapısını da muhafaza ve idame ettirme kararlılığını devam ettirecektir.
4
Yüzyılın krizinin çözümü sadece bankalarda aranmamalı
Bu küresel pandemiden kaynaklanan sağlık krizinden ne kadar zamanda çıkacağımız,
ekonomik boyutlarının ne olacağı şu an itibarıyla tam olarak belli değildir. Dolayısıyla
yüzyılın krizinin çözümünü sadece bankalarda aramak son derece yanlış ve yanıltıcıdır,
gündem saptırmadır. Gelişen şartlara göre hep birlikte çözüm bulmak en sağlıklı
yaklaşımdır.
Yukarıda belirtildiği üzere bankacılık sektörü bu sene doğrudan 545 milyon TL civarı bir
kaynağı devlet bütçesine aktaracaktır. Dolaylı olarak ise bundan fazla bir tutar zaten
aktarılmaktadır. Gelişen ekonomik şartlara göre, devletimiz ve paydaşlarımız ile sürekli yakın
işbirliği içinde olan Bankalar Birliği her türlü desteği vermeye devam edecektir.
Tüm dünyayı etkisi altına almış olan bu salgın ve yarattığı beklenmedik sosyal ve ekonomik
krizi toplum olarak can kaybı yaşanmadan ve mümkün olan kısa zamanda ve en az hasarla
atlatmamızın en büyük dileğimiz olduğunu belirtir, saygı ile kamuoyuna duyururuz.
Kuzey Kıbrıs Bankalar Birliği